- Bence tatlı. Şu yan tarafta oturan çocuk kim ? | Open Subtitles | أعتقد انه لطيفُ أوه، أعتقد أنه محظوظُ بأنّه يَعِيشُ إلى جوارك |
Belki de geri dönmeliyiz. - Bence biraz etrafa bakalım, dolaşalım. | Open Subtitles | ـ أعتقد أنه لابد أن نعود ـ ألن نلقي نظرة حتى؟ |
- Bence 100 metreden fazla. - Tam olarak ölçtüğünde söylersin. | Open Subtitles | أعتقد أن المسافة أكثر من 335 قدم أخبرنى عندما تتأكد جيداً |
- Bence birşeyler gördün sebepleri kolayca açıklanabilecek şeyler. | Open Subtitles | أعتقد أنك رأيت شيئاً ربما هناك تفسير بسيط لذلك |
- Sen neden bahsediyorsun ya? - Bence kalsak daha iyi olur. | Open Subtitles | ما هذا الهراء الذي تقولينه أظن أن الوضع سيكون أفضل إذا بقينا |
- Ya, pardon, bakar mısın. - Bence seni dinlemiyor. | Open Subtitles | اووه ، المعذرة ، المعذرة لا أظن أنه يستمع لك |
- Bohemian Rhapsody. - Bence bu çocuk güvenlik kemeri. | Open Subtitles | البوهيمي الرابسودي اعتقد ان هذا عروة أمان الطفل |
- Bence beraber bir yerlere gitmeliyiz. - Ne, biz mi? | Open Subtitles | ـ اعتقد انه يجب ان نخرج في موعد ـ ماذا، نحن؟ |
- Bence o bir taş, efendim. - Bakalım labaratuardan ne diyecekler. | Open Subtitles | أعتقد أنها صخرة يا سيدي - سنرى رأي المختبر بهذا الشأن - |
- Bence değmez Mark. - İyi ama oraya kadar gittin. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه يستحق ذلك ، مارك لكنك ذهبت إلى هناك |
- Bence, sol şahdamarının bir çit parçası tarafından yarılmış olması fazlasıyla açık. | Open Subtitles | أعتقد أنه من الواضح تمامًا أن شريانه السباتي الأيسر قد قطع بواسطة السياج |
- Bence sen - sen şu anda göründüğünden daha sakin olmalısın. | Open Subtitles | أعتقد أنه يجب عليكَ أن تأخذ الأمور بشئ من البساطة الأن بدلاً من ما تبدو عليه |
- Bence mutfaktan garip bir koku geliyor. - Hayır. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك رائحة غريبة آتية من المطبخِ , لا |
- Bence sen ve Leydi Vivian'ın birleşmesini önleyen birkaç şey var. | Open Subtitles | حسناً، طالما سألت، أعتقد أن العديد من الأمور ستقف بين أالتواصل السعيد |
- Sen öyle olduğunu düşünmüyorsun. - Bence onu biri öldürdü. | Open Subtitles | ـ هلا تعتقد أنه فعلها ـ أعتقد أن شخصا ما قتله |
- Bence birşeyler gördün sebepleri kolayca açıklanabilecek şeyler. | Open Subtitles | أعتقد أنك رأيت شيئاً ربما هناك تفسير بسيط لذلك |
- Bence yaylansan iyi olur ahbap. | Open Subtitles | أعتقد أنك يجب أن تغادر هذا المكان يارفيق. |
O yüzden, yüzün düzgün görünmezse, hiçkimse sana dönüp bakmaz. - Bence yüzünün makyaja ihtiyacı yok. - Her yüzün makyaja ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | ـ لا أظن أن وجهك بحاجة إلى مكياج ـ كُل وجه بحاجة إلى مكياج |
Evet, ama, Sarah biryerlerde birileri acı çektiyse, - Bence bunu... | Open Subtitles | إن كانت هناك جثث مدفونة في مكان ما أظن أنه.. |
- Bence yapılması gereken şey senin evine gitmen - çünkü burada yaşamıyorsun. | Open Subtitles | اعتقد ان الشيء الذي يجب ان يحدث هو أن تعود لمنزلك |
- Bence gayet de kesindi. - Evet, Bill her zaman kesindir. | Open Subtitles | اعتقد انه عنى ذلك لا , بيل دائماً يعني كل كلمة يقولها |
- Bence o gerçek bir prenses olabilir. | Open Subtitles | لكنني أعتقد أنها ربما تكون بالفعل أميرة حقيقية |
- Bence hiç de özel muameleye tabi değilsin. | Open Subtitles | اعتقد انك لاتتلقين معاملة مختلفة على الأطلاق |
- Bence muhteşem biri. - Hiçbir erkek onu istememiş. | Open Subtitles | ـ أظن أنها رائعة ـ حسناً، لا يوجد رجل يُريدها |
- Bence vazgeçmeliyiz. - Artık çok geç. | Open Subtitles | لا أعتقد أننا يجب أن نستمر فى هذا لقد فات الأوان |
Bence - Bence aile çevremizdeki en çekici insansınız. | Open Subtitles | أنا أعتقد، أنا أعتقد أنت الأكثر جاذبية من بين أصدقاء والديّ |
- Bence sen gerçekten müthişsin. | Open Subtitles | هل تعلمين؟ أظن أنك جميلة جداً. |
- Bence sesi berbat... ama geçen yıl altı milyon plak sattı. | Open Subtitles | أظنها تبدو بحالة مريعة ، لكنها باعت ستة ملايين أسطوانة السنة الماضية |