"- bir saat içinde" - Traduction Turc en Arabe

• خلال ساعة
• بعد ساعة
• في غضون ساعة
• في ساعة واحدة

- Bir saat içinde çıkmazsam, polisi ara. - Tamam.
إن لم أخرج خلال ساعة تستطيع الإتصال بالشرطة

- Bir saat içinde orada olabilir, ucubeni yahniye çevirip varlığını yok edebilir.
سيستطيع الوصول خلال ساعة .. سيسحق ذلك المخلوق ويغادر دون أن يترك أثراً له ..

- Bir saat içinde bütün paramı kaybettim.
خسرت كل قرش من المال المخصص للعطلة خلال ساعة.

- Bir saat içinde dönerim. - Batı Yakası Hikâyesi gibi yapmalarını söyle.
عُد بعد ساعة ولا تهرب أخبرهم أن يؤدوا قصة الحي الغربي

- Bence de efendim. - Bir saat içinde tekrar toplanırız.
هذا رأيي أيضا سيدي جلسة الاستماع بعد ساعة.

- Bir saat içinde özgür olursun.
عليك أن تكون حرة في غضون ساعة. لدي سجل إجرامي.

- Bir saat içinde Dylan'da olabilir misin?
هل يمكنك الوصول إلى فندق "ديلان" في غضون ساعة ؟

- Bir saat içinde ölebiliriz.
- نحن يمكن أن يكون قد مات في ساعة واحدة!

- Bir saat içinde bizzat siparişleri ileteceğini söyledim.
-لقد أخبرتُهم بأنكَ ستوصلها لهم خلال ساعة.

- Onun peşinden gidiyorum. - Bir saat içinde karanlık çökecek.
ـ أنا سأطارده ـ سينزل الظلام خلال ساعة

- Bir saat içinde buraya gelebilirsin, değil mi?
هل بإمكانكَ الوصول إلى هناك خلال ساعة ؟

- İstediğini verdik. - Bir saat içinde sizinle olurlar.
لقد أخذت ما تريد - سوف تستعيدهم في خلال ساعة -

- Bir saat içinde size yeni bir teklif ileteceğim.
سأجهّز عرضًا آخر لأقدّمه لك خلال ساعة

- Bir saat içinde eski haline döner.
سيعود لشخصيته الطبيعية خلال ساعة

- Bir saat içinde.
في خلال ساعة واحدة

- Bir saat içinde mahkemede olmalıyım. - Ne, avukat mısın?
علي التواجد في المحكمة بعد ساعة - ماذا، هل أنتِ محامية؟

- Bir saat içinde otelinde. - Otelin güvenli olmadığını söylüyor.
في الفندق الذي تقيم فيه بعد ساعة - قالت أن الفندق ليس آمناً -

- Bir saat içinde dönerim. - Batı Yakası Hikâyesi gibi yapmalarını söyle.
. عُد بعد ساعة - . أدى قصة الحى الغربى -

- Bir saat içinde seni tekrar kontrol etmek için döneceğim.
‫سأعود بعد ساعة لأفحصك مجدداً ‫ - شكراً لك ‫

- Bir saat içinde hastalanıp şafakta ölecek.
سيمرض في غضون ساعة ويموت قبل الفجر.

- Bir saat içinde başlıyoruz.
يبدأ في ساعة واحدة