ikinci geçit burda açıldı. belki dört belki beş tane. | Open Subtitles | نفق آخر فتح هنا، لقد كان هناك أربعة, ربّما خمسة. |
Mini denizaltı ile kaçtığımız sırada dış duvar nasıl açıldı? | Open Subtitles | ... نهرب فى الغواصة الصغيرة كيف فتح الجدار الخارجى ؟ |
Zili çalar çalmaz kapı açıldı, içeri girdim ama kimse yoktu. Karın sorgusuz sualsiz içeri girmeme neden izin verdi ki? | Open Subtitles | لم تكن سوى 5 دقائق , دخلت و لم ارى احدا زوجتك تركتني ادخل , لماذا فتحت الباب هي اصلا ؟ |
Oturma odasının ortasında öylece duruyordum... ve banyonun kapısı da açıldı. | Open Subtitles | لذا، كنت أقف فى منتصف غرفة المعيشة وكان باب الحمام مفتوح |
Sonra binanın ön kapısı yine açıldı, kadın da dışarı çıktı. | Open Subtitles | وبعدها الباب الامامي فُتح مرة اخرى وخرجت هي ايضا |
Kontrol noktasının kapıları sonuna kadar açıldı ve memurlar, hırsızlar, hayvanlar herkes artık eşit olmuştu. | Open Subtitles | بوابة مركز التفتيش تُركت مفتوحة وكان الضباط واللصوص والحيوانات والجميع مع بعضهم البعض. |
Aslında sen şu siyah lastik paspasa bastın diye açıldı. | Open Subtitles | في الحقيقة فُتحت لأنك وقفت على هذا المطاط الأسود |
Banka açıldı. Çeki ver. - Olmaz. | Open Subtitles | لقد فتح المصرف،اعطني الشيك مستحيل،انا احمل الشيك |
Onun soğuk gözleri hokey maskesinin arkasında açıldı ve dev kanlı bıçağıyla ayağa kalktı. | Open Subtitles | لكن عندما إستعدوا للرحيل بعيدا فتح عينيه الباردتين خلف قناع الهوكى السميك و قام ممسكا بسكينه |
Birkaç saat önce mültecileri tutan parmaklıklarda delik açıldı... | Open Subtitles | أغرب عني منذ بضعة ساعات، أدى إنفجار إلى فتح منفذا في السياج وهرب النازحون |
İkincil lazer devresi açıldı. Veri aktarlıyor. Onaylandı. | Open Subtitles | . دائرة الليزر فتحت . إرسال البيانات الآن |
Yalancı olan annem. -Yalan söylemedi. Bana açıldı. | Open Subtitles | راي إنها لم تكذب علي بخصوص هذا الأمر لقد فتحت قلبها لي |
Soğuk bir çöl sabahında şehrin kapıları açıldı ve büyük ordu savaş alanına çıktı. | Open Subtitles | كان صباحا صحراويا باردا عندما فتحت البوابه ليخرج جيش الملك العظيم ليقاتل |
Oturma odasının ortasında öylece duruyordum... ve banyonun kapısı da açıldı. | Open Subtitles | لذا، كنت أقف فى منتصف غرفة المعيشة وكان باب الحمام مفتوح |
Ben açıldı diyince. Sana açıldı dediğimde açılacak! | Open Subtitles | حين أقول لك أنه مفتوح إنه مفتوح حين أقول لك إنه مفتوح |
Bu kapılar açıldı anlamına geliyor. | Open Subtitles | ذلك يعني أن الباب مفتوح وجرس الإنذار معطل ، إدخل |
fakat on dakika sonra bir kapı açıldı ve içeri bir kadın girdi. | Open Subtitles | ولكن فى هذه اللحظة ,فُتح الباب, ودخلت امراة للداخل. |
Oylar açıldı,Şimdi arayın ve 1 saate burda olun. | Open Subtitles | الخطوط مفتوحة. قوموا بالاتصال الآن وعودوا هنا بعد ساعة. |
Asya borsası çok büyük bir elden çıkarma ile açıldı... | Open Subtitles | الأسواق المالية الآسيوية للتو فُتحت بتصفية ضخمة |
Bu resmi çektim çünkü, burası İngitere'de açılan ilk kahvehane, 1850 yılında açıldı. | TED | التقطت هذه الصّورة لأنّه تبيّن أنّه يُمثّل أوّل مقهى يفتح للعموم في انجلترا سنة 1650. |
Fakat ilk aralıkla birlikte kutu ardına kadar açıldı. | TED | ولكن من أول وهلة لرفع الغطاء، انفتح الصندوق. |
Demek, kasa şifreyi bilen biri tarafından açıldı, ve Konsolosluk için çalışan bir olduğunu ileri sürüyorsunuz. | Open Subtitles | إذاً انفتحت الخزينة من شخص يعرف الرقم وأنت تقترح أنه شخص يعمل في المفوضية |
Ateş açıldı. Bir memur yaralı. Ambulans ve destek lâzım. | Open Subtitles | هناك إطلاق للنار ، وشرطي مجروح نحتاج سيارة إسعاف ودعم |
Teknik olarak o savaş suçlusu değil, dava yeniden açıldı. | Open Subtitles | فنيا هو ليس مجرم حرب حيث ان التحقيق اعيد فتحه |
Belgrat'ta, Yugoslavya başkanı Mareşal Tito tarafından bir Tesla Müzesi açıldı. | Open Subtitles | افتتح متحف تيسلا في بلغراد من قبل رئيس يوغوسلافيا، المارشال تيتو |
Onun ölümünden beri pencereler pek az açıldı. | Open Subtitles | فمن غير المرجح أن النوافذ تم فتحها منذ وفاته. |
Daha sonra, dizüstü bilgisayarım birdenbire kendiliğinden açıldı. | Open Subtitles | لكن فجأة، كما لو أن الحاسوب قد اشتغل بنفسه |
Ateş açıldı. Allenwood Çarşısı. Bir ajan vuruldu. | Open Subtitles | طلقات نارية فى مركز ألينوود التجارى،و سقوط أحد العملاء يوجد العديد من المدنيين |