| Komuta protokollerimi aşmaya yönelik her çaba sinir bağlarımı eritebilir. | Open Subtitles | محاولة تجاوز برمجتى الحالية قد تؤدى إلى انصهار شبكتى العصبية |
| Özür kabul edildi, fakat eğer yetkimi tekrar aşmaya çalışırsan sana asla izin vermem. | Open Subtitles | اعتذارك مقبول، ولكن لو حاولت تجاوز سلطاتي سأوقفك بكل بساطة |
| Şu anda sıcaklık, nem ve hava basıncı için üs protokollerini aşmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنت تحاول حاليا تجاوز النظام الأساسي لدرجة الحرارة والرطوبة وضغط هواء |
| Bugün de dün olduğu gibi, hikayeler sınırları aşmaya devam ediyorlar. | TED | واليوم, لازالت القصص مستمرة في تخطي الحدود. |
| Konuşuyoruz. aşmaya çalışıyorum. O aşamadı. | Open Subtitles | نحن نتحدث نوعا ما أنا أحاول تخطي الامر |
| İki budist keşiş yolda yürüyorlarmış akıntıyı aşmaya çalışan bir kadın görmüşler. | Open Subtitles | راهبان بوذيان يَتمشيان في الطريق وهم يَرونَ إمرأة تحاولُ عُبُور جدول. |
| Biliyorum işler aramızda iyi gitmedi ama lütfen bunu aşmaya çalış artık. | Open Subtitles | أعرفُ أن علاقتنا لم تنجحُ ولكن رجاءاً .. حاولى أن تتخطى الأمر. |
| En önemlisi ise, yerini çok iyi biliyor sınırlarını asla aşmaya kalkışmıyor. | Open Subtitles | والاهم من ذلك كله . انها مدركه مكانتها ولم يسبق ان حاولت تجاوز حدودها |
| Üçüncü derece alt sistem dizilişini aşmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول تجاوز المصفوفة الثلاثية لنظام الغواصة. |
| Bazı sınırları aşarak, sınırları aşmaya geldim... | Open Subtitles | عبرتُ الحدود من أجل تجاوز حدودًا أخرى |
| O işareti aşmaya izin müsün? | Open Subtitles | هل تستطيعين تجاوز ذلك التنبيه? |
| Miguel çizgiyi aştı ve üstesinden gelemeyeceği bir şey bulana dek aşmaya devam edecek. | Open Subtitles | "لقد تجاوز (ميغيل) حدّاً، وسيواصل التجاوز ما لم يكن لديّ شيء لا يمكنه التفوّق عليه" |
| Sadece bu olayı aşmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لا أعلم أحاول تجاوز الأمر |
| Bak, bu durumu aşmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | إسمعي، أنا أحاول تخطي الامر وحسب |
| Evlendikten 20 yıl sonra "Bu durumu aşmaya çalışıyorum." | Open Subtitles | يااااه، بعد عشرين عاما من الزواج "إسمعي، أنا أحاول تخطي الامر وحسب" |
| Sanki herkes sessiz bir şekilde birtakım çizgileri aşmaya karar vermiş. | Open Subtitles | وكأن الجميع فجأة وبصمت قرروا تخطي الحد |
| Fark eden şey şu... Ben kimsem oyum. Artık bunu aşmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا مَن أنا عليه، أعمل على تخطي ذلك. |
| Çizgiyi aşmaya başlıyorsun. | Open Subtitles | أنت تَبْدأُ عُبُور الخطّ. |
| Eğer öyleyse, hayattaki bazı başarısızlıklardan dolayı engelleri aşmaya gerçekten kendinizi ikna eder miydiniz? | Open Subtitles | إذن, بسبب فقرك وفشلك ربما قررت أن تتخطى الحاجز؟ |
| -Bunu aşmaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | -حسناً, هي تحتاج أن تتخطى ذلك |