520, 469'a yakın bile değil. Ne ilgisi var ya? | Open Subtitles | الـ520 ليست حتى قريبة من الـ469 ما علاقة ذلك بأي شيء؟ |
Beklendiği gibi en sıcak yerler Ekvator'a yakın olan kısımlardır. | Open Subtitles | المناطق الأدفأ كما هو متوقع قريبة من خط الإستواء حيث يكون سطوع الشمس أشد ما يكون |
Ama şüpheli Nicole'a yakın biri olabilir. | Open Subtitles | لكن المشتبه بها يمكن أن تكون قريبة من نيكول. |
Victor Drazen'a yakın birisi bizi bağlamışa benziyor. | Open Subtitles | يبدو ان شخصاً ما قريباً من "فيكتور دريزن" قد اوصلنا معاً |
Mutabakat'a yakın kalmam için beni onunla ortak olmaya zorladınız. | Open Subtitles | وقد وجّهونني لأكون شريكه " حتى أصبح قريباً من " الكوفنانت |
Başkan'a yakın çalışan... buna karşın pek tanınmadan kalmayı başaran... sizin gibi insanlara rastlamak hep çok şaşırtıcı olmuştur. | Open Subtitles | دائما ما نُفاجأ عندما نجد رجالاً مثلك... يعملون بشكل مقرب من الرئيس, ورغم ذلك... يتمكنون من البقاء غير معروفين |
Bayan Riley ödevini iyi yapmış, ...sadece Sherlock'a yakın olan birinin bilebileceği şeyler bunlar. | Open Subtitles | لقد قامت بمهمتها الآنسة (رايلي) وذلك شيء لن يعرفه سوى شخص مقرب من (شارلوك) |
Bir başkası, Troy'a yakın olan biri olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | .. يعتقد أنّ الفاعل شخصاً آخر . (شخصٌ مقرّب من (تروي |
Havayı 0'a yakın dereceye getir, 90 desibel ses ver ve 2 ilâ 3 gün arası pişmeye bırak. | Open Subtitles | درجة الحرارة قريبة من الصفر، سعة الصوت بـ90 ديسيبل، وندعهم ينخبزون فحسب لمدّة يومين أو ثلاثة أيام. |
Baban Isabel'in George'a yakın olmasını istiyor. | Open Subtitles | يريد والدِ أن تكون ايزابيل قريبة من جورج |
Ermenistan Yunanistan'a yakın mi? | Open Subtitles | هل ارمينيا قريبة من اليونان- ليس بالضبط- |
Meclis kütüphanesi Brandenburger Tor'a yakın mı? | Open Subtitles | هل مكتبة البرلمان قريبة من "براندنبورجر تور"؟ |
Bay Ridge, Staten Island'a yakın değil mi? | Open Subtitles | "باي ريدج" إذاً ، إنّها قريبة من "جزيرة ستاتين" ، صحيح ؟ |
Bay Ridge, Staten Island'a yakın değil mi? | Open Subtitles | يبقى "باي ريدج" , دي قريبة من جزيرة ستاتين" ، صح ؟" |
Şu saldırılar, sanırım Duncan'a yakın olan biri ödeşmeye çalışıyor. | Open Subtitles | هذه الهجمات، أعتقد أن شخص ما كان قريباً من (دنكن) يحاول تصفية الحسابات |
Clyde'a yakın olan biri ama birinci dereceden akrabası değil. | Open Subtitles | سيكون شخصاً قريباً من (كلايد)، لكن ليس من العائلة القريبة... |
Biri Cottonmouth'a yakın biri. | Open Subtitles | واحد منهما كان قريباً من"كوتنماوث". |
Paranoyakça geliyor biliyorum ama o, Dr. Lindquist'e yakın kadın, Dr. Nelson'a yakın. | Open Subtitles | أعلم أن هذا يبدو مريباً، لكنه مقرب من (د. لينكويست)، وهي مقربة من (د. |
Washington Herald'dan Zoe Barnes "Beyaz Saray'a yakın bir kaynaktan" aldığı bir bilgiye göre Michael Kern'ün hafta başındaki ayrılışının ardından yeni Dışişleri Bakanı adayının muhtemelen Senatör Catherine Durant olacağını bildirdi. | Open Subtitles | (زوي بارنز) مع صحيفة "واشنطن هيرالد" تُقدم تقريرها الآن نقلا عن مصدر مقرب من الرئيس، كم قالت السيناتور (كاثرين دورانت) |
Washington Herald'dan Zoe Barnes "Beyaz Saray'a yakın bir kaynaktan" aldığı bir bilgiye göre Michael Kern'ün hafta başındaki ayrılışının ardından yeni Dışişleri Bakanı adayının muhtemelen Senatör Catherine Durant olacağını bildirdi. | Open Subtitles | (زوي بارنز) من صحيفة "واشنطن هيرالد" تُقدم تقريرها الآن نقلا عن مصدر مقرب من الرئيس, كما قالت السيناتور (كاثرين دورانت) |
- Trade Pass ve Richard Roper'a yakın bir kaynaktan. | Open Subtitles | (مصدر مقرّب من (تريدباس) و(ريتشارد روبر |