Ben henüz altı yaşındayken annem ve abimle ayakkabıcıya gitmiştik | TED | عندما كان عمري حوالي ال6 سنوات، ذهبت مع أمي وأخي إلى محل أحذية. |
Sizin cinayet masası kıçını kaldırıp işini yapmaya başladığı zaman belki ondan sonra abimle ben bunu aşabiliriz. | Open Subtitles | وعندما ينهض قسمكم الجنائيّ ويشرع بتأدية عمله اللعين ربما أتمكّن وأخي من تجاوز الأمر |
Gerçi, annemin abimle kavga ettiğimizde yaptığı şeyi yapabilirsin. | Open Subtitles | لكن سنفعل ما فعله والداي عندما تشاجرنا أنا وأخي |
abimle seyahate çıktığımı söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم بأني برحلة مع أخي الكبير |
Tek bildiğim şey, dün gece abimle çok gurur duyduğumdur. | Open Subtitles | كل مأ أعرفه أنني كنت فخوراً بأخي الأكبر ليلة البارحة |
"Anna, ailesindeki yarayi onarmakla ugrasirken ben de abimle aramizdaki bagi yeniden kurmaya çalisiyordum". | Open Subtitles | مهمة آنا هي معالجة انشقاق عائلة أخيها وانا لم أكن على خلاف مع رغبتي الخاصة لإستعادة علاقتي مع أخي |
Hala abimle işi pişirdiler... diye rahatsız mı oluyorsun? | Open Subtitles | هل مازلتي غاضبة لأنها واخي كانو على علاقة؟ |
abimle benim kuzen olduğumuza hâlâ inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني التصديق بأنّني أنا وأخي في الحقيقة أبناء عمّ |
Peki, abimle ben buzun üstündeydik babam evden çıktı ve onun geldiğini görebiliyordum. | Open Subtitles | حسناً، عندما كنا أنا وأخي. ذاهبينللجليد.. و أتى والدي من المنزل وكنتُ أراهُ يأتي نحونا. |
Bizimle yaşamadığı için abimle arası daha da açılacak. | Open Subtitles | .. لانه لا يعيش معنا هو وأخي بعيدان عن بعضيهما |
Küçükken, abimle kılıçlı kahramanlar oyunu oynardık. | Open Subtitles | عندما كنت طفلا، انا وأخي اعتدنا ان ندعي أننا أبطال مع السيوف |
Dediğim gibi, abimle sen tanışsanız çok iyi anlaşırsınız. | Open Subtitles | مثلما أخبرتك سابقاً أنت وأخي ستتوافقنا مع بعضكم البعض |
abimle aramız hiç iyi olmayacak. | Open Subtitles | الأمور لن تكون جيده بيني أنا وأخي |
abimle birlikte olduğunuzu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكُن أعلم بعلاقتك أنت وأخي. |
Yani en iyi arkadaşım abimle çıkıyor. | Open Subtitles | إذًا، صديقتي المقربة وأخي يتواعدان؟ |
abimle burada olmak, benim için en güzel hediye. | Open Subtitles | ... التّواجد خارجاً مع أخي الكبير هُنا يُعتبرُ عيد ميلادٍ رائِع |
abimle geldim. | Open Subtitles | لقد أتيتُ مع أخي الكبير |
Benim tek yapmam gereken yarı abimle evlenip yaşlanana ya da ölene kadar üremek. | Open Subtitles | كل ما عليّ هو الزواج بأخي غير الشقيق وأواضب على الولادة حتى أشيخ أو أموت |
Öncelikle, abimle ne kadar gurur duyduğumu söylemek istiyorum... düzen kurmadığı, sabırla beklediği için... | Open Subtitles | ... في الغالب , أريد أن أُعبر عن مدى فخري بأخي ... لعدم إستقراره ... لإعطاء وقته |
abimle aynı okullarda okuduk, ama o matematik profesörü oldu, | Open Subtitles | و ذهبت إلى نفس المدرسة مع أخي الذي أصبح عالماً في الرياضيات |
abimle birlikte | Open Subtitles | منذ ستّة سنوات كنت أنا وشقيقي |