Etrafıma bakındım ve çatıda bir adam gördüm... Ama herkes başka yerlere bakıyordu. | Open Subtitles | فإستدرت وظننتني رأيت رجلاً على ذلك السطح ولكن الكل حدق إلى سطح آخر |
Ama yaklaştığımda, resmin içinde, kalenin içinde bir adam gördüm. | Open Subtitles | ولكن عندما اقتربت أكثر رأيت رجلاً بداخل اللوحة، في القصر |
Bir seferinde arabanın koltuğuna oturan bir adam gördüm. O da beyaz gibiydi. | Open Subtitles | لقد رأيت رجل مصفد بالأغلال فى مقعد السيارة الخلفى.ولقد بدا أبيض أيضا |
Kendim bir iz buldum demek. Bir kaç saat önce barda bir adam gördüm. | Open Subtitles | بمعني انني لدي طرف الخيط لقد رأيت رجلا في البار منذ ساعتين |
Ayak bileğinde silah kılıfı olan, yerde yatan bir adam gördüm ve işe yarar diye silahı aldım. | Open Subtitles | رأيت رجلًا مستلقياً ومعه قراب مسدس للكاحل فأخذت المسدس |
Yani, en kısa sürede ben adam gördüm silahını yükseltmek, ben sadece... Iyi, ben durdu ve ben de onu vurdum. | Open Subtitles | حالما رأيت الرجل يرفع مسدسه توقفت وأطلقت الرصاص عليه |
Çit kapısının önünde dizlerine kadar batmış ve kaçmayan yaşlı bir adam gördüm. | TED | رأيت رجلاً كبيراً في السن يقف أمام بوابة منزله رافضاً الحراك حيث وصل مستوى الماء إلى ركبتيه |
Cazibesi olan çekici bir adam gördüm ve onunla tanışmayı o kadar çok istedim ki her şeyi bir yana bırakıp üzerine atladım. | Open Subtitles | رأيت رجلاً جذّاباً، فاتنٌ بعض الشّيء و رغبت في مقابلته بشدّة لدرجة أنّني تجاهلت كلّ شيء و ألقيت بنفسي عليه |
bütün bu karışıklıktan, hata yapıyor olabilirim... ama eminim ki O çatıda bir adam gördüm | Open Subtitles | ولا أعلم ، ربما من هول الصدمة ، ربماأخطأت ولكنني بالتأكيد رأيت رجلاً على السطح |
Ayak bileginde silah kilifi olan yerde yatan bir adam gördüm ve silahi aldim. | Open Subtitles | رأيت رجلاً ملقي و لديه غمد سفلي، لذا أخذت السلاح. |
Arkada şamfıstığı olan bir adam gördüm, ve onun benden önce gitmesini istemiyorum. | Open Subtitles | رأيت رجلاً هناك معه فستق ولا أريده ان يسأله قبلي |
Bayrakları neredeyse benim kadar seven bir adam gördüm ben. | Open Subtitles | رأيت رجل يحب الرايات تقريباً مثلما أحبها |
Bilmiyorum. Bir motosiklet üzerinde bir adam gördüm. | Open Subtitles | لا أعرف رأيت رجل على دراجة بخارية |
Ama sonra çöpü karıştıran evsiz bir adam gördüm. | Open Subtitles | بعد ذلك رأيت رجل مشرد في النفايات .. |
Çitten tren vagonlarına doğru koşan bir adam gördüm. | Open Subtitles | رأيت رجلا يجرى من السياج نحو تلك عربات السكك الحديدية |
Jaguar'la koşan bir adam gördüm Kaçmasına izin vermemeliyiz. | Open Subtitles | رأيت رجلا يجري مع الفهد يجب ألا نجعل هذا الرجل يبتعد عنا |
Biraz su almak için kalktım ve ön bahçemizde duran bir adam gördüm sandım. | Open Subtitles | نهضتُ لأحضر كوبًا من المياه وخُيَّل إليّ أنني رأيت رجلًا يقف في باحتنا الأمامية. |
Ön camdan fırlamış gibi duran bir adam gördüm. | Open Subtitles | رأيت الرجل الذي يشبه ذهب من خلال الزجاج الأمامي. |
Tamam, bir adam gördüm, sokağın karşısındaki çitlerden atladı. | Open Subtitles | رأيت شخصاً يقفز من الشرفة في الناحية الأخرى من الشارع... |
Başımı kaldırdım ve tepede bir adam gördüm. Fark ettim ki Bob Smeet'miş ve fotoğrafta olmak istemedim. | Open Subtitles | نظرت الى فوق فا رأيتُ رجل تبين لاحقاً أنه"بوب سميت"ولم أريد أن أكون في الصور |
"Merdivenlerden yukarı çıkarken orada olmayan bir adam gördüm. Bugün de orada değildi. | Open Subtitles | "بينما أمشي بالعليّة رأيتُ رجلاً لم يكن هناك, "ولم يكن هناك أيضاً اليوم". |
- Arkadaşlarını unutan bir adam gördüm. | Open Subtitles | أنّي أرى رجلاً الذي نسى صديقه. |
Kafamı kaldırdım ve elinde çekiçle bir adam gördüm. | Open Subtitles | نظرت للاعلى ورأيت رجلا مع مطرقة |
Siyah kıyafetler içinde, dört yüzlü bir adam gördüm. | Open Subtitles | لقد شاهدت رجلاً بملابس داكنة, لكن لديه 4 وجوه. |
Birkaç adam gördüm, ama tanımıyorum ve adlarını da bilmiyorum. -Çocuğu gördün mü? | Open Subtitles | انا رأيت رجلان ولكني لم اتكلم معهم وانا لا أعرف اسمائهم |