Smokinle koşuşturan şu adam var ya, ...kendini beğenmiş adam? | Open Subtitles | هل تعرف ذلك الرجل الذي تنقل مرتدياً بزة القردة ؟ |
Trenden inmeyen o adam var ya? | Open Subtitles | اتعرف ذلك الرجل الذي لم ينزل من القطار ؟ |
Beni yakalayan adam var ya onun bir minibüsü fırlattığını gördüm. | Open Subtitles | ذلك الرجل الذي أمسك بي، رأيته يرمي شاحنة. |
Şu adam var ya? Lacivert kazaklı, turuncu kapüşonlu. | Open Subtitles | أترى الرجل هناك يرتدي قميصاً رياضياً أزرق |
O adam var ya, yaralι bir ayιdan daha acιmasιz. | Open Subtitles | ذلك الرجل هناك ابخل من دب جريح |
Şuradaki adam var ya hani gamzeli olan. | Open Subtitles | وهذا الرجل هناك مع الدماميل |
Yanıma gelen ve çıktığımızı sanan adam var ya. | Open Subtitles | ذلك الرجل الذي جاء الى هنا و يظن اننا نتواعد |
Seni temin ederim, hayal meyal hatırladığın, trende tanıştığın tatlı, romantik adam var ya? | Open Subtitles | أؤكد لك, ذلك الرجل الذي تتذكرينه بشكل ضبابي اللطيف و الرومانسي الذي قابلته في القطار؟ |
Diğer haberlere geçersek, yolda bulduğumuz şu adam var ya dün gece beynine bıçak saplamış. | Open Subtitles | و الأخبار الآخرى, ذلك الرجل الذي وجدناه في الطريق قام بطعن نفسه في الرأس, الليلة الماضية |
Kıçından vurduğun adam var ya? | Open Subtitles | أتعرفُ ذلك الرجل الذي أرديتَهُ في المؤخّرة؟ |
- Konuştuğun adam var ya. | Open Subtitles | ـ ذلك الرجل الذي كُنت تحادثه ؟ |
İşte şu, Irak'ta kasaları indiren adam var ya... | Open Subtitles | ذلك الرجل الذي يحمل الصندوق هناك |
Erkek arkadaşınmış gibi yaptığın adam var ya? | Open Subtitles | -أجل, هل تعرفين ذلك الرجل الذي تتظاهرين دائماً بأنه حبيبكِ |
Şu adam var ya, sonuna gelince hız kesti. | Open Subtitles | الرجل هناك! أوقفَ التسارع عند النهاية |
Şuradaki adam var ya şahane bir adam. | Open Subtitles | ذاك الرجل هناك لهو شخص عظيم |
Şimdi, şurada gördüğün adam var ya... | Open Subtitles | ...الآن، الرجل هناك |