| Ama biz aşırı ahlaklı geçinen mağara adamları gibi karanlıkta çökmüş utanca bürünmüşüz. | Open Subtitles | فيما نقبع في الظلام كرجال الكهوف المُفرطي الاحتشام. طافحين بالشعور بالعار والذنب |
| Bir gün bunu saygıdeğer iş adamları gibi çay eşliğinde yapalım. | Open Subtitles | يوم ما سيكون عليك أن تفعل ذلك ونحن نشرب الشاي، كرجال الأعمال المحترمون |
| Tıpkı Nixon'un Watergate'teki adamları gibi, bir hırsız içeri süzülüp masumiyetimizi çalmıştı. | Open Subtitles | كرجال "نيكسون " في "وورترغيت"لص زحف وسرق برائتنا |
| Diğer iyi iş adamları gibi, onlar da kendi taleplerini yarattılar. | Open Subtitles | كرجال الأعمال الجيدين خلقوا الطلب |
| Bu keklikler, Avon'un adamları gibi değiller. | Open Subtitles | فمراقبو الشارع هؤلاء ليسوا كرجال (آيفون) |