Dün gece için özür dilerim. Gerçekten bunu affettirmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا أسفة بشأن الليلة الماضية وأريد أن أعوضك |
Yaptığım şeyden ötürü kötü hissettim o yüzden kendimi affettirmek istiyorum. | Open Subtitles | انظري، أنا أشعر بالسوء حيال ما قمت به فحسب، وأريد أن أعوضك عنه. |
Ted kaçırdığı iki vuruş için kendini affettirmek istiyor. | Open Subtitles | أتدرون ، إنه يريد التعويض عن الضربتين الضائعتين |
İsa herkesi, affettirmek için öldü. | Open Subtitles | قدرة التعويض مثلما فعل السيد المسيح ومات لأجل الجميع |
Günaydın, efendim. Dün gecemi affettirmek adına kahvaltınızı alfabetik olarak sıraladım. | Open Subtitles | صباح الخير سيدي ، تعويضاً عن خطأي ليلة الامس قد أعديت لك الفطور بالترتيب الأبجدي |
Kendimi affettirmek istiyorum. | Open Subtitles | وأنا أريد تعويضك عنه |
Beni oraya özel günlerde ve kendini affettirmek için götürürdü. | Open Subtitles | كان فقط يأخذني إلى هناك في الليالي الخاصة عندما كان عليه أن يعوّض عن أمر ما. |
Kendimi affettirmek için komşunun evinin önünde bulunan cesetle ilgili biraz etrafı kokladım. | Open Subtitles | لذا لأعوض ما قمت به أجريت بعض التحري حول تلك الجثة الذي وجدت أمام منزل جيرانكِ |
Neden kendimi affettirmek adına senin için yapabileceğim bir şey düşünmüyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تفكرين بشيء ما يمكنني القيام به لأعوضك عن ذلك؟ |
Bak, yaptığım şeyden ötürü kendimi kötü hissediyorum ve affettirmek istiyorum. | Open Subtitles | انظري، أنا أشعر بالسوء حيال ما قمت به فحسب، وأريد أن أعوضك عنه. |
Bir şarkı ile kendimi affettirmek istiyorum ve belki benimle baloya gitmeyi bir daha düşünürsün. | Open Subtitles | و أريد أن أعوضك بأغنية. لذا ربما قد تفكري بأن تذهبي معي للحفلة الراقصة. |
Üzgünüm ve kendimi affettirmek istiyorum. | Open Subtitles | أنصتي حبيبتي .. أنا آسف وأريد أن أعوضك |
Şu anda ona kendilerini affettirmek için can atıyor olabilirler mi? | Open Subtitles | هل تعتقد انهم بائسون لأجل التعويض عنه الآن؟ |
Kendimi affettirmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد التعويض عنها |
Kendini affettirmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريد التعويض عن خطأك؟ |
- Özür dilerim hayatım. Sadece kendimi affettirmek istedim. | Open Subtitles | أنا آسفة يا عزيزي, أردتُ فقط أن أقدّم تعويضاً |
Ve... kendimi affettirmek için, sana doğuma girerken dinlemen için bir çalma listesi yaptım. | Open Subtitles | أعددت لك هذه القائمة لحين المخاض تعويضاً لك |
- Biliyorum ve artık kendimi sana affettirmek istiyorum. | Open Subtitles | -أعرف، كنت أريد تعويضك |
Kendimi affettirmek istiyorum. Blue Star. | Open Subtitles | أريد تعويضك |
Beni oraya özel günlerde ve kendini affettirmek için götürürdü. | Open Subtitles | كان فقط يأخذني إلى هناك في الليالي الخاصة عندما كان عليه أن يعوّض عن أمر ما. |
Olanlar yüzünden kendimi affettirmek için iyi bir şey yapmak istedim. | Open Subtitles | واردت القيام بشيء لطيف لأعوض لك عما فعلته |
Yemin ederim, kendimi affettirmek için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | أعدك أني سأفعل كل ما بوسعي لأعوضك |