"akımını" - Traduction Turc en Arabe

    • تدفق
        
    • التيار
        
    • تيار
        
    • بتدفق
        
    • التدفق
        
    Hepatik damarında tıkanma tespit ettik karaciğere giden kan akımını kısıtlıyordu. Open Subtitles وجدنا إنسداد في وريدها الكبدي يقيد تدفق الدم إلى وريدها الكبدي
    Yasa oluşturma bir güç akımını dondurma ve sürekli kılma çabasıdır. TED صنع السياسات هو جهد لتجميد وتخليد تدفق معين للسلطة.
    Vaktimin çoğunu bilgi akımını düzenlemekle geçiriyorum. Open Subtitles أنا أقضي معظم وقتي الآن في تنسيق تدفق المعلومات.
    Bu, elektrik akımını sürekli bir mekanik devinime dönüştüren ilk motordu. Open Subtitles كان هذا أول مُحرك تحويل التيار الكهربائي إلى حركة ميكانيكية مستمرة
    Ve bu da bir İngiliz hava dağıtıcısı. Yumuşakça hareket edip odadaki hava akımını sağlıyor. TED وهذا شجر الصفصاف الإنجليزي الموزع للهواء. و هذا يحرك بنعومة تيار الهواء عبر الغرفة.
    Sonunda, bu çok zayıf hava akımını hissettiler ve taşları temizlediklerinde, kayalık yüzeydeki daracık hava bacasını ortaya çıkardılar. Open Subtitles في النهاية، أحسوا بتدفق هواء خفي و بدأوا بإبعاد الصخور و كشفوا عن شرخ ضيق خلال المنحدر
    Pıhtı hepatik vendeki kan akımını azaltmış olmalı. Azaltmadı. Open Subtitles لا بد من أن الجلطة تعرقل التدفق في الوريد الكبدي
    Gerçekten bir virüs varsa hava akımını kapatmaz mıydınız? Open Subtitles والآن، إذا كان هناك فيروس لما ذهبتِ لإحتواء تدفق الهواء؟
    Bu, bir noktada beynin küçük bir parçasının kan akımını kaybettiğinin kanıtı. Open Subtitles أنها دليل بأنه في وقتٌ ما تلك المساحة الصغيره المختصة بالدماغ فقدت تدفق الدم
    Miksomanın salıngaç hareketi sağ atriuma kan akımını geçici olarak kesmiş olmalı. Open Subtitles الحركة المتأرجحة من المخاط منعت بشكل متقطع تدفق الدم عن طريق الأذين الأيمن
    Gerçekten bir virüs varsa hava akımını kapatmaz mıydınız? Open Subtitles والآن، إذا كان هناك فيروس لما ذهبتِ لإحتواء تدفق الهواء؟
    Motoru çıkarıp süspansiyonu artıracağım ve gövdeyi açtıktan sonra şaftı düzenleyip hava akımını artıracağım. Open Subtitles نرفع المحرك، رفعه بالرافعة قطع الهيكل، تخصيص المحاور وتكبير تدفق الهواء، كل ذلك بحلول الصباح، مرتين
    Hava akımını kolaylaştırmak amacıyla kütükleri konik biçimde dizerim. Open Subtitles يمكنني وضع الحطب بشكل مخروطي لتسهيل تدفق الهواء
    Elektrik santrallerinin harekete geçmesine yetecek zaman olursa kablolarından geçen elektrik akımını düşürerek bir felâketi önleyebilirler. Open Subtitles لو إمتلك الخبراء الوقت الكافي يمكنهم تقليل التيار الذى يُرسَـل بخطوط النقل
    Güneş panellerinde, Güneş ışınlarındaki fotonlar bir panelin yüzeyine çarpar ve elektrik akımını başlatmak için elektronlar açığa çıkar. TED في الألواح الشمسية، تسقط الفوتونات من الأشعة الشمسية على سطح الألواح، والإلكترونات يتم تحريرها لينطلق التيار الكهربائي.
    Bu küvet, elektrik akımını iletecek şekilde tasarlanmış. Open Subtitles هذا الحمض مصمم على نقل التيار الكهربائي
    İşte, burada lazer ile aydınlattığımız küçük partiküller ile sivrisineğin kanatları etrafındaki hava akımını göstermeye çalışıyoruz.. TED هنا, نحن نحاول أن نظهر تيار الهواء في صورة مرئية حول أجنحة الناموسة عن طريق إضاءة الجزيئات الصغيرة بواسطة الليزر.
    Senin elektrik akımını karıştıran chakra koydum. Open Subtitles لقد وضعت تيار الكهربائي معاكس الى الشاكار الخاصة بك
    Çoğu insana göre ateş canavarı gibidir yangın, fakat ben onun nasıl davrandığını, nasıl ilerlediğini, hava akımını, hava dolaşımını, maddeleri, yanma noktalarını, oluşum biçimini iyi bilirim. Open Subtitles لمعظم الناس يبدو الأمر كالوحش الملتهب لكني أفهم كيف يتصرف , وكيف يتطور تيار الهواء , التهوية
    Hava akımını hissediyor. Open Subtitles يشعر بتدفق الهواء
    Elektrik kesintileri şehir çapındaki bir fırtına akımını izliyor. Open Subtitles هم في الواقع متصلين بواسطة الرياح الان، انقطاع الكهرباء تتبع التدفق الطبيعي
    Çoğu şehir, trafiğin akımını sağlamak için karayollarını genişletirken, paralel park etmeyi ve ağaçları kaldırırken, Portland bir 'ince sokaklar' politikasını hayata geçirdi. TED ومع أن معظم المدن كانت تقوم بتوسيع طرقهم وإزالة وقوف السيارات الموازية والأشجار من أجل التدفق المزيد من الحركة، فقد اصدروا برنامجا من اجل شوارع ضيقة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus