Bugün, sigara içmeyen kadınların, sigara içmeyen erkeklere kıyasla üç kat daha fazla akciğer kanserine yakalanma riski taşıdığını biliyoruz. | TED | وما نعرفه اليوم هو أن النساء غير المدخنات أكثر عرضة بثلاث مرات للإصابة بمرض سرطان الرئة من الرجال الغير مدخنين. |
Ve bu da cinsiyetinde dahil olduğu, akciğer kanserine yönelik daha kişiselleştirilmiş bir tedaviye yaklaşımına yol açtı. | TED | وهذا أدى إلى منهج أكثر شخصنة في علاج سرطان الرئة والذي يشمل النوع أيضا. |
Sadece sigara içmemize bile izin vermiyorlar, sanki akciğer kanserine yakalanmamız umurlarındaymış gibi. | Open Subtitles | كأنهم قلقون حيال نقل عدوى سرطان الرئة فيما بينهم |
Bay Sandefur'a artık akciğer kanserine sebep olan Kumadin'e benzediğini bildiğimiz Kumarın'ı... -ki artık öyle olduğunu biliyorduk; | Open Subtitles | (شبيه لل(كومادين مادة مسببة لسرطان الرئة |
Bay Sandefur'a artık akciğer kanserine sebep olan kumadin'e benzediğini bildiğimiz kumarın'ı ürünlerimizde kullanmaya devam edemeyeceğimi bildiren rapor yazdım. | Open Subtitles | الإستمرار وال(كومارين) في منتجاتنا وكلنا نعلم أنه (شبيه لل(كومادين مادة مسببة لسرطان الرئة |
Ama sigaranın akciğer kanserine sebep olduğu gibi bazı ürünler de şişmanlamanıza sebep olabilir. | Open Subtitles | لكنه مثل السيجارة إنه حرفيا يسبب سرطان الرئة بعض الأطعمة تجعلك حرفيا سمين |
akciğer kanserine yakalanmış birisini öldüremem. | Open Subtitles | لا يمكنني القتل بمرض سرطان الرئة |
Kanlı öksürük ise akciğer kanserine bağlı olarak zararlı hücrelerin hipofiz bezine bulaşmasıyla alakalı. | Open Subtitles | التقيؤ دماً لابدَ أن سببه إنتقال سرطان الرئة إلى الغدّة النخاميّة "في رأس "جورج |
Şimdi göğüs kanserine yatırılmış paralara bir bakın-- bu paralar ölüm başına yatırılmış-- ve akciğer kanserine yatırılmış paralar. | TED | والآن للنظر للأموال التي تم استثمارها في سرطان الثدي -- هذه هي الأموال المنفقة لكل حالة وفاة -- والأموال المستثمرة في سرطان الرئة. |
İltihaptan kaçarken akciğer kanserine tutulabilir. | Open Subtitles | إنها تسبب سرطان الرئة |