Nitrojen akciğerlerini doldurarak, boğulmasına sebep olmuş. | Open Subtitles | غاز النتيروجين دخل الى رئتيه تسبب فى خنقه |
Ayrıca beynini, bağırsaklarını, akciğerlerini ve kalbini de. | Open Subtitles | وعقله وأحشاءه ، رئتيه وقلبه 589 00: 41: 58,916 |
Koşu bandı havayolunu kapatmayacak, akciğerlerini patlayacak. | Open Subtitles | فحص جهاز السير لن يغلق مجرى التنفّس بل سيفجّر رئتيها |
Şimdi, belki altı yıl daha saklanmayı planlıyordur ya da akciğerlerini vuracaktır. | Open Subtitles | لربّما يخطِّطُ للاختباءِ عامينِ آخرين أو لربّما يضربُ رئتيها |
akciğerlerini boşalt. | Open Subtitles | و أن تنفث كل الهواء من رئتيك هل تسمعنى ؟ |
Hâlâ annesinin rahmindeki bir ceninin akciğerlerini düzeltmek için yardım ettim. | Open Subtitles | لقد ساعدتُ في إصلاح رئة جنين لا يزال في رحِم أمّه |
Yeni akciğerlerini bir vantilatöre, pompalara ve filtrelere bağladık. | Open Subtitles | انظر,رئتك الجديده متصله بى بمروحه و مضخات و بعد الفلاتر |
Karaciğerini, akciğerlerini ve kalbini alacaklarını duydum. | Open Subtitles | سمعت أنهم سيأخذوا كليتك و رئتيكِ |
Eğer senin yanına 10 metreden fazla yaklaşırsa akciğerlerini kendi ellerimle yırtacağım. | Open Subtitles | إذا إقترب 10 أقدام منك مرة اخرى سأتأكد شخصياً من أن اخرج رئتيه من صدره |
16. yüzyılda Hollandalı doktor Andreas Vesalius, boğulan bir hayvanın trakeasına bir tüp yerleştirerek ve akciğerlerini şişirmek için hava üfleyerek nasıl kurtarılacağını anlattı. | TED | في القرن ال16، وصف عالم التشريح الفلمنكي أندرياس فيساليوس كيف يمكن لحيوان على وشك الاختناق أن يبقى على قيد الحياة عن طريق إيلاج أنبوب داخل قصبته الهوائية وضخِّ الهواء لنفخ رئتيه. |
Usta akciğerlerini etkileyecek bir ilaç ile zehirlenmiş. | Open Subtitles | عمي سمم بمخدر و قد اثر هذا علي رئتيه |
Usta akciğerlerini etkileyecek bir ilaç ile zehirlenmiş. | Open Subtitles | عمي سمم بمخدر و قد اثر هذا على رئتيه |
akciğerlerini incelemeden ölüm nedeninden emin olamam. | Open Subtitles | لا يمكنني التأكد من سبب الوفاة حتى أنا أقوم بتشريح رئتيها |
akciğerlerini vurmuş sanırım. Kan kaybediyor. | Open Subtitles | أعتقد أنّها أصابت رئتيها لقد بدأت بالنزيف. |
Dozu iki katına çıkarıp, akciğerlerini kontrol edin. | Open Subtitles | ضاعفوا الجرعة و افحصوا رئتيها |
akciğerlerini kontrol ettik, temizler. | Open Subtitles | لقد فحصنا رئتيها إنها سليمة |
Su içmeye devam et. Bu akciğerlerini temiz tutar. | Open Subtitles | ابقي الرطوبة ستاعد على إبقاء رئتيك صافية |
Fenilefrin akciğerlerini umduğumuz kadar temizleyemedi. | Open Subtitles | وقال إن فينيليفرين ليس واضحا رئتيك الطريق كنا نأمل. |
Tüm çocukların akciğerlerini kontrol ettik. Hiçbir şey yok. | Open Subtitles | فحصنا رئة كل الأولاد لا يوجد أحد |
Bebeğin akciğerlerini geliştirdim. - Biz... | Open Subtitles | لقد تمددت رئة الطفل سنتمكن من... |
Ben sana saçımı vereyim, sen de bana akciğerlerini ver. | Open Subtitles | سأعطيك شعرى لواعطيتنى رئتك |
Karaciğerini, akciğerlerini ve kalbini alacaklarını duydum. | Open Subtitles | سمعت أنهم سيأخذوا كليتك و رئتيكِ |