"alıcıyı" - Traduction Turc en Arabe

    • المشتري
        
    • المستلم
        
    • الشاري
        
    • جهاز الإستقبال
        
    • جهاز الاستقبال
        
    • مشترياً
        
    • مشترين
        
    alıcıyı bulurum, sonra işimi elimden alanı bulmaya çalışırım. Open Subtitles لقد وجدت المشتري وسأذهب لأبحث مرة أخرى لأنهي هذا الأمر
    alıcıyı bulurum, sonra işimi elimden alanı bulmaya çalışırım. Open Subtitles لقد وجدت المشتري وسأذهب لأبحث مرة أخرى لأنهي هذا الأمر
    Cuma günü satacakları şeyleri öğrenmek için oldukça yüklü bir miktar ödedim, ...ama kimse alıcıyı tanımıyor ya da yerini bilmiyor. Open Subtitles و الآن لقد قمت بدفع مبلغ كبير لأعرف أنهم سيبيعون تلك الأشياء يوم الجمعة و لكن لا أحد يعرف المشتري و لا المكان
    Öyleyse neden hala buradayız? Bu durumda bilgisayar, hastaneye daha yakın olan alıcıyı seçiyor. Open Subtitles في هذه الحالة، الحاسوب يختار المستلم الأقرب للمستشفى
    alıcıyı tutuklayıp, patronumu arayacağım, gelip bizi alacak. Open Subtitles سأعتقل الشاري, ثم نتصل برئيسي و سوف يأخذنا
    Annem yanında bir konum belirleyici götürmüştü ve az önce alıcıyı açtım. Open Subtitles أمي أخذت محدد الأماكن معهاإلىالجبل, لقد قمت بتشغيل جهاز الإستقبال.
    Biyometrik alıcıyı kontrol etmek zorunda kaldı, sinirsel geri besleme döngüsünün frekanslarını onaylamak için. Open Subtitles إنه يتحقق من جهاز الاستقبال الحيوي أراد التأكد ثانية من تردّدات حلقة التغذية العصبية
    Aradığımız alıcıyı bulabildin mi? Open Subtitles هل وجدت مشترياً للأرض ؟
    Doğru alıcıyı bulursan, milyonlar kazandırabilir. Open Subtitles يمكنه أن يساوي الملايين إذا وجِد المشتري المناسب.
    Yash'ın alıcıyı devreden çıkartınca işe yarar bir plan yapacak kadar zamanımız olacak sanıyordum. Open Subtitles توقعت أننا بإطاحة المشتري نجد الوقت للخطة التي عملنا عليها
    alıcıyı öldürdüğüne göre elimizdeki en iyi şans bu. Open Subtitles انزع الكبسولة ، انها على الارجح الرهان الافضل لدينا بما انك قتلت المشتري
    Doğru zamanda doğru alıcıyı bulursan ve o da süngülerden anlamıyorsa... muhtemelen 500 dolara satarsın. Open Subtitles حسناً، إذا وجدت المشتري الصحيح في اليوم المُناسب. وكان لا يعرف شيئاً عن الخناجر. فقد تستطيع بيعهم مقابل خمسمائة دولار.
    Doğru alıcıyı bulduğu halde yüklü miktarda paranın üstüne konabilir. Open Subtitles سيحصل على أموال طائلة لو وجد المشتري المناسب
    alıcıyı unutsan da... onun yerine benimle geçirsen bu geceyi? Open Subtitles ماذا لو قُمتى بنسيان المشتري الخاص بك وقضاء الليلة معي بدلًا من ذلك؟
    - alıcıyı uyarır hemen. Biraz daha takip edelim diyorum. Open Subtitles أنه سوف ينبه المشتري . أقترح ان نتبعه قليلاً
    Eğer alıcıyı bilseydim, meseleyi ben kendim dile getiririm. Bir sonraki en iyi şeyi yapacağım. Open Subtitles إذا كنت أعرف من هو المشتري فيجب أن أدافع عن القضية بنفسي
    alıcıyı izle. Eninde sonunda onu yakalarsın. Open Subtitles تعقب المشتري ربما ستجده في النهاية
    Larry aradı, Jackson Pollock için bir başka alıcıyı yedekte bekletiyormuş. Open Subtitles لاري دَعا، هو يُحْصَلُ على آخرِ المشتري لجاكسن Pollock
    Nakledilen kanın yeni bedendeki kanı pıhtılaştırdığı ve alıcıyı anında öldürdüğü prensibi sebebiyle. Open Subtitles المبدأ هو كون الدم المنقول يبدأ بالتخثر داخل الجسد الجديد مما يتسبب بقتل المستلم على الفور
    alıcıyı sorgulamak için buraya getirmen gerek. Open Subtitles أنت في حاجة لإحضار المستلم للاستجواب
    Eğer kaçakçıyı bulabilirsek, alıcıyı da bulabiliriz. Open Subtitles إذا استطعنا العثور على المهرب فسنستطيع العثور على الشاري
    Trem ... alıcıyı yok ettiler. Open Subtitles (تريم)، إنهم أطلقوا النار على جهاز الإستقبال.
    Rahibe, bu alıcıyı ödünç almak zorundayız. Open Subtitles ايها القس نرغب في استعارة جهاز الاستقبال
    Galiba alıcıyı buldum. Open Subtitles اعتقد أنني وجدت مشترياً
    Ona teşekkür etmelisin. Üç tane kesin alıcıyı kaçırdı. Open Subtitles يجب عليكِ شكره لقد قام بمنع ثلاثة مشترين محتمل بأن يشتروا المنزل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus