Programını elinden alacaklarını biliyorduysa... | Open Subtitles | ماذا لو انه علم انهم سيأخذون منه برنامجه ؟ |
Bu aptal şeyleri dikkate alacaklarını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | لا تعتقد أنهم سيأخذون شيئاً بهذا الغباء على محمل الجد؟ |
Onları beraber gördüğümde onu benden alacaklarını anladım... Çocuğumu alacaklarını! | Open Subtitles | علمت أنهم كانوا سيقومون بأخذها لقد كانوا سيأخذون طفلتى |
Silahlarımızı alacaklarını söylemeyi unutmuşsun. | Open Subtitles | مهلا أنت لم تخبريني أنهم سيأخذوا أسلحتنا. |
Karaciğerini, akciğerlerini ve kalbini alacaklarını duydum. | Open Subtitles | سمعت أنهم سيأخذوا كليتك و رئتيكِ |
Üzerindeki kıyafetle seni içeri alacaklarını hiç zannetmiyorum. | Open Subtitles | لا تعتقدين بأنّهم سيتركونك تتجاوزين الحبال وأنت تلبسين هذا |
Korktum çünkü daha fazla prim alacaklarını düşünmüştüm. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ عصبيَ بأنّهم كَانتْ ستُكلّفُني أكثر. |
Ama birine söylersem çocukları ikimizden de alacaklarını söyledi. | Open Subtitles | فعلت. لكنها قالت إذا أخبرتُ أي أحد، إنهم سيأخذون الأولاد بعيداً عن كِلانا. |
- Olmaz, tüm ilaçlarımızı alıyor. Malımızın yarısını alacaklarını söylemişlerdi. | Open Subtitles | كلّا، إنه يأخذ كل أدويتنا، وقد قالوا إنهم سيأخذون نصفها فقط. |
İçindekiler yüzünden çocukları alacaklarını bilmiyordum. | Open Subtitles | وأنهم سيأخذون الأولاد لأجل محتوى البحث |
Söyleyeceklerini ciddiye alacaklarını mı sanıyorsun gerçekten? | Open Subtitles | -أتعتقدين أنهم سيأخذون أى شيء مما تقولين بجدية؟ |
Seni sevimsiz yapmayı göze alacaklarını sanmıyorum. | Open Subtitles | لكن الإستيديو لا أظن انهم سيأخذون المخاطرة "بجعلك "غير مرغوب به |
Tatlım, evi alacaklarını söylediler. | Open Subtitles | عزيزى ، إنهم يقولون أنهم سيأخذون المنزل |
Ama Diana'yı alacaklarını tahmin etmedim. Soygun doğaçlamaydı. | Open Subtitles | (لكن لم أعرف أنهم سيأخذون (ديانا، سرقة أموالهم حدثت هكذا. |
Her şeyi alacaklarını söylediler. | Open Subtitles | وأخبروني أنهم سيأخذون كل شئ |
Bütün parasını kapmak için onu masaya alacaklarını söylediler. | Open Subtitles | -لقد قالوا أنّهم سيأخذون كلّ ما لديه . |
Karaciğerini, akciğerlerini ve kalbini alacaklarını duydum. | Open Subtitles | سمعت أنهم سيأخذوا كليتك و رئتيكِ |
Üzerindeki kıyafetle seni içeri alacaklarını hiç zannetmiyorum. | Open Subtitles | لا تعتقدين بأنّهم سيتركونك تتجاوزين الحبال وأنت تلبسين هذا |
İnsan gezegenlerini hedef alacaklarını bilmiyorduk. | Open Subtitles | لم نكن نعرف بأنّهم كانوا سيستهدفوا العوالم البشرية |
Askeri liderler sıkı önlem alacaklarını krize tolerans göstermeyeceklerini bildirdiler. | Open Subtitles | فقد أعلن القادة العسكريين بأنّهم سيتصرفون بصرامة وأنّه لا يوجد نهج تسامح لهذه الأزمات |