Ama doğrusu, hiçbir yere yerleşmeye hazır değilim. | Open Subtitles | لكن الحقيقة ، أنا لست مستعدا بعد للإستقرار بأي مكان |
Hepinizin kocaya ihtiyacımız yok diyeceğinizi biliyorum... .. ve kocaya ihtiyacım yok dediğinizi biliyorum Ama doğrusu,kocanız olamıyor. | Open Subtitles | أعلم أنكن تدّعين بأنكن في غنىً عن الرجل و لكن الحقيقة هي أنكن عاجزات عن الحصول على رجل |
Biliyorum bunu sen istemedin Ama doğrusu gerçek zevki hissettim. | Open Subtitles | أعرف بأنك لم تسأل عن ذلك، لكن الحقيقة بانني أحسست بسرور حقيقي. |
Ama doğrusu onun kötü şansının bana geçmesinden korktum. | Open Subtitles | ولكن الحقيقة هي أنني كنتُ خائفاً أن ينتقل حظّه السيء إليّ |
Ama doğrusu şu ki, çoğu insan onu bir hurafe sanır. | Open Subtitles | ولكن الحقيقة هي، مُعظم الناس يعتقدون أنّها خدعة. |
Ama doğrusu idrağı yüksek zekanızın ilgisini çekeceğini bildiğim daha iddialı bir alet serisi tasarladım. | Open Subtitles | ولكن في الحقيقة انا قد صممت سلسلة اجهزة طموحة اكثر واعلم ان لديك عقل مدرك |
Ama doğrusu, ona her baktığımda, tek gördüğüm, ölebileceği gerçeği. | Open Subtitles | لكن في الحقيقة عندما نظرت إليها كل ما كان بإمكاني رؤيته أنها ممكن أن تموت |
"ıçerisi daha iyi" deyip de canını sıkmayacağım, Ama doğrusu çok zor. | Open Subtitles | "سأتفادى قول أن السجن أفضل لكن صراحة... المعيشة قاسية" |
Ama doğrusu, şimdi sorunum Gabriel değil. O senin problemin. | Open Subtitles | لكن الحقيقة أن، "جابرييل" ليس مشكلتي الأن، إنه مشكلتك أنتِ |
Bence göremiyor gibi davranıyorsun Ama doğrusu yapamıyorsun. | Open Subtitles | أظنك تتصرف على انك لا ترى الأمر لكن الحقيقة هي انك لا تستطيع تغير حجمه الحاسوب |
Ama doğrusu bu, bir şey derken başka bir şey ima ettiğim... | Open Subtitles | لكن الحقيقة أن تلك إحدى ادّعاءاتي الرتابيّة فحسب |
Ama doğrusu bu, bir şey derken başka bir şey ima ettiğim... | Open Subtitles | لكن الحقيقة أن تلك إحدى ادّعاءاتي الرتابيّة فحسب |
Ama doğrusu , istatistiklerini her zaman ön planda tuttun. | Open Subtitles | لكن الحقيقة هي أنك مهووس كثيراً بإحصائياتك طوال الوقت |
Babam belki onunla yüzlemiyor, Ama doğrusu o artık burada değil. | Open Subtitles | ربّما أبي لا يستطيع مواجة الأمر، لكن الحقيقة أنّها ليست هنا بعد الآن |
Ama doğrusu şu ki o adamın arkadaşı olmayı haketmiyorum bile. | Open Subtitles | لكن الحقيقة هي أنني لا أستحق حتى أن أكون صديقاً لذلك الرجل |
Ama doğrusu o kılıçlar bir çok can aldı. | Open Subtitles | ولكن الحقيقة هي أن تلك السيوف اتخذت العديد من الأرواح. |
Ama doğrusu, rüyaları oluruna bırakıp hayatına devam edeceksin. | Open Subtitles | ولكن الحقيقة هي عليك فقط السماح لها بأن تأخذ مجراها امضي قدماً في حياتك |
Ama doğrusu, bundan çok daha fazla kalbim kırılmıştı. | Open Subtitles | ولكن في الحقيقة كنت محطما اكثر من ذلك |
Yakında Hukuk Fakültesi'ne girmek için önemli bir sınavım var ve gerçekten çalışıyor olmam gerek Ama doğrusu... | Open Subtitles | عندي امتحان مهم للإلتحاق بكلية الحقوق قريباً و عليّ حقاً أن أدرس لكن في الحقيقة |
"İçerisi daha iyi" deyip de canını sıkmayacağım, Ama doğrusu çok zor. | Open Subtitles | "سأتفادى قول أن السجن أفضل لكن صراحة... المعيشة قاسية" |