Ufak çapta bir kabadayı Ama görünen o ki performansını geliştirmeye başlamış. | Open Subtitles | كان يعمل كقاطع طريق بشكل جزئي لكن يبدو أنه قام بتطوير مهارته. |
Tam olarak anlamadım Ama görünen o ki bizim de saldırmamız gerek. | Open Subtitles | لا أفهم ما يجري حقاً لكن يبدو أننا سنضطر للهجوم |
Ama görünen o ki, ne zaman sana yaklaşsam, o mutluluğu benden söküp alıyorsun. | Open Subtitles | لكن يبدو كلما أكون قريبة من ذلك، تقوم بتمزيقه بعيداً عني |
Ama görünen o ki, işler dehşet verici, birazcık riskli ve zahmetli olduğunda var olduğunu bile bilmediğim bir ön yargıya eğildim. | TED | ولكن يبدو أنه عندما تتحول الأشياء لتصبح غير تقليدية ومزعجة وخطيرة بعض الشيء، أميل إلى التحيز الذي لم أكن أعرف أنني امتلكته. |
Ama görünen o ki, Bay Raj ve karısı Bayan Sonia ve şirketine karşı şantaj yapmak için bu davayı açmışlar. | Open Subtitles | ولكن يبدو أن هذه القضية من جانب السيد راج وزوجته وضعت لابتزاز السيدة سونيا وشركتها |
Ailenizi önemsiyorsunuz sanıyordum Ama görünen o ki öyle değilmiş. | Open Subtitles | ظننت أنّكم تهتمون بعائلتكم ولكن يبدو أنّني كنت مخطئة |
Resmi yollardan hareket etmek bu işi halleder sandım Ama görünen o ki, hatrı sayılır cazibemin gücünü konuşturmam gerekecek. | Open Subtitles | تعلم , انا حقا ظننت أن التهديد بالإجراءات القانونية ستفعلها . لكن يبدو أني سأضطر لتوظيف قوتي على الإغواء |
Sizi rahatsız etmekten nefret ediyorum Ama görünen o ki Albay Steffi için yanlış şişeyi vermişim. | Open Subtitles | إنني أكره أن أزعجك , لكن يبدو أنه لديك الزجاجات الخطأ للكولونيل ستيف |
Rahatsız ettiğim için üzgünüm Ama görünen o ki, Albay Stief'e yanlış şişeleri yollamışız. | Open Subtitles | إنني أكره أن أزعجك , لكن يبدو أنه لديك الزجاجات الخطأ للكولونيل ستيف |
Dekanın işlerine burnunu sokan birisi olmak istemem Ama görünen o ki önce sen onu incitmişe benziyorsun. | Open Subtitles | لا أريد إقحام نفسي في شؤون العميد، لكن يبدو لي أنك جرحتها أوّلاً |
Şu anki bilgilerimiz kulaktan dolma Ama görünen o ki, Nativo Otel'de bir adam kontrolü ele geçirmiş. | Open Subtitles | المعلومات التي لدينا حالياً غامضة و لكن يبدو أن هناك رجل سيطر على فندق ناتيفو |
Ama görünen o ki kurbanımızın çeşitli riskli davranışlarla her yıl düzenli olarak kendini yaralama alışkanlığı var. | Open Subtitles | لكن يبدو أن ضحيتنا لديه عادة بإصابة نفسه سنوياً عن طريق مخاطر متنوعة |
Askerî bir harekâta hazır değiliz Ama görünen o ki bu bir savaş. | Open Subtitles | نحن لسنا مُجَهزين للقيام بعمل عسكري لكن يبدو أننا في حالة حرب |
Kimsenin senin ne hakkında konuştuğunu anladığını sanmıyorum Ama görünen o ki olaylar bundan daha kötü olamazdı. | Open Subtitles | لا أظن بأن أحد يعرف عن ماذا تتكلم و لكن يبدو حقاً بأنه لا يمكن أن تكون الأمور أسواً |
Gerçek isminin bu olması mümkün değil, Ama görünen o ki yakışıyor. | Open Subtitles | لا يوجد فرصة بحق الجحيم أن يكون هذا أسمها و لكن يبدو أنه يناسبها |
Üzgünüm yalnız çocuk. Ama görünen o ki bu senin için | Open Subtitles | نأسف أيها الفتى الوحيد ولكن يبدو أن الحفلة ستكون |
Nate, uzman falan değilim; Ama görünen o ki Şerif Ruslar'la anlaşmak üzere. | Open Subtitles | نيت, انا لست متأكدأ ولكن يبدو أن شريف يعقد صفقة مع الروس |
Ama görünen o ki Baidley kolejiyle belediye meclisi arasında tesbit ettiği para transferlerini, kendisine yöneltilen rüşvet tekliflerini belgelemiş. | Open Subtitles | ولكن يبدو أنها قائمة من المعاملات المالية. على وجه التحديد، كل الرشوة والظهر أن فحم الكوك نوريس كان قادرا على كشف |
Sizde güzel bir izlenim bırakmak istedim Ama görünen o ki, asıl sorun kıyafetim değil. | Open Subtitles | ..أردت أن أبدي انطباعاً جيداً وحسب، ولكن يبدو أن قميصي لم يكن المشكلة |
Ama görünen o ki, korumamın yerini kaybettim. | Open Subtitles | ولكن يبدو أننى وضعت خادمى فى ماكن غير مكانة. |
Keşke bunun için birini bulabilsem Ama görünen o ki, herkes başka yerde iş bulmakla meşgul. | Open Subtitles | أتمنى لو أجد شخصاً بإمكانه فعل ذلك، ولكن يبدو بأن الجميع يبحث عن وظيفة في أماكن أخرى |