"ama gerçek şu ki" - Traduction Turc en Arabe

    • لكن الحقيقة هي
        
    • ولكن الحقيقة هي
        
    • لكن في الحقيقة
        
    • لكن الحقيقة أن
        
    • لكن في الواقع
        
    • ولكن في الحقيقة
        
    • لكن الحقيقة أننى
        
    • لكن الحقيقة أنه
        
    • لكن الحقيقة أني
        
    • لكن الحقيقةَ
        
    • لكن الحقيقه هي
        
    • لكن في الحقيقه
        
    • لكن الواقع هو
        
    • تظل الحقيقة
        
    ama gerçek şu ki; hiç bir şey garanti değildir. Open Subtitles لكن الحقيقة هي أنه لا شيء مضمون في هذه الحياة
    ama gerçek şu ki bir sevgili olabilir ama bir eş olamaz. Open Subtitles لكن الحقيقة هي أن الزوجة يمكنها القيام بما لا تقوم به الحبيبة
    ama gerçek şu ki, şu ana kadar ve şu an da dahil hayatımı toplum önünde konuşma korkusuyla sürdürdüm TED ولكن الحقيقة هي أنني عشت حياتي حتى هذه اللحظة، بما فيها هذه اللحظة، في خوف قاتل من التحدث أمام الناس.
    ama gerçek şu ki şu an eğitim ile yaptıklarımız tamamen çağ dışı. TED ولكن الحقيقة هي أن ما نقوم به مع التعليم عفا عليه الزمن تماما.
    Bu işe yarayabilir, ama gerçek şu ki, yeni insanlarla tanışmak bizi öldürmez. Open Subtitles ربما يكون ذلك لكن في الحقيقة لن يقتلنا أن نتعرف على أشخاص جدد
    ama gerçek şu ki, bazı görevlerde adamlara yaklaşamayız bile. Open Subtitles لكن الحقيقة أن هناك مهام لا يمكننا أن تكون لنا علاقة بها
    ama gerçek şu ki, evde eşlik edecek birinin olmasını özledim. Open Subtitles لكن الحقيقة هي أنني تعودت على امتلاك صديقة حميمة في المبنى
    Yazar olduğumu iddia edebilirdim ama gerçek şu ki bir devlet kurumunda çalışıyorum. Open Subtitles يمكنني الادعاء بأنني كاتب لكن الحقيقة هي انا اعمل في مكتب الخدمات المدنية
    ama gerçek şu ki, dün olanlardan sonra kimse kullanmak istemiyor. Open Subtitles لكن الحقيقة هي أن لا أحد يريد استعماله, ليس بعدما حصل أمس.
    Bazı zamanlar zor, Chloe ve herkesten saklamak ama gerçek şu ki; daha önce kimse bana o kadar güvenmemişti. Open Subtitles إنه شئ صعب في بعض الأوقات و أن اخبأه عن كلوي وكل الآخرين و لكن الحقيقة هي أن لا احد وثق بي بهذا القدر من قبل
    Bu adamlar için savaşıp duruyorsun, ama gerçek şu ki sana ihtiyaçları yok. Open Subtitles أنت , أنت تقاتل , و أنت تقاتل من أجل هذه العائلة , لكن الحقيقة هي أنهم لا يحتاجونك
    ama gerçek şu ki... Soyut bir tutum... benimsedim. Open Subtitles لكن الحقيقة هي أني كنت قادرة على تبني مواقف صعبه
    ama gerçek şu ki ben tembel biriyim Matmazel Larina. Open Subtitles ولكن الحقيقة هي أنني في فترة ركود ، آنسة لارين.
    ama gerçek şu ki hiç kimse doğrusunu bilmiyor TED ولكن الحقيقة هي ان لا أحداً يعرف بالتأكيد.
    ama gerçek şu ki benim toplumumda eğitilmiş kadından korkulur. TED ولكن الحقيقة هي أن مجتمعي يخاف من المرأة المتعلمة.
    Hayır demek isterdim ama gerçek şu ki bazen korkuyorum. Open Subtitles كنت أحب ان أقول لا لكن في الحقيقة أنا اخاف أحيانا
    O da aynı şeyi söyler ama gerçek şu ki poposu, zenci poposuna benzemiyor. Open Subtitles حسنا هذا ما تقوله دائما و لكن في الحقيقة أنها ليس لديها مؤخرة فتاة سوداء
    ama gerçek şu ki bu senin elinde değil. Open Subtitles لكن الحقيقة أن الأمر قد خرج من يديك الآن.
    Ah... Çok isterdim. ama gerçek şu ki burada gerçekten çok mutluyum. Open Subtitles سيسرني ذلك , لكن في الواقع أنا سعيدة هنا جداً
    Muhtemelen öyle, efendim, ama gerçek şu ki görünürde suçları yok. Open Subtitles ربما لا سيدي , ولكن في الحقيقة لم يرتكبوا اي جريمة
    Floris, bence sen çok iyisin ama gerçek şu ki, başka birini sevmekteyim. Open Subtitles فلوريس، أعتقد أنكى لطيفة جدا... لكن الحقيقة أننى مغرم بأخرى
    ama gerçek şu ki Clifton'da hiç kimsenin çok fakir olmaya izni yoktu. Open Subtitles و لكن الحقيقة أنه لا أحد يسمح له بأن يكون فقيراً جداً فى كليفتون
    ama gerçek şu ki, artık o genç adam değilim. Open Subtitles لكن الحقيقة أني لم أعد رجلاً صغيراً بعد الآن
    ama gerçek şu ki, kabul töreni olmadan ekibe katılamazsın. Open Subtitles لكن الحقيقةَ أنت لا تَستطيعُ الإِنْضِمام إلى حتى تَمْرُّ بالتلقينِ.
    İltifatını kabul etmek isterdim ama gerçek şu ki hayat aslında o kadar da zor değil. Open Subtitles حسنا , سأحب ان اخذ الفضل لكن الحقيقه هي ان الحياة ليست بتلك الصعوبه
    ama gerçek şu ki istemiyordum. Open Subtitles اريدك انت تكون رجلَ أعمال لكن في الحقيقه .. لااريد ذلك
    Çünkü boktan romantik ideallerin var ama gerçek şu ki bunu düşünüyorsun. Open Subtitles لأن هذة هي فكرتك الرومانسية لكن الواقع هو أنك تفكر في الخيانة نعم، من لا يفعل هذا؟
    ama gerçek şu ki, Ba'al'ı benim adamlarım yakaladı. Open Subtitles ولكن تظل الحقيقة بأن رجالي قبضوا على (بعل)

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus