| Amthor'un cevabını öğrenmek istersin diye düşündüm ayrıca şu işi resmileştirmek istedim. | Open Subtitles | ظننت انك تريد معرفة ما قاله امثور واردت ان اجعل الأمر رسمى |
| Attığın adıma dikkat et yoksa seni de Jules Amthor'la aynı kodese tıkmak zorunda kalabilirim. | Open Subtitles | اذن, انتبه لخطواتك والا سأضعك مع جولز امثور فى نفس القفص |
| Bu şehirdeki pek çok kişiyi tanıyorum ama Jules Amthor'u hiç duymamıştım. | Open Subtitles | انا اعرف العديد من الناس فى هذه البلدة ولكنى لم اسمع ابدا عن جولز امثور انه مجرد تخمين |
| Helen, Amthor'la bana ve iki şamar oğlanına bir tanışma randevusu ayarlamış. | Open Subtitles | لقد رتبت هيلين لى موعدا مع امثور وبعض رجاله الأشرار |
| Marriott'la ilk tanıştığımda,Amthor'a bu kadar yakın olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | عندما عرفت ماريوت لأول مرة, لم اكن اعرف كم كان مقربا لأمثور |
| Sanırım işe yaramamış. Küçük dostunuz Amthor'u rahatsız eden ben değildim. | Open Subtitles | اعتقد انك لم تنفذها انا لم ازعج صديقك امثور |
| Siz Amthor'u yakalamak istiyorsunuz, ben de size yardım etmek. | Open Subtitles | انت تريد النيل من امثور وانا ارغب فى مساعدتك |
| Marriott, Amthor'u aldatmaya çalışmış olabilir. Bilemiyorum, ama yüzüne gözüne bulaştırmış. | Open Subtitles | وربما حاول ماريوت ان يخون امثور ولكنه لم يُفلح |
| O zaman Amthor'un yöntemlerini bilen bir çete olmalı ya da ona yakın birinden tüyo alıyorlardı. | Open Subtitles | هذا يوضح انه شخص يعرف اساليب امثور جيدا او يناسب شخص قريب منه جدا |
| Amthor'un şüphelendiğini düşündüyse seni koruma için tutmuş olabilir. | Open Subtitles | وانه اعتقد لو ان امثور يشك فيه, فربما لهذا استأجرك لتقوم بحمايته |
| Yeşimi vermezsen Amthor geçmişini kocana anlatacaktı. | Open Subtitles | ان امثور كان سيخبر زوجك بماضيك لو لم يحصل على العقد |
| Onlara Sonderborg'u verdim. Amthor kaçmıştır. | Open Subtitles | وقد القيت لهم سوندربورج وربما افلت امثور |
| Amthor'a gerdanlığın sende olduğunu söyledin değil mi? | Open Subtitles | هل اخبرت امثور انك ستحصل على العقد من اجله ؟ |
| Amthor'a yakındı. Gerçek gibi gözükmesi gerekiyordu. İkisi de çalındığına gerçekten inanmalıydı. | Open Subtitles | انه قريب من امثور, فكان يجب ان يبدو الأمر حقيقيا ويجب ان يصدقوا انه سُرق |
| Sonra sırayla peşimize düşecek ardından da Amthor'u haklayacaktın. | Open Subtitles | وعندها يمكنك التعامل معنا, كلا على حدة ثم تحصلين على امثور لاحقا |
| Ben hallederim. Amthor'la görüşme nasıl gitti? | Open Subtitles | سأتدبر الأمر, كيف سار الحال مع امثور ؟ |
| - Bir sürü varsayım. Gidelim. - Amthor benim aldığımı düşünmüş. | Open Subtitles | - يا لها من نظرية, دعنا نذهب يظن امثور انها فى حوزتى |
| Özür dilerim. ...ve Amthor'a gerdanlığı geri alana dek beni silkelemesini söyledin. | Open Subtitles | وطلبت من امثور ان يلتقطنى ويأخذ العقد منى... |
| Ve Amthor 'un ne denli sinsi olduğunu anlamam uzun zaman aldı. | Open Subtitles | وقد أخذت وقتا لأكتشف كم كان امثور ماكرا |
| Amthor'un onu öldürmeye karar verdiğine eminim. | Open Subtitles | انا متأكدة ان امثور قرر ان يقتله هناك |
| Ama yeşim, Amthor'a veremeden çalındı. | Open Subtitles | ولكن, قبل ان اتمكن من اعطاء العقد لأمثور, تمت سرقته |