"anlaşılır" - Traduction Turc en Arabe

    • فهمها
        
    • متفهم
        
    • مفهومة
        
    • المفهوم
        
    • معقولاً
        
    • واضح منه
        
    temel teknolojileri kendi çıkarına kullanır, ama şu resimle daha iyi anlaşılır. TED إنها تستخدم بعض أساسيات التكنولوجيا، ولكن من الأفضل فهمها كما يلي؛
    Ciddi şekilde yanlış anlaşılır örümcekler. Open Subtitles إنـّها حقـّاً مخلوقات يـُساء فهمها ، تلك العناكب.
    Oldukça anlaşılır. Yıllardır, üzerime düşeni iyi bir şekilde yerine getirdim. Open Subtitles أنا متفهم لهذا ، فعلى مر السنين أديتُ دوري على أكمل وجه...
    Oldukça anlaşılır. Yıllardır, üzerime düşeni iyi bir şekilde yerine getirdim. Open Subtitles أنا متفهم لهذا ، فعلى مر السنين أديتُ دوري على أكمل وجه...
    Sadece bilimi anlaşılır şekilde, basit olarak anlatmaya adanmış pek çok artan sayıda online kaynak var. TED و توجد أعداد متزايدة من المصادر على الإنترنت مكرسة فقط لشرح العلوم بصورة بسيطة ، مفهومة.
    Bunu okumak zor olurdu fakat boşlukları eklediğimizde tekil sözcükler beliriyor ve o zaman çok daha anlaşılır oluyor. TED سيكون من الصعب قراءتها، ولكن بمجرد أن نضع الفراغات، تظهر لنا كلمات مفردة وتصبح الجملة مفهومة أكثر بكثير.
    Mühendislerin insanların nükleer korkusuna teknik çözümler arayacak olması anlaşılır bir durum. TED لذلك فمن المفهوم أن المهندسين سيبحثون في حل تقني للمخاوف التي لدى الناس من الطاقة النووية.
    - Bana hiç anlaşılır gelmiyor. - Neymiş o? Open Subtitles لا يبدو معقولاً بالنسبة لى وما هو ؟
    - anlaşılır bir ifade alma konusunda Tanrı yardımcınız olsun. Open Subtitles حظ سعيد في الحصول على شيء واضح منه
    Ciddi şekilde yanlış anlaşılır örümcekler. Open Subtitles إنـّها حقـّاً مخلوقات يـُساء فهمها ، تلك العناكب.
    Ya yanlış anlaşılır bir şeyi ağzımdan kaçırırsam? Open Subtitles وماذا لو قلت شيئا التي يمكن أن يساء فهمها بأنها مهينة؟
    Şey, ne derler bilirsin hayat ileri doğru yaşanmalıdır ama sadece geriye doğru anlaşılır? Open Subtitles أجل، كما يقولون، على المرء أن يعيش الحياة من خلال التقدّم إلى الأمام ولكن يمكن فهمها فقط من خلال العودة إلى الوراء؟
    İstedikleri, elle tutulur, gözle görülür inanılır, güvenilir, anlaşılır.. Open Subtitles أكثر التوقعات - ما يحتاجونه هو ما يمكن تصديقه، قطعة ممكن فهمها
    Sayın sirk eğitmeni, kızgınlığınız çok anlaşılır. Open Subtitles رانجو-سان, انا متفهم لم انت غاضب
    O... Bu daha anlaşılır. Open Subtitles هذا أكثر من متفهم
    anlaşılır bir durum. Open Subtitles انا متفهم ذلك
    Daima anlaşılır ya da benden beklediğin gibi davranacağıma söz veremem. Open Subtitles لا أستطيع أن أعدك بأن أكون مفهومة دائماً أو بفعل الأشياء كما تتوقع منّي.
    Sonra da mahkemede fikrinizi değiştirip bir parça geveleyerek daha az anlaşılır şekilde konuşabileceğini söylemişsiniz. Open Subtitles و ثم في المحكمة غيرت رأيك و قلت إنها بمقدورها التكلم بطريقةً ما مدغمة و مفهومة.
    Yerel polislerin bir sonuca varamamaları anlaşılır bir şey. Open Subtitles ثلاثة رجال شرطة محليين تحدث معهم امور غير مفهومة
    Fakat şirketler anlaşılır bir şekilde kendi ticari çıkarlarını artırmak için hareket eder, ve bunu bazen ortak faydanın altını oymak, bazen de desteklemek için yaparlar. TED لكن من المفهوم أن الشركات تعمل لتعزيز مصالحها التجارية، وهم يفعلون ذلك أحياناً إما لتقويض أو تعزيز الصالح العام.
    anlaşılır biçimde, etrafa bakınmaya başlamış ve Kitap'ı bulmuş. Open Subtitles المفهوم كذلك، بدأ يبحث في جميع أنحاء ووجد الكتاب.
    - Bana hiç anlaşılır gelmiyor. - Neymiş o? Open Subtitles لا يبدو معقولاً بالنسبة لى وما هو ؟
    Bu çok anlaşılır değil mi? Open Subtitles ألا يبدو هذا معقولاً تماماً؟
    - anlaşılır bir ifade alma konusunda Tanrı yardımcınız olsun. Open Subtitles حظ سعيد في الحصول على شيء واضح منه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus