"anlaştığımızı" - Traduction Turc en Arabe

• اتفاقنا
• بيننا اتفاق
• متفقان
• اتفقنا على
• أننا إتفقنا
• أننا قد اتفقنا
• أفهمتك الوضع

Mitchell ve diğer adamlar nasıl anlaştığımızı bilmiyorlar.
ميتشيل والرجال الاخرين لايجرون اتفاقنا مثلما افعل انا

Ama ne şekilde anlaştığımızı unutmamalıyız.
لكن يجب أن نتذكّر اتفاقنا وسببه.

anlaştığımızı düşünüyordum buradaki geleceğin hakkında.
اعتقدتُ أنْ بيننا اتفاق مشترك؟ عَن مستقبلك

anlaştığımızı sanıyordum.
اعتقدت ان بيننا اتفاق.

Cep telefonu almamak konusunda anlaştığımızı sanıyordum.
ظننت أننا متفقان على ألا نحضر لها هاتفاً خلوياً

Kadın sekreter olmayacağı konusunda anlaştığımızı sanıyordum.
لا أعتقد اننا اتفقنا على وجود مساعدة أنثى

Bir işçi sınıfı caniden çok, güvenlik görevlisini oynayacağın konusunda anlaştığımızı düşünmüştüm.
ظننت أننا إتفقنا أنك ستمثل دور حارس الأمن بمزيد من الحصص التحضيرية

Tamam, peki, eğer bu sonuçlar geçerliyse, anlaştığımızı söyleyebilirim.
حسنا .. إن كانت هذه النتائج صحيحة يمكنك القول .. أننا قد اتفقنا

anlaştığımızı düşünüyorum.
ظننتني أفهمتك الوضع

Bunun tek seferlik bir şey olduğunu konusunda anlaştığımızı sanıyordum.
أذكر اتفاقنا على حدوث ذلك مرة واحدة.

anlaştığımızı varsayıyorum.
سوف أفترض أن بيننا اتفاق.

anlaştığımızı sanıyordum.
-ألان)، ظننت بيننا اتفاق)

Seninle mantıklı ve rasyonel olarak anlaştığımızı biliyorum.
...استمعي اعرف اننا متفقان منطقيا وعلميا

Olumsuz olmayacağımız konusunda anlaştığımızı düşünmüştüm.
خلت أننا متفقان على تفادي السلبية

Karen ülkenin diğer ucundan geldi. anlaştığımızı sanıyordum.
(كارين) كانت واضحة كنّا متفقان

Bu tip şeyler yapmamak konusunda anlaştığımızı sanıyordum.
أعتقد اننا اتفقنا على أن لا نفعل مثل هذه الإشياء

Profesyonel hayatlarımıza karışmayacağımıza anlaştığımızı biliyorum ama bu kıyafeti nasıl bir hikaye için kullanacaksın?
أعرف أننا اتفقنا على نحتفظ بحياتنا العملية لأنفسنا لكن أيّ قصّة سرّية تدفعك لتتهندم هكذا نهاراً؟

Babasının hayatını kazanmak için dayak yemediği bir aile içinde çocuklarımızı yetiştireceğimiz konusunda anlaştığımızı sanıyordum.
ظننت أننا اتفقنا على أننا لن نربي البنتين في عائلة يكسب الوالد فيها رزقه من المصارعة.

Sosyal olarak buluşmayacağımıza anlaştığımızı sanıyordum.
أعتقد أننا إتفقنا ألا نتقابل أمام العامه