"anlaması" - Traduction Turc en Arabe

    • يفهم
        
    • الفهم
        
    • يدرك
        
    • يفهموا
        
    • فهم
        
    • ليفهم
        
    • ليعرف
        
    • تفهمها
        
    • يُدرك
        
    • فهمها
        
    • لإدراك
        
    • ليدرك
        
    • يفهمه
        
    • يتقبلوا بالضرورة مفهوم
        
    • يدركوا أننا
        
    Her kim yaptıysa, ileri derece genetiklerden bayağı iyi anlaması gerekiyor. Open Subtitles ومن قام بذلك، فلا بدّ أنه يفهم جيداً بعلم الوراثة المتقدم.
    Niçin Amerika'nın devlet destekli bilgi saldırısının altında olduğunu anlaması aylar aldı? TED لماذا استغرق الأمر شهوراً قبل أن يفهم الأمريكيون أنهم كانوا تحت هجوم معلومات مدعوم من دولة؟
    Hesaplama açısından, "bir artı bir eşittir iki" deki gibi anlaması kolaydır. TED من وجهة نظر الحساب، فأرقام فيبوناتشي سهلة الفهم كـ واحد زائد واحد يساوي اثنان.
    İkinizin de anlaması gereken, bunun er ya da geç olacağıydı. Open Subtitles كلاكما يدرك ان هذا بالتاكيد كان سيحدث عاجلا أم آجلاً
    Böylece Kansas'ta, bir buğday tarlasındaki insanların anlaması gerekir ki okyanuslar onlar için de merkezi yerlerdir. TED إذاً فالناس في كانساس, في حقل قمح في كانساس يجب أن يفهموا أن المحيطات هي مركزية لهم أيضا
    Hepsini ufak anektodlar haline getirmeliyim çünkü aptal çocukların da anlaması gerekiyor. Open Subtitles و بعد ذلك أصقله لأتأكد أن ضيقي الأفق سيتمكنون من فهم المعنى
    Yani, insanların anlaması için, contaları çıkarırsak ne olur? Open Subtitles لذا, ليفهم الناس ماذا لو قمنا بنزع الحلقات؟
    Onun olan bitenleri anlaması için yardımının gerektiğine inanıyorum. Open Subtitles أنا متأكدة أنه لا يستطيع قراءتها لوحده سيحتاج المساعدة كي يفهم ذلك
    Senin yardımınla insanların anlaması sağlanmalı Ve tüm bu şeyler benim Tammany ailesi demekten hoşlandığım yerde en iyi şekilde korunur. Open Subtitles وبمساعدتك يجب أن يفهم الناس أن كل هذه الأشياء سيتم حفظها بأمان مع ما أدعوه بعائلة تامانى
    garip yerde garip biri duygularımı anlar ama anlaması gereken kişi anlamıyor Open Subtitles غريب في أرض غريبة يفهم مشاعري لكن من عليه أن يفهم مشاعري ، لا يفعل
    ama anlaması gereken kişi anlamıyor Open Subtitles ولكن الشخص الذي يجب أن يفهم فإنه لا يفهم
    İlk şifrelenmiş döviz, ilk araba gibi. Yavaş, anlaması ve kullanması zor. TED إن أول عملة مشفرة مثل أول سيارة، بطيئة وصعبة الفهم والاستخدام.
    Her neyse, günün nasıl geçiyor? Sana anlatmak isterdim ama anlaması biraz zor. Open Subtitles حسناً أود أن أخبركِ ولكنه عسير الفهم قليلاً
    Burada bir kadın, biliyorum anlaması zor, ama, bir kadın kendi potansiyelini kullanabilir. Open Subtitles المرأة هنا .. أعلم بأنّ ذلك يبدو صعب الفهم ولكن .. المرأة هنا يمكنها أن تمارس ما يحلو لها
    Bak o salağın ne kaçırdığını anlaması on beş seneyi bulur. Open Subtitles إنظري سيأخذ الفتى 15 سنة قبل أن يدرك ما فقده
    Adaya ulaştığında, ilerlemeden önce keşif yapıp zayıflıklarının neler olabileceğini anlaması gerektiğinin farkına varır. Open Subtitles يدرك عند وصوله للجزيرة أن عليه القيام ببعض الاستطلاع ويكتشف نقاط ضعفهم قبل أن يتقدم.
    Olanları anlaması uzun sürmez. Elimizi çabuk tutalım. Open Subtitles لن يطول الأمر حتى يدرك ما حدث لذا دعنا ننتهي من هذا بسرعة
    İnsanoğlunun, Tanrı'nın iradesini anlaması Ya da açıklaması herzaman mümkün değildir. Bak şu işe... Open Subtitles ليس بمقدور البشر أن يفهموا أو يفسِّروا إرادة الله
    Bazı resimlerin solmaya başladığını görebilirsiniz ve bize bazılarını kendisinin önceden nasıl anlaması gerektiğini farkettiğini gösteriyor. TED يمكنكم رؤية أنها بدءت الأن تغذية بعض هذه الصور لتظهر لنا إنها بالفعل بدءت التعرف على كيفية فهم البعض بنفسها
    Alfa parçacıklarının neden bunu yaptığını tamamen anlaması bir yıldan daha fazla almasına rağmen insanlığa ilk defa atomun iç yüzünü gösterecekti. Open Subtitles بالرغم من أنه سيستغرق أكثر من مدة سنة ليفهم تماماً لماذا تفعل جسيمات ألفا هذا عندما فعل هذا كان سيري البشرية للمرة الأولى
    Dosyaya göre şu an cerrahın neyle uğraştığını daha iyi anlaması için görüntüleme yapıyorlar. Open Subtitles الملف يذكر أنهم يقومون بأشعة أخرى الآن ليعرف الجراح مع أى شئ يتعامل
    Bu davayı sadece mahkemenin değil,.... ... tüm Alman halkının anlaması çok önemli. Open Subtitles وهي ليست مهمة للمحكمة لكي تفهمها فقط... بل لكل الشعب الألماني
    Cylonların bu gezegende ne yaptığımızı anlaması an meselesi. Open Subtitles إنها فقط مسألة وقت حتى يُدرك السيلونز ما نقُوم بإعداده على الكوكب
    Bu dünyada anlaması imkansız şeyler vardır zor, acı şeyler ama hepsinin bir nedeni olduğuna inanıyorum Open Subtitles هناك اشيأ فى هذا العالم من المستحل فهمها الاصعب , الاشيا المؤلمه أؤمن انها تحدث لسبب ما
    Ve bir hata yaptığını anlaması uzun zaman aldığı için üzgünse? Open Subtitles و هو آسف لإستغراقه وقت طويل لإدراك حجم الخطأ الذى إرتكبه
    Hızla giderken 180 derece dönşyapacağını anlaması için zaman vereceğim. Open Subtitles سيستغرق دقيقة ليدرك أنه سينعطف بمعدل 180 درجة، مسرعاً
    En az demek insanların olayı daha az anlaması demek olur. Open Subtitles في كثير من الأحيان، الحد الأدنى يعني المزيد فوتوغرافياً... . مما يفهمه معظم الناس.
    Yüzlerce yıl önce insanların vücut içinde yaşayan bir paraziti anlaması beklenemez. Open Subtitles إن الناس لم يتقبلوا بالضرورة مفهوم... كائن طفيلي يعيش بداخل الجسم... منذ مئات السنين.
    insanların şunu anlaması lazım, bütcenin tamamını.. Open Subtitles على النّاس أن يدركوا أننا لا نقدر على جعل الجميع في آمان،

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus