anlattığımız hikayeler kendimizi nasıl gördüğümüz, hareketlerin nasıl yönetildiği ve hareketlerin nasıl başarılı olduğu açısından önemlidir. | TED | القصص التي نرويها مهمة جداً في كيفية رؤيتنا لأنفسنا، وبإيماننا بكيفية إدارة الحركات، وكيف تفوز هذه الحركات. |
Hikaye biziz, hepimiziz. Bizler, kendimize anlattığımız hikayeleriz. | TED | إنها قصتنا جميعا. فنحن القصص التي نرويها لأنفسنا. |
Kostümleri anlattığımız hikâyelere espri, komiklik, renk ve öykü netliği katması için kullanıyorum. | TED | أستخدمُ الأزياء لإضفاء روح الفكاهة والكوميديا والألوان ووضوح سردي للقصص التي نحكيها. |
Bu, birbirimize değer hakkında anlattığımız kolektif hikayeyle ilgili. | TED | هي عبارة عن قصة مشتركة حول القيمة التي نحكيها لبعضنا البعض. |
Ölene kadar içmiş miydi? Evet o bizim anlattığımız hikaye. | Open Subtitles | لقد ذهب بنفسه للموت ؟ هذه القصة التي نقولها |
Kendimize anlattığımız bir hikâyedir ve her hikâyenin bir başlangıcı olmalıdır. | Open Subtitles | إنها قصة نقولها لأنفسها وكل قصة تحتاج إلى بداية |
Kendimize anlattığımız hikâyeler değilsek, neyiz biz? | Open Subtitles | من نحن، إن لم نكن القصص التى نرويها لأنفسنا؟ |
- Ve insanlar oraya bakarken anlattığımız hikayenin içinde - kendilerini hayal edecekler. | Open Subtitles | والناس ينظرون إليها ويتصورون أنفسهم بالقصة التي نرويها |
Kendimize ne olabileceğini veya kim olabileceğimizi anlattığımız hikâyelerdir. | Open Subtitles | إنّها القصص التي نرويها لأنفسنا حول ماقد يحدث، وحول ماقد نُصبح عليه. |
Bizim, muhteşem tarih kapsamında anlattığımız öykü bu. | TED | و هذه هي القصة التي نرويها في "تاريخ عظيم". |
anlattığımız hikayenin ne kadarı doğru? | TED | في الواقع أننا -- ما هي القصة التي نرويها بالفعل؟ |
Ara verme ihtiyacımız, tez canlılık hakkındaki kültürel anlatılarımızla zıt yönde, yani, başarının nasıl olduğu ve başarının nelere mal olduğunu toplumca birbirimize anlattığımız hikâyelerimizle ters düşüyor. | TED | وتصطدم حاجتنا إلى الراحة بمفهومنا الثقافي عن الاجتهاد والكفاح. أي القصص التي نرويها كمجتمعٍ لبعضنا البعض حول كيف يكون النجاح وما يتطلبه الأمر للوصول إليه. |
Varolup olmadığımız ve kim olduğumuz ikilemiyle yaşadığımız bu evrende ve varoluşta kendimize anlattığımız hikayeler varolma olasılığımızı tanımlayan hikayeleriz. | TED | في هذا الكون، وفي هذا الوجود، حيث نعيش مع هذه الثنائية هل نحن موجودون أم لا ومن نحن، فالقصص التي نرويها لأنفسنا هي التي تحدد الاحتمالات الكامنة لوجودنا. |
Ama anlattığımız hikâyeler yanıltıcı, eksik veya yanlış olduğunda ne olur? | TED | لكن ماذا يحدث عندما تكون القصص التي نحكيها مضللة أو غير كاملة أو ببساطة خاطئة؟ |
Gözden geçirmek için gösterilen çabaya değer çünkü hayat kalitemiz için kendimize anlattığımız hikâyelerden daha önemli bir şey yok. | TED | وهذا يستحق عناء المراجعة لأنه لا شيء أهم في نوعية حياتنا من القصص التي نحكيها لأنفسنا عن أنفسنا. |
Kendimize ne olabileceğini veya kim olabileceğimizi anlattığımız hikâyelerdir. | Open Subtitles | إنها القصص التي نحكيها لأنفسنا لما قد يحدث وماذا قد نكون |
Size bu hikayeyi anlatmak istiyorum çünkü hatırlamamız gerekir ki birbirimize anlattığımız hikayeler basit anlatılardan, öykülerden veya eğlenceden daha fazlasıdır. | TED | أردت إخباركم بهذه القصة لأنني أظن أننا بحاجةٍ لأن نتذكر أنه أحيانًا القصص التي نقولها لبعضنا هي أكثر من مجرد حكايات أو وسيلة للترفيه أو السرد |
Ayrıca size Godwin, Poe ve Verne'den bahsetmek istedim. Bence onların hikayesi, birbirimize gelecek hakkında anlattığımız hikayelerin önemini açıklıyor. | TED | أردت أيضًا إخباركم عن غودوين، وبو، وفيرن لأنني أعتقد أن قصصهم تخبرنا أيضًا بأهمية القصص التي نقولها لبعضنا البعض عن المستقبل بشكل عام. |
Komik. Bütün bu anlattığımız hikayeler, değil mi? | Open Subtitles | انه مضحك هذه القصص التي نقولها ، صحيح ؟ |
Örneğin, çocuklarımıza anlattığımız öyküleri ele alalım. | Open Subtitles | او القصص التى نرويها لأطفالنا |