annelerinin listesini sana vermemi istediler. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | طلبوا مني أن أقدم لك هذه القائمة من أمهم |
Çünkü senin, onlara iyi dövüşçü olmadıklarını... ve annelerinin katırlarla yattığını, söylediğinden bahsettim. | Open Subtitles | لأنني أخبرتهم أنك قلت عنهم أنهم ليسوا بمقاتلين جيدين و أن أمهم تمارس الجنس مع المعيز |
İlk olarak kendi annelerinin sesini öğreniyorlar. | TED | بادئ ذي بدء، يتعلمون نبرة أصوات أمهاتهم. |
Örneğin yavru mavi balinalar annelerinin karnında neredeyse bir yıl kalırlar. | TED | فعلى سبيل المثال تمضي صغار الحوت الأزرق عامًا كاملًا في أحشاء أمهاتهم. |
Her zaman annelerinin aynı çatı altında kalmasını istemediği adam olarak kalacak. | Open Subtitles | سيكون إلى الأبد الرجل الذي لم ترد أمّهم العيش تحت سقف واحد. |
annelerinin bugün öğleden sonra üç ayrı telgraf alacağını henüz öğrendim. | Open Subtitles | بلغنى تواً أنه مساء اليوم ستتلفى والدتهم البرقيات الثلاث |
Ama yaklaşık bir yıl önce, Jeremy ve Kelly annelerinin nöbet geçirip ölmesine tanıklık ettiler. | TED | ولكن قبل سنة، جيريمي وكيلي شاهدا أمهما تتألم وتموت أمامهما. |
annelerinin keskin koku duyusu onları sulak bir bölgeye getiriyor hem de, 1 saatten kısa sürede. | Open Subtitles | أمهم لديها حاسة شم حاده تجلبهم الى وجهتهم المائية بأقل من ساعة |
İki ay daha annelerinin koruması altında olacaklar. | Open Subtitles | سيبقون تحت حماية أمهم للشهرين القادمين على الأقل |
Büyüyüp, yetişkinlerin sorunlarının çoğunun geçmişte annelerinin yaptığı kötü bir şeyle bağlantılı olduğu teorisiyle ortaya çıktı. | Open Subtitles | يكبر و يصبح مشهوراً و يبتكر نظرية أن معظم مشاكل الكبار يمكن أن يعود أثرها لشيء سيء فعلته أمهم |
Olayı yarı yarıya anladık. Sağlıklı çocuklar, annelerinin antikorları onları koruduğu için hâlâ hayattalar. | Open Subtitles | لدينا نصف الصورة، الأصحاء عاشوا لأن أجسام أمهم المضادة أنقذتهم |
annelerinin yeni tanıdıkları birini s*kişini izlemek doğal bir şey değil. | Open Subtitles | ليس طبيعياَ أن يروا أمهم تضاجع شخصاَ بالكاد يعرفونه |
Bebekler yaşıyor ve gelişiyor çünkü annelerinin sütü onların besini, ilacı ve uyarımı. | TED | يعيش الأطفال ويكبرون لأن حليب أمهاتهم غذاء ودواء وإشارة. |
annelerinin tecavüze uğradığını ve babalarının parmaklarının doğrandığını gören çocuklarla çalışıyorum. | TED | أعمل مع الأطفال الذين رأوا أمهاتهم يُغتصبن، وأصابع آبائهم تُقطع. |
Bu iddia'nın dayanak noktası küçükken annelerinin sırtında taşınmaları, dolayısıyla denge duyularının gelişmemiş olmasıydı. | Open Subtitles | يفتقرون بطبيعتهم للأحساس بالتوازن و السبب راجع لكونهم يُحملون بكثره على ظهور أمهاتهم أثناء طفولتهم |
Çocukları annelerinin haykırışları arasında kollarından söküp aldılar sonra da anneleri dövdüler. | Open Subtitles | انتزعوا الأطفال من بين أحضان أمهاتهم المفجوعات ثم أبرحوا الأمهات ضربًا |
annelerinin sütü dışında beslenemeyen yavrular epeyce büyüdü. | Open Subtitles | الأشبال الذين مازالو لا ،يتغذّون إلا على حليب أمّهم نمو إلى حدّ كبير |
Büyük ihtimalle annelerinin arabalarını kaçıran gençlerle karşı karşıyayız. | Open Subtitles | ما لدينا هنا هو على الأرجح بعض المراهقين يقومون بجولة فى سيارة والدتهم |
annelerinin onları görebilmesi için ne gerekiyorsa yapın, lütfen | Open Subtitles | افعلي ما بوسعكِ لكي تتمكن أمهما من رؤيتهما. |
Zaten annelerinin ölümünden sonra üç bin pound alacaklar. | Open Subtitles | عندما تفكر أنهن سيحصلن على 3000باوند عند وفاة والدتهما |
Aslında, bazı çocuklar seçimlerini annelerinin yaptığı söylendiğinde çok utandılar. | TED | في الحقيقة بعض الاطفال اصيبوا بالاحراج عندما علموا اننا استشرنا امهاتهم |
Ölen her iki çocuktan, birinin ortak özelliği, annelerinin hamileyken röntgen çektirmiş olmalarıydı. | TED | بمعدل إثنين لواحد، الأطفال الذين توفوا كان لديهم أمهات تم فحصهم بالأشعة السينية خلال فترة حملهم. |
annelerinin ilk davası. Bu onlar için özel. | Open Subtitles | إنها المحاكمة الأولى لأمهم إنها نوعاً ما تعتبر مناسبة خاصة |
annelerinin ardından bir yerlere gitmek... | Open Subtitles | من الصعب الذهاب لأي مكان... . منذ ما حدث لأمهما |
annelerinin korumasına rağmen, sadece %2'si hayatta kalacak. | Open Subtitles | على الرغم من حماية امهم لهم فقط إثنان بالمئة سينجون |
Tembel hayvanların yavruları neredeyse bir sene boyunca annelerinin vücuduna tutunuyorlarmış. Ben ise dört ay sonra çalışmaya başlayacağım. | Open Subtitles | تتشبث أطفال حيوان الكسلان بأمهاتهم قرابة العام وأنا سأعود إلى العمل بعد أربعة أشهر فقط |
Hâlâ, muayenehaneme anneleri tarafından getirilen genç bayanları hatırlıyorum-- yetişkinler, odama gelmek için annelerinin yardımına muhtaç yetişkinler. | TED | مازلت أتذكر نسوة يُقدن إلى عيادتي من قبل أمهاتهن نسوة بالغات كن بحاجة مساعدة أمهاتهن لدخول غرفة الفحص |
Futbolcu annelerinin favori bebek bakıcıları olmadan bir gece Goshen'den ayrılıp kayıplara karışmamdan? | Open Subtitles | فقطأختفيفي ليلةواحدة, وأترك أمّهات كرة قدم "غوشين" بدون راعية أطفالهم المفضّلة؟ |