"annemlerin" - Traduction Turc en Arabe

    • والداي
        
    • والديّ
        
    • والدتاي
        
    • أهلي
        
    • أبواي
        
    • والداى
        
    • أبي وأمي
        
    Ama tam uykuya dalarken... annemlerin söyledigi bir sey beni düsünceye daldirdi. Open Subtitles لكن بينما أخذت أغرق في النوم دفعني شيء قاله والداي إلى التفكير
    Ama tam uykuya dalarken... annemlerin söylediği bir şey beni düşünceye daldırdı. Open Subtitles ‫لكن بينما أخذت أغرق في النوم ‫دفعني شيء قاله والداي إلى التفكير
    Sinekler çok ısırınca, ben de dışarı annemlerin yanına gittim. Open Subtitles ولأنه لدغني كثيراً، ذهبت إلى والديّ. وعندما رفعت أمي الستار،
    annemlerin yeni çatı yaptırdığı yazın oynadığımız oyunlardan bahsetmiyorsak tabii ki. Saklambaç gibiydi. Open Subtitles دعينا لا أذكر لك الألعاب التي ابتكرناها عندما كنت صغيرة في بيت والديّ
    Tamam o zaman millet annemlerin çiçeklerine işesinler, bunu mu istiyorsun? Open Subtitles حسناً. إذاً سيتبول الآخرون على زهور والدتاي, أهذا ما تريدينه؟
    annemlerin evinde, Tommy'nin odasında olduğumu sandım tüm o spor ödülleri ve kupalarıyla. Open Subtitles ظننتُ أنّي.. عدتُ إلى بيت أهلي إلى غرفة تومي
    annemlerin evinde yaptığımız odaları sayayım mı? Open Subtitles أردتني أن أطلق أسماء على جميع الغرف التي فعلنها بها في منزل والداي
    Beni tuzağa mı düşürmeye çalışıyorsun annemlerin o odada yapmaya çalıştıkları gibi mi? Open Subtitles هل تحاول إحتجازي كما فعل والداي في تلك الغرفة الصغيرة
    annemlerin SABAH PLANLADIKLARI GIBI BIR GUN OLMAMISTI. Open Subtitles لم يكن والداي يتوقّعان نهاراً كهذا حين استيقظا ذاك الصباح
    annemlerin yanına gidiyordum ve şehirlerarası yolda 140 km. civarı hızla gidiyordum. Open Subtitles لقد كنت متوجهة إلي منزل والداي بسرعة 90في طريق البلدة ..
    annemlerin harika bir harika bir pikapları var. Open Subtitles هل تعلم,ان والداي لديهما تلك الطاولة الرائعة المصنوعة من خشب الكرز في سنة 1945
    Hatta kendi restoranımı kurabilirim, tıpkı annemlerin daha önce yaptığı gibi. Open Subtitles او ان امتلك مطعمي الخاص كما كان الامر مع والداي
    annemlerin evindeki dolaba koydum ama bir şey olmaz, ışığı açık bıraktım. Open Subtitles إنهم في خزانة في بيت والديّ ولكنهم بخير لقد تركت الأضواء تعمل
    Boş bulmayı umarak eve girdim ve annemlerin yatak odasından bir ses duydum. Open Subtitles ودخلت المنزل متوقعًا ألا أجد أحد به وسمعت صوت قادم من غرفة والديّ
    annemlerin bir mutfak sandalyesi vardı, mükemmel olurdu. Open Subtitles أتعلم, والديّ كان لديهما كرسي مطبخ، لقد كان ذلك مثاليّاً
    Bu çok sinir bozucu. annemlerin yüzlerini bile hatırlayamıyorum. Open Subtitles أشعر بالإحباط لم أستطع أن أتذكر وجهَي والديّ
    Seni tanıyamadım, ama annemlerin televizyonu yalnızca 5. ve 7. kanalları gösteriyor. Open Subtitles لم أتعرّف عليك لكن تلفاز والديّ لا يلتقط الصورة الا على القناتين 5 و 7
    annemlerin içine sinecek bir araba alabilirsin. Open Subtitles الآن يمكنك الحصول على سيارة توافق عليها والدتاي
    Çocukluğum aklıma geliyor ve annemlerin kavga ettiğini duyuyorum. Open Subtitles حسناً، ذلك استمر منذ أن كنت فتاة صغيرة عندما كنت أسمع أهلي يتشاجرون
    Boktan bir maaş, boktan bir ev, annemlerin yanında dandik bir tatil. Open Subtitles راتب بخس, شقة رخيصة أجازة مع أبواي
    Seks yapacaksanız, annemlerin yatak odasında yapın. Open Subtitles إذا أردتم ممارسة الحب مارسوه فى غرفة والداى
    Dinleyin, yemekten sonra kiliseye gitmeden annemlerin yatağında Noel şapkalarıyla ailecek resim çekilmek istiyorum. Open Subtitles إذا، اسمعوا. بعد أن ننتهي هنا وقبل أن نذهب للكنيسة أريد أن نأخذ كلنا صورة في سرير أبي وأمي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus