Bazı Amerikalı ve Sovyet üst düzey subaylar antlaşmaya karşı tutum sergilemekte ısrarcılar. | Open Subtitles | يرفضون نهاية الخلاف المرير مع المعاهدة بالتحذير أن هذا قد يعني إزالة الدرع الصاروخي |
Fakat yaratığı korumayı seçersek, Dug'larla antlaşmaya oturma ümitlerimizi kaybederiz. | Open Subtitles | لكن اذا اخترنا ان ندافع هذا المخلوق سوف نفقد كل الامل في تأمين المعاهدة مع الدوجز |
Fakat seni temin ederim ki şehir sakinleri bu antlaşmaya bağlı kalmayacaklardır. | Open Subtitles | لكنّي أؤكّد لك أنّ قاطني هذه المدينة لن يلتزموا بهذه المعاهدة |
Çünkü Dışişleri Bakanı Vekili Christine Poule yerine geçecek kişi ve antlaşmaya çok sıcak bakıyor. | Open Subtitles | لأن نائبة وزير الخارجية، كريستين بولى انها الثانية فى الصف، وهى توافق على المعاهدة |
Tam da Birleşmiş Milletler için bir antlaşmaya aracılık etmeye başlamışken... konuşmanın ortasında yere yığıldın. | Open Subtitles | تـــرجـــمـــة عـــبـــدالـــلـــه فـــروانـــه لقد بدأت بمعاهدة الإصلاح للأمم المتحدة عندما انهرت في منتصف الخطاب |
Ben Erişilenler'in büyükelçisiyim ve Koruyucular'la yaptığımız antlaşmaya dayanarak Dünya'yı kendi malımız olarak ilan ediyoruz. | Open Subtitles | ومطالبة الأرض كملكية للــ"ريتش" إستناداَ بمعاهدة الحراس. |
- Bizi antlaşmaya götürmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | -تقصد من المفترض أن يتجهوا بنا إلى المعاهدة |
antlaşmaya göre sadece kendi topraklarımızdakileri koruyabiliriz. | Open Subtitles | المعاهدة تقول أننا نحمي أرضنا فقط |