"arabasıyla" - Traduction Turc en Arabe

    • سيارة
        
    • بسيارة
        
    • عربة
        
    • بسيارته
        
    • سيارته
        
    • بسيارتها
        
    • بعربة
        
    • سيارتها
        
    • سيّارة
        
    • بالسيارة
        
    • بالعربة
        
    • بسيّارة
        
    • بالسيّارة
        
    • بسياراتهم
        
    • سيّارته
        
    Bizim kızın kaybolduğu gece Alexander Lavich arabasıyla bir ağaca çarpmış. Open Subtitles في الليلة التي اختفت فيها فتاتنا، اصطدمت سيارة ألكسندر لافيتش بشجرة.
    O kadar üzüldüm ki, babamın arabasıyla buraya geldim, müthiş bir duyguydu! Open Subtitles لذا, فزعت وقمت بقيادة سيارة أبي إلى هنا ألا وهو امراً رهيباً
    Ne oldu? Her şeyden önce, yeğenimin yarış arabasıyla duvara bindirmesine izin verdim. Open Subtitles حسناً ، البداية كانت عند تركى لابن أختى يصدم بسيارة سباق فى الحائط
    Bu adam, Dr. Toland, Kaliforniya'ya kapalı at arabasıyla gitti. TED هذا الرجل، د. تولاند، ذهب بواسطة عربة مغطاة إلى كاليفورنيا.
    Evet, bu çocuk, hatırlıyorum, birkaç fahişeyi arabasıyla ezmiş ve tüm bu puanları almıştı. TED نعم، هذا الطفل، أتذكرأنه دهس بعضهم بسيارته عدة مرات وحصل على كل هذه النقاط.
    Ve ben onun o gece arabasıyla nereye gittiğini bir kanıtlayabilirsem... kimi görmeğe gittiğini kanıtlayabilirsem... o zaman her şey yerli yerine oturtacak. Open Subtitles ولو استطعت إثبات أين كان يقود سيارته تلك الليلة هذا يثبت من كان الذي سيقابله بعدها ينزاح الستار عن كل شيء
    Tamam, şimdi Ellie ve Derek ayrıldıktan sonra, Ellie arabasıyla takla atmış, Open Subtitles حسنا، وبالتالي فإن أيلي يوم أنفصالها من ديريك تدحرجت بسيارتها لها قبالة
    Bu çocuk, sahnedeki yarış arabasıyla aynı yaşta, üç aylık. TED لذلك هذا طفل، في نفس عمر سيارة السباق التي على خشبة المسرح، ثلاثة أشهر من العمر.
    Chuck tutuklama emrini kaldırtmayı becermişti ve mahkeme ücretlerini ödemek için bir ödeme planındaydı ve kız arkadaşının arabasıyla Tim'i okula götürüyordu. TED قد استطاع تشك تسديد كفالته وكان يمشي على خطة لدفع رسوم المحكمة وكان يذهب بتيم في سيارة صديقته إلى المدرسة.
    Kuzenimde aynısı vardı. Az yol yapmadı arabasıyla. Open Subtitles ابن عمي كان يملك سيارة شبيهة بها كان يدمر الطريق بها
    Polis arabasıyla beraber yükseliyor. Open Subtitles لقد رُفع هو ايضا بالاضافة الى سيارة الشرطة لا استطيع تصديق ما اراه اوه، الانسانية
    Demek Wood devriye arabasıyla seni mezarlığa götürdü, öyle mi? Open Subtitles إذن فقد أخذك الشرطي وود بسيارة الشرطة إلى المقبرة ، صحيح ؟
    Sonra kendi arabasıyla kasabaya götürülüp, cesedi sokağa atıldı. Open Subtitles ثم أرجعه القاتل إلى البلدة بسيارة القتيل ثم رماه على الطريق
    Dolayısıyla onun golf arabasıyla dolaşması oyunun temel doğasına etki edecektir. TED ولذا ستغير الطبيعة الأساسية للعبة لنعطيه عربة غولف.
    Jason'ın çiftliğine at arabasıyla gideceğiz. Arabanız var değil mi? Open Subtitles اندفع نحو رجال جيسون وانا راكبا عربة ، اليس لديك عربة ؟
    - Kötü. Gerzeğin teki arabasıyla üzerime çamur sıçrattı, elbisem mahvoldu. Open Subtitles احد الحمقى رشرش علي بسيارته عمليا اتلف ثوبي
    Peter arabasıyla beni eve getirdi... ve beni öpmeye başladı. Open Subtitles وأعادني بيتر إلى المنزل بسيارته.. وبدأ يقبّلني.
    Ufak arabasıyla gezip kornasını çalan sevgili palyaçomuz olarak hatırlamaya çalışalım. Open Subtitles لكن كالمهرج الحبوب الذي صاح وعبث في سيارته الصغيرة
    Tanıdığım çoğu eski karının aksine o beni arabasıyla ezmeye çalışmadı. Open Subtitles على عكس معظم الزوجات السابقات... فهي لم تحاول دهسي بسيارتها قط
    Özellikle benim mahkememde. Ya beni yalnız bırak ya da Billy'nin seni o golf arabasıyla bırakmasını sağlarım. Open Subtitles اتركني و شأني و الا سأجعل بيلي يدهسك بعربة الجولف
    Hayır, kendi arabasıyla kasabadan ayrılken görülmüş... işverinin arabasıyla. Open Subtitles لا,لقد شوهدت وهي تغادر المدينه في سيارتها بواسطة مديرها
    İnsanlar işyerine bir arkadaşının arabasıyla da gidebilir, değil mi? Open Subtitles الناس يتشاركون سيّارة واحدة للذهاب للعمل، صحيح؟
    Başkan coşkulu kalabalık tarafından karşılanacak ve Victory Bulvarı'ndaki törene başkanlık arabasıyla teşrif edecek. Open Subtitles سوف يُستقبل الرئيس بالجماهير المتحمسة وسيصل بالسيارة الخاصة بالتشريفات الرئاسية الي شارع النصر
    El arabasıyla o televizyonu ittirmek için güçlü bacaklara sahip olmalısın ve de o zorbalardan kaçabilmek için de hızlı. Open Subtitles لابد أن لديك قدمين قويتين لتدفع التلفاز بالعربة و عليك أن تكون سرين لكي تهرب من المتنمرين
    Çünkü en son beni ziyarete geldiğinde babamızın arabasıyla ağaca bindirmiştin. Open Subtitles لأنّك آخر مرة عرجّت بها إليّ صدمت بسيّارة أبي بالشجرة
    Meth laboratuvarına arkadaşının arabasıyla gidecek, öyle mi? Open Subtitles هل يتشارك بالسيّارة للذهاب لعمله في مختبر الميث؟
    Normalde, ...biri, arabasıyla bir şeye çarptığında yolda fren izleri oluşur. Open Subtitles .. بشكل طبيعي عندما يرتطمون الأشخاص الأشياء بسياراتهم ستكون هُناك علامات تزلق السيارة على الرصيف
    Ve bir gece arabasıyla ağaca çarptı. Open Subtitles وفي ليلةٍ ليلاء قاد سيّارته واصطدم بشجرة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus