Eğer o limon ağacını bulmak istiyorsak, aralarına sızmam lazım. | Open Subtitles | لو كنا سنجد الشجرة فعليّ الإنخراط بينهم متخفياً |
... Sonraşunuanladım-- fark edilmeden aralarına sızması, ve onların güvenini kazanabilmesi için, casusum onlar gibi düşünmeliydi, ve onlar gibi hissetmeliydi. | Open Subtitles | كي يندس بينهم كي يثقوا به يجب أن يفكّر مثلهم |
Sheila ve Michael iyi bir çift ama sen aralarına giriyorsun. | Open Subtitles | شيلا ومايكل اثنان رائعان وانت تحاول ان توقع بينهم |
İkisi de Galli'yse yapamazsın. - Neden aralarına gireyim ki? | Open Subtitles | أنت لن تكون بينهما أبداً ليس بينهما وهما ويلزيان معاً |
aralarına bir düğme koyup ışığı biraz kısabilirsiniz. | TED | يمكنك أن تضع مقبضا بينهما والآن قد صنعتم ضوء خافتا. |
aralarına 1 kuruş atarım ve birbirlerini yemelerini izlerim. | Open Subtitles | لنقرت عمله بينهم وشاهدتهم يتقاتلون حتى الموت |
Akademinin lezbiyenleri, aralarına katılmanı kutluyorlar. | Open Subtitles | السحاقيات الأكاديميات هنا كلهن شهيرات وحل لك الهبوط بينهم |
Katil ve sapkınları aralarına saldığımız için halk bize teşekkür etmeyecektir. | Open Subtitles | الناس لن يشكروننا لأننا سنزج بالقتله و المرضي بينهم |
Katil ve sapkınları aralarına saldığımız için halk bize teşekkür etmeyecektir. | Open Subtitles | الناس لن يشكروننا لأننا سنزج بالقتله و المرضي بينهم |
Aklıma yatarsa bizi de aralarına almalarını söyleyeceğim. | Open Subtitles | إن كان كلامهم صحيح، فأرغب في محاولة أن يقبلونا بينهم |
Aklıma yatarsa bizi de aralarına almalarını söyleyeceğim. | Open Subtitles | إن كان كلامهم صحيح، فأرغب في محاولة أن يقبلونا بينهم |
Aklıma yatarsa bizi de aralarına almalarını söyleyeceğim. | Open Subtitles | إن كان كلامهم صحيح، فأرغب في مكالمتهم بأن يقبلونا بينهم |
Nathan, bir polis şefini aralarına kabul etmeleri kolay olmayacaktır. | Open Subtitles | لمواجهتهم , و لكي يقبلوا برئيس الشرطة بينهم |
Hayır dedim çünkü sen benim en iyi arkadaşımsın ve en iyi arkadaşlar aralarına erkeklerin girmesine izin vermez. | Open Subtitles | لكن قلت لا لانك صديقتي المفضله والاصدقاء المقربين لا يجعلون الفتيان عثرة بينهم |
Beni görmeden aralarına karışabileceğim tek fırsat bu. | Open Subtitles | الآن هي فرصتي الوحيدة لأدخل بينهم دون أن يراني أحد. |
Her türlü güçlüğü omuz omuza atlatmaya, hedeflerine ulaşana kadar aralarına hiçbir şeyin girmesine izin vermemeye ant içtiler. | Open Subtitles | ووعدوا بعضهم البعض بالبقاء معا في السراء والضراء، و عدمالسماح لأي شيء أن يحول بينهم وصلوهم إلى هدفهم. |
Bir süreliğine güzel mektuplar yazdılar ama sonra aralarına mesafe girmiş olabilir. | Open Subtitles | كانوا يتبادلون رسائل جميلة لفترة، لكن ربما زادت المسافة بينهم. |
O başka biriyle beraber. aralarına girmem. | Open Subtitles | إنه يرى فتاة أخرى و لن أصبح في الوسط بينهما |
Biff'le aralarına salıncak kurmuştuk! | Open Subtitles | عندما علقنا أنا و بيف الأرجوحة بينهما. هه؟ |
Görünen o ki, bir çift için birbirlerinin fazla eşyalarını aralarına almaları tam olarak neden bağırdıklarını anlamalarından daha zor. | Open Subtitles | كلما اقترب الحبيبين و ما بينهما كلما صعب معرفة سر صراخهما |
Eskisi gibi. Hayır, aralarına giremezsin. | Open Subtitles | أنت لن تكون بينهما أبداً ليس بينهما وهما ويلزيان معاً |