Müdürüm geldi, yüzü kireç gibiydi ve 911'i aramamı söyledi. | Open Subtitles | أبيض كالغطاء , أخبرني أن أتصل بـ 911 |
Seni aramamı söyledi. - Bugün doğum günün olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أخبرني أن أتصل بك من أجل عيد ميلادك |
Evet, aklıma bir şey gelirse ya da şüpheli bir şey olursa onu aramamı söyledi. | Open Subtitles | نعم. لقد أخبرني بأن أتصل به لو تذكرت شيئاً أو إذا حدث أي شيء مريب |
İhtiyacım olursa aramamı söyledi. | Open Subtitles | أخبرني بأن أتصل به أن أحتجت لأي مساعدة. |
Bana kartını verdi, bir şey duyarsam aramamı söyledi. | Open Subtitles | فأعطاني بطاقته, وطلب مني الاتصال به إن سمعت شيئاً |
Bana kartını verdi, bir şey duyarsam aramamı söyledi. | Open Subtitles | فأعطاني بطاقته, وطلب مني الاتصال به إن سمعت شيئاً |
Şu anda bir ahmağa benziyorsun, biliyor musun? - Hadi ama Jack. - Kaptan, çıkan herkesi aramamı söyledi. | Open Subtitles | (انت تُضيع الوقت (جاك - يجب أن أُفتش كُل من يصعد - |
Eğer başım derde girerse bana bu numarayı aramamı söyledi. | Open Subtitles | لكني أعتقدت ... هو أخبرني, أن أتصل بهذا الرقم |
Beni kapatacağın zaman onu aramamı söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرني أن أتصل به لو كنت ستغلقني |
Bana zamanı geldiğinde numarayı aramamı söyledi. | Open Subtitles | أخبرني أن أتصل بالرقم حينما يأت الوقت |
Bana zamanı geldiğinde numarayı aramamı söyledi. | Open Subtitles | أخبرني أن أتصل بالرقم عندما يحين الوقت. |
CTU'yu aramamı söyledi! | Open Subtitles | لقد أخبرني أن أتصل بـ"الوحدة"! |
Bobby Ciaro bana bu numarayı aramamı söyledi. | Open Subtitles | مرحبًا، أجل، (بوبي تشايرو) أخبرني بأن أتصل بهذا الرقم. |
Bu üçü bana seni aramamı söyledi. | Open Subtitles | هؤلاء الثلاثة طلبو مني الاتصال بك؟ |
Meşgul şu an. Bana sizi aramamı söyledi. | Open Subtitles | إنه مشغول حالياً، طلب مني الاتصال بك |