Ve Arap dünyasında yaşanan bu kapsamlı eylemi anlamaya çalışırken, güçsüz değiliz. | TED | ونحن نحاول فهم هذا التحرك الواسع في العالم العربي نحن لسنا عاجزين |
Benzer şekilde, Arap dünyasında büyük Arap tarihçisi Albert Hourani'nin Özgür Çağ olarak tanımladığı dönem vardı. | TED | وكذلك الامر في العالم العربي لقد رأى المؤرخ ألبرت هوراني ان تلك الحقبة كانت حقبة التحرر |
Bence bu, Arap dünyasında siyasetle uğraşan neden çok az kadın olduğunu açıklıyor. | TED | هذا يفسر، في اعتقادي، إلى حد ما، لماذا تجد قلة قليلة من النساء في السياسة في العالم العربي. |
Sadece Arap dünyasında değil dünyada hak ettiği yeri alması için hazırlayacak fikirler. | Open Subtitles | وجعله جاهزاً لأخذ مكانه الشرعي في العالم وليس فقط في العالم العربي |
Ekselansları böyle bir anıt ne Arap dünyasında ...ne de dünyanın başka bir yerinde var. | Open Subtitles | لايوجد له مثيل في العالم العربي أو أي مكان في العالم |
Bu büyük İslam İmparatorluğunun hatıraları bugün Arap dünyasında her yerde vardır. | Open Subtitles | يذكّرنا بهذه الإمبراطورية الإسلامية العظيمة كل مكان في العالم العربي اليوم |
Ufak bir sivil ayaklanmanın Arap dünyasında yükselip, yeniden şekillendireceğini öngördüm. | Open Subtitles | تنبّأتُ بأنّ التصرّف الوحيد من العصيان المدني سيؤدّي لإنطلاق ثورة وإعادة تشكيل العالم العربي. |
Biri, Arap dünyasında yayılmakta olan komünizmdi. | Open Subtitles | وهو الشيوعية التي بدأت في الانتشار في العالم العربي |
Evet, bu insanların bazılarının internete erişimi var, ama Arap dünyasında bu erişim çok çok kısıtlı. Yaşadığımız onca problemin sonuçlarından biri... | TED | نعم، بعض ھؤلاء الشباب على تواصل مع الإنترنت، ولكن ھذا التواصل في العالم العربي صغيرا وضئيلا جدا بسبب العديد من المشاكل التي نعاني منھا. |
Arap dünyasında bu kısır döngü oluştu. Diktatörlükler kendi vatandaşlarını baskı altına aldı, bunun içinde dindar Müslümanlar da vardı, ve onlar da tepkisel yollara yöneldiler. | TED | لدينا في العالم العربي هذه الحلقة المفرغة حيث لدينا دكتاتور يقمع شعبه حتى المسلمين المحافظين منهم ولدينا تيار معاكس رجعي يرد عليه |
Arap dünyasında -- ve bu gerçekten filmden dolayı değil, karakterlerden dolayı. Demek istiyorum ki, Josh Rushing müthiş karmaşık bir insandı herşey hakkında düşünüyordu. | TED | في العالم العربي -- لم يكن حقاً من الفيلم، لقد كان من الشخصيات. أعني، جوش روشينغ كان شخصية معقدة جداً الذي كان يفكر حول الأشياء. |
Hindistan'da icat edilen ama geniş ölçüde Arap dünyasında kullanılan basit ama zekice yapılmış sayma sistemini geliştiriyor. | Open Subtitles | تبنّى نظاماً بسيطاً لكن عبقرياً للعدّ نشأ في "الهند"، لكن يُستعمل بكثافة في العالم العربي. |
Genel olarak Arap dünyasında hiçbir hakkımız yok. | Open Subtitles | ليس لنا حقوق في العالم العربي عموما |
Arap dünyasında yeni bir düzen. | Open Subtitles | نظام جديد في العالم العربي. |
Ama demokratik değerler ve seçme özgürlüğü, Orta Doğu'yu salladıkları şu noktada, Dünya için, Batı için, ve Doğu için en iyi seçenektir. Bu; istikrarı, güvenliği, kardeşliği ve hoşgörüyü Arap dünyasında görebilmemiz, şiddeti ve terorizmi bir kenara bırakabilmemiz için bir fırsattır. | TED | فإن قيم الديمقراطية وحرية الاختيار التي تكتسح العالم العربي في الوقت الراھن، ھي خير فرصة للعالم بأسره -غربا وشرقا - كي يرى الاستقرار والأمن والصداقة والتسامح تنبثق من العالم العربي، بدلا من صور العنف والإرھاب. |