| Kayaların ardında tanksavar toplarını arayacaklar. | Open Subtitles | سيبحثون حلف الصخور عن مضادات الدبابات، لذا هيا بنا |
| Sizin gezegeniniz yok olduğu zaman sizinle bağlantısı olan olanları arayacaklar. Kimseye acımayacaklar. | Open Subtitles | سيبحثون عن الذين كان عندهم لن ينقذوا أحد. |
| Sonra Çocuk Koruma Hizmetleri'ni arayacaklar ve kimseyi tanımadığı bir evde yaşayacak. | Open Subtitles | ،حسناً وبعدها سيتصلون على خدمات حماية الطفل وسيذهب للعيش في منزل جماعي |
| - arayacaklar ve teslimat için talimat verecekler. Yarına parayı hazır etmek zorundayım. | Open Subtitles | سيتصلون بي و يعطوني التعليمات حول كيفية تسليم المال |
| Ama onu bıraktığımızda, polisler kuş giysili bir adam arayacaklar. | Open Subtitles | لكن بعد ان نتركها ترحل , الشرطة سوف يبحثون عن شخص يرتدي زي الطيور |
| Seni arayacaklar, kim olduğunu, nereye gideceğini söyleyecekler ve geri kalanını uydurmana yardım edecekler. | Open Subtitles | يتصلون بك ، يخبرونك من انت ، والى اين تذهب ويساعدونك على عمل البقية |
| Neden arayacaklar? Neler olduğunu bilmiyorlar, Sadece bir ceza alacaklar. | Open Subtitles | كيف سيبحثون عنه حتي، إنهم لايعرفون ماذا يحدث، إنها مجرد مُخالفة سرعة. |
| Bulana kadar da suçlamak için ona yakın birilerini arayacaklar. | Open Subtitles | وحتى يجدونها سيبحثون عن كبش فداء في المتناول. |
| Hayır, hiçbir şey yapmama gerek olmayacak çünkü odayı arayacaklar ve veri sunucusunun altında senin saç telini bulacaklar. | Open Subtitles | لا اترى ليس علي القيام بشئ لانهم سيبحثون في الغرفة وسيجدون اجزاء من شعرك |
| Birkaç saat öncesinden teslimat noktasında beni arayacaklar. | Open Subtitles | سيتصلون بي قبل ساعتين من هبوطها ليخبروني بمكانها |
| Vatandaşlar problemleri ne olursa olsun 311'i arayacaklar. | Open Subtitles | المواطنون سيتصلون ب 311 للتكلم على اي مشكل لديهم |
| Seni arayacaklar. Bütün gece mesaj çekecekler. | Open Subtitles | سيتصلون بك، سيرسلون لك رسائل نصية طوال الليل، |
| ...seni aşağı çekmek için bir yol arayacaklar. | Open Subtitles | الناس يراقبونك ثم يبحثون عن طريقه ليدمروك |
| Sana kibarca gülümseyecekler ve nazikçe bir kaçış yolu arayacaklar. | Open Subtitles | سَيَبتسمونَبشكلمؤدّب، و يبحثون عن مهرب من الأمر. |
| Teker teker hepimizin beynini tarayıp yeni fikirler arayacaklar, artık bu ne demekse. | Open Subtitles | واحد بعد الآخر, سوف يتسللون بعقولنا يبحثون عن أفكار جديده مهما كان ما يعنيه ذلك |
| Onlar beni sadece ihtiyaçları olduğunda arayacaklar. Bunu bir kulaktan dolma gibi yapacağız. | Open Subtitles | سوف يتصلون بي فقط عندما يحتاجونني كما أننا سنلعب تلك اللعبة عن طريق السمع فقط |
| Telefon bıraktım. Bir gelişme olduğunda arayacaklar. | Open Subtitles | لقد تركت رقم هاتفي سوف يتصلون ان حدثت اي مستجدات |
| Karar verecek olan artık pilot, bizi geri arayacaklar. | Open Subtitles | الأمر يعود للكابتن الآن، وسوف يتصلون بنا |
| Burada.. Köyden ayrılan her aracı arayacaklar | Open Subtitles | إنهم يفتشون كل مركبة تغادر القرية. |
| Seri numaraları karışık olacak. Sizi arayacaklar. | Open Subtitles | بدون أرقام متسلسلة متتالية سوف يتّصلون بكِ |
| Onun yerine yarın sabah listemdekileri arayacağım onlar da kendi listelerindekileri arayacaklar çünkü sahtekâr olduğun haberi duyulunca bu ortama asla tekrar giremeyeceksin. | Open Subtitles | بدلاً من ذلك،صباح الغد، سوف أتصل بأصدقائي المقربين والذين بدورهم سيتصلوا بأصدقائهم المقربين، |
| arayacaklar. İlk fırsatta arayıp hangi hastanede olduklarını söyleyeceklerdir. | Open Subtitles | سوف يتصلوا ، حالما يقدروا على هذا سوف يقولوا الى ايه مستشفى اخذوهم |
| 20 dakika sonra bu telefonu arayacaklar. | Open Subtitles | سيعاودون الإتصال على هذا الهاتفِ بعد 20 دقيقةِ |
| İlk olarak ofisinde arama yapacaklar, sonra da daireni arayacaklar. | Open Subtitles | اولا سيفتشون مكتبك بعد ذلك سيفتشون شقتك |