Çevremiz bunun kanıtları ile dolu: Toplumumuzda koroner arter hastalarımızın yüzde 40'ı yetersiz veya uygunsuz bakım görüyor. | TED | هناك أدلة حولنا: 40 في المائة المرضى مرض الشريان التاجي في مجتمعاتنا تلقي الرعاية غير مكتملة أو غير مناسب. |
Daha büyük tıkanıklıklar kroner arter baypas ameliyatı gerektirebilir. | TED | قد تتطلب الانسدادات الأشمل طعم مجازة الشريان التاجي الجراحية. |
Hey! Koroner arter kesileri tıkanıklığın olduğu yerin aşağısından yapılır! | Open Subtitles | الشق في الشريان التاجي يجب أن يكون تحت الإنسداد |
Kalp cerrahları, vücudun başka bir yerinden bir damar ya da arter alarak, tıkanıklık etrafındaki kan akışını yeniden dengeleyebilir. | TED | باستخدام قطعة من وريد أو شريان من جزء آخر من الجسم، يمكن للجرّاحين أن يعيدوا توصيل تدفق الدم حول الانسداد. |
Bu öğlen bir T.G.A hastası için arter değiştirme operasyonum var | Open Subtitles | لكن لو كنت مهتماً حقاً بما يمكن , لهذه المستشفى فعله سوف أقوم بتبديل شرياني لمريض هذا المساء |
Koldaki arter dakikada 30 litre kan pompalar. | Open Subtitles | قطعت الشريان الرئيسى المغذى للقلب لديه مقدرة ضخ 30 لتر فى دقائق |
Internal karotid arter, internal juguler ven ve nervus vagus. | Open Subtitles | , الشريان السباتي الغائر الوريد الوداجي الغائر |
Ona koroner arter diseksiyonun onarımının nasıl yapıldığını anlatacaksın. | Open Subtitles | أنتِ ستتحدثين معها عن جراحة التسلخ الشريان التاجي |
arter duvarında yağ plağı oluşur, bir parça kopar ve kan akımını tıkar. | Open Subtitles | دهون متراكمة على جدار الشرايين الأجزاء تنفصل عن الشريان ومن ثم تعوق مجرى الدم |
Çalışan kalpte koroner arter baypası. | Open Subtitles | مضخة الشريان التاجي الخارجية. هل لديك قلم؟ |
Bir arter, kulak kanalının hemen üstünde beynin temporal lobuna baskı yapıyor. | Open Subtitles | الشريان كان يضغط على الفص الصدغي من دماغه فوق القناة الأذنية |
Bir arter, kulak kanalının hemen üstünde beynin temporal lobuna baskı yapıyor. | Open Subtitles | الشريان كان يضغط على الفص الصدغي من دماغه فوق القناة الأذنية |
Sol atriumla başlayacağım, V.C.I., V.C.S., pulmoner arter ve son olarak da aortu bu sırayla yerleştireceğim. | Open Subtitles | سأبدأ بالأذين الأيسر الوريد الأجوف السفلي, الوريد الأجوف العلوي, الشريان الرئوي ثم الأورطي |
Programdaki işini bilen tek stajyerin hamile olması ve koroner arter diseksiyonu için ameliyat olması gerekiyordu tabii ki. | Open Subtitles | بالتأكيد المتدربة الوحيدة المؤهلة في المستشفى بأكمله يصادف أنها حامل وتحتاج جراحة من أجل تسلخ في الشريان التاجي. |
Benyırtılmasına neden internal iliak arter ve benkanamayı kontrol edemedi . | Open Subtitles | لقد تسببت بتمزُّق الشريان الحرقفي و لم أستطع أن أسيطر على النزيف |
Çok önemli bir askeri arter. Düşman yıkmaya hazır. | Open Subtitles | إنه شريان عسكري حيوي و لقد استعد العدو لتفجيره عند الضرورة |
Vaktimiz yok. O tünel bir arter. | Open Subtitles | نحن لا نملك الوقت ، النفق يمثل شريان رئيسي للمدينة |
Venöz kanaması için ameliyat ediyoruz. Aslında arter kanaması var. | Open Subtitles | نحن نعمل وكأنه نزيف وريدي بينما هو شرياني |
Mitral kapakçık değişimine hazırlanın. Koroner arter bypass, ve Teflon nakli. | Open Subtitles | سنقوم بأستبدال الصمام الميترالي وأستئصال الشرايين التاجية الضيقة الجزء المتليف منها |
Bunlar arter tıkayan, diyabete teşvik eden ve inme indükleyici yemekler. | Open Subtitles | هذه وجبات قد تسبب انسداد شرايين وسكتات دماغية ومرض السكر |
Kitle sandığımız şey aslında bir koroner arter anevrizması ayrıca kalp odacıklarından birinde fistül var. | Open Subtitles | ما أعتقدنا أنها كتل كان تمدد للشريان التاجي مع وجود ناسور في إحدى حجر قلبك |
Haberler iyi. Koroner arter hastalığı belirtisi yok. | Open Subtitles | أخبار جيدة، لا يوجد أي مرض بالشريان التاجي |
Ben sadece bir arter perfore düşünüyorum . | Open Subtitles | أعتقد أنني قد ثقبت شرياناً |