"arzusu" - Traduction Turc en Arabe

    • الرغبة
        
    • رغبة
        
    • أمنية
        
    • رغبتها
        
    • رغبته
        
    • إرادة
        
    • شهوة
        
    • أمنيته
        
    • رغبه
        
    • أمنيتها
        
    • ارادة
        
    • الإرادة
        
    • رغبةً
        
    • شهوته
        
    • مشيئة
        
    Evli bireyin çeşitli seks partnerleri arzusu ile düzgün bir evliliğin korunması. Open Subtitles المصالحة الفرديه بين المتزوجات و الرغبة في مجموعة متنوعة من الشركاء الجنسيين
    Kimyasal bir dengesizliğe bağlı yemek olmayan şeyleri yeme arzusu. Open Subtitles الرغبة للأشياء التي لا تصلح طعاما وهذا سببه اختلال كيميائي
    Eğer bir arzusu içerdiği ne kadar enerji biliyor musunuz? Open Subtitles هل تعرف كمية الطاقة التى تحتويها رغبة غير مُرضاة ؟
    Bunun çok güçlü bir kefaret ödeme arzusu... olduğunu düşünmüyor musun? Open Subtitles ألا تعتقد بوجود رغبة قوية هنا في التكفير عن أفعالك ؟
    Herbirimizin arzusu seçilmek ve Tomanya uğruna ölmektir. Open Subtitles أعرف أنها أمنية كلّ منا ان يُختار هذه الليلة للموت من أجل تومينيا
    Akrabalarına ya da dostlarına bırakma konusunda bir arzusu var mıydı? Hayır. Open Subtitles لكن هل سبق و عبرت عن رغبتها اتجاه أقارب أو أصدقاء ؟
    Ve biraraya gelme arzusu bütün hayatımıza yön veriyor gibi görünmekte. Open Subtitles تلك الرغبة في الحركة على ما يبدو أنها تدعمنا طوال حياتنا
    Şunu biliyorum, aşkın, daha isabetli bir şekilde "arzulanmanın arzusu" olarak tanımlanabilmesinin nedeni budur. TED أدرك هذا، لكن لماذا؟ يمكن تعريف الحب بطريقة أكثر تحديداً على أنه الرغبة في أن تكون مرغوباً بك
    Bu düzen ve yapı arzusu, onlar gibi insanlara verilen destekle gerçekten güçlü bir ilişki içindedir. TED وهذا الرغبة في النظام والهيكل يرتبط بقوة مع دعم لأشخاص مثل هؤلاء.
    Yani tembel aşk. Beğenilme arzusu. Open Subtitles أعنى ، الحب الأساسى الرغبة فى أن تكون محبوباً
    İnsanın vahşi dünya ile paylaştığı... yok etme arzusu ise ne yazık ki hep bizimle olacak. Open Subtitles و لكن الرغبة فى التدمير .التى ، ياللخسارة ، يتشارك فيها البشر مع الوحوش ، ستبقى معنا
    Öyle mi? Kendimizi çılgınlığa teslim etmemiz Tanrı'nın arzusu mu? Open Subtitles هل هي رغبة الرب أن نسلم أنفسنا إلى الفوضى ؟
    Yalnızlıklarının altında kendi yaşıtlarıyla bir olma arzusu vardı. TED تحت سطح وحدتهم، يوجد رغبة بالناس والمجتمع.
    Bu idealler için gereken temeller hazır olmamasına rağmen, gelecekte insanların küresel bir ahlak için arzusu ve küresel bir toplum kurmak mümkündür. TED ليس لدينا أسس الشراكة الصحيحة للمستقبل، وحتى الآن، من رغبة الناس لأخلاق عالمية ومجتمع عالمي يمكن صنعه.
    Ama annemin son arzusu şehrini yeniden kurmamdı. Open Subtitles لكن أمنية أمّي الأخيرة كانت أن أستعيد وطنها
    Onun fiziksel dünyayı bütünüyle keşfetme arzusu, hayatını şekillendirecekti nihayetinde de radikal ve yeni felsefelere ilham olacaktı. TED رغبتها في استكشاف العالم المادي بالكامل ستقلب حياتها، وفي نهاية المطاف، استلهمت فلسفة جديدة مُناهضة.
    Fakat özel gücü elinde tutma arzusu, taraftarlarını uzaklaştırdı. TED ولكن رغبته في الاستحواذ بالسلطة تسببت في عزله عن أنصاره.
    Köyün huzurunu bozan bu garip olaylara rağmen hepimiz bu durumun tanrının arzusu olduğu ve yaşanmaya değer olduğu konusunda aynı inancı taşıyorduk. Open Subtitles برغم الأحداث الغريبة التي زعزعت قريتنا كنا نعتقد بداخلنا و نحن موحدون بالإيمان أن الحياة في مجتمعنا كانت إرادة الله و تستحق العيش
    Bu adamın cinsel arzusu ilk aylardaki kira parasını ödedi. Open Subtitles إن شهوة ذاك الرجل الجنسية قد سددت الإيجار لأول بضعة شهور
    Görünüşe göre ölmeden önceki son arzusu bizi bir araya getirmekmiş. Open Subtitles من الواضح أن أمنيته الأخيرة كانت بأن نلتقي أنا وأنت
    Yoksa tutumunun en iyi durumda patolojik bir ilgi çekme ihtiyacı, en kötü durumda psikopat bir ölüm arzusu olmasından dolayı endişeli mi? Open Subtitles أو بالقلق ؟ بأنك فى الواقع قد إخترت أفضل طريقه لجذب الإهتمام بأن تبدى رغبه إنتحاريه
    Son arzusu olduğunu biliyorum. Ama ben oraya gidemem. Open Subtitles أعلم أنها أمنيتها الأخيرة، لكنني لم أستطع إجبار نفسي على الذهاب إلى هناك
    Bunun İslam'la alakası yok. Bu Tanrı arzusu değil. Open Subtitles هذا ليس له علاقة بالاسلام هذه ليست ارادة الله
    Ama eğer zaman gelir de hala savaşma arzusu olursa, o zaman ona istediğini veririz. Open Subtitles وبمرور الوقت، إذا كان لا زال لديه .. الإرادة لهذه المعركة إذاً، هذا بالضبط ما سنُعطيه إياه
    Yağmur yağınca, yağan yağmur şerbet misali, insanın kalbini dürüstlük ve güzelliklerle dolu bir hayat geçirme arzusu ile doldururmuş. Open Subtitles وحين كان المطر ينهمر، تساقط رحيق عذب غمر القلب رغبةً في عيش الحياة في صدق وجمال.
    Prynne için öç alma arzusu için için öylesine büyüyordu ki, babam intikama susamıştı. Open Subtitles (أما بالنسبة لـ (برين شهوته للإنتقام بدأت تتعاظم لذا قد أراد المزيد
    Bağ koparıImalıdır. Tanrı'nın arzusu budur. Open Subtitles يجب قطع ذلك الرابط إنها مشيئة الإله

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus