Ama doktorun geçmişini kontrol ettim. Bir kere lisansı askıya alınmış. | Open Subtitles | لكني تحققت من الطبيبة الصالحة تم تعليق رخصتها في الماضي |
Fakat, benim buraya geliş amacım, size İngilizlerin sert bir şekilde baskı yaptıkları ve burada da bu kurul yüzünden askıya alınmış kimera araştırmasını size daha detaylı anlatmaktı. | Open Subtitles | غير أني، أنا هنا لتعريفكم عن أبحاث الكيمر و يسعى البريطانيين للحصول عليها بشدة و هنا تم تعليق الأبحاث، بتآثير من قبل هذا المجلس |
Kalkış iznimiz askıya alınmış. Askıya mı alınmış? | Open Subtitles | علمت تواً أنه تم تعليق الإذن بالمغادرة - علق؟ |
Ve işte bu yüzden... banyo ayrıcalıklarınız askıya alınmış... ve sigaralarınız da kotayla sınırlı tutulmuştur. | Open Subtitles | وهذا هو السبب و هذا هو السبب أن امتيازات جلوسكم هناك قد أُوقفت وأن سجائركم قذ تم ترشيدها |
Sanki askıya alınmış gibiyim! I'm on hold. | Open Subtitles | أنا في قائمة الانتظار. |
Şahsen, umrumda değil, ...ama Çavuş Callahan işini kaybedebilir. Zaten askıya alınmış durumda. | Open Subtitles | و لكن الرقيب (كالاهان) يمكن أن يفقد وظيفته، لقد تم إيقافه بالفعل |
Soruşturma askıya alınmış. | Open Subtitles | تم تعليق التحقيقات |
Ve işte bu yüzden... banyo ayrıcalıklarınız askıya alınmış... ve sigaralarınız da kotayla sınırlı tutulmuştur. | Open Subtitles | و هذا هو السبب أن امتيازات جلوسكم هناك قد أُوقفت وأن سجائركم قذ تم ترشيدها سيد/مارتيني؟ |
Biz sadece 'askıya alınmış' bir şey miyiz? | Open Subtitles | هي كذلك شيء "على قائمة الانتظار"؟ |
Müdür Pike benim hakkımda suç duyurusunda bulunduğu için başlatılacak olan soruşturma askıya alınmış. | Open Subtitles | التحقيق بخصوصي ، تم إيقافه |