"aslında o" - Traduction Turc en Arabe

    • في الحقيقة هي
        
    • في الواقع هو
        
    • في الحقيقة إنه
        
    • في الواقع إنها
        
    • في الواقع ذلك
        
    • في الواقع هذا
        
    • في الواقع هي
        
    • أنه في الحقيقة
        
    • الحقيقة لقد
        
    • الحقيقة لم
        
    • هو في الحقيقة
        
    • إنها في الحقيقة
        
    • الحقيقة إنها
        
    • الواقع أنها
        
    O benden nefret ediyor... en azından senin tarif ettiğin benden, ki Aslında o sensin. Open Subtitles لقد جعلتها تكرهني،أو عالأقل نسخة منّي والتي في الحقيقة هي أنت
    Aslında o, Stockholm Üniversitesi'nde kardiyoloji bölümünün başında. Open Subtitles في الواقع هو رئيس قسم القلب في جامعه إستوكهولم
    Aslında o burada. Bekle bir saniye. Open Subtitles في الحقيقة إنه هنا الآن لذا إنتظر ثواني
    Aslında o kadar mükemmel ki şu anda senden biraz nefret eder gibiyim. Open Subtitles في الواقع إنها مثالية جداً لدرجة أنني أكرهك لهذا السبب
    Aslında o, yan odadaki laboratuardan gelen, dün geceki elektrik kesintisinden dolayı bozulan doku örneklerinin kokusu. Open Subtitles في الواقع ذلك المعمل الجانبي لقد فقد الكهرباء ليلة أمس وبعض عينات الأنسجة تحولت إلى
    Aslında o balıklar beni tanıyordu, Yanımda duruyorlardı. Open Subtitles في الواقع هذا السمك يعرفني . إنهم يقيمون بواسطتي
    Aslında o bir Japon böceği. TED في الواقع هي خنفساء اليابانية.
    - Aslında o binayla ilgili yapısal bir kusur keşfetmiş olabilir. Open Subtitles أوه، لربما أنه في الحقيقة قد أكتشف عيباً هيكلياً في المبنى
    Lisedeyken bir adamın bizim okulumuza geldiğini hatırlıyorum, Aslında o benim orta okulumdu. TED أتذكر عندما أتى شخص إلى مدرستي الثانوية, لا لقد.. لقد كانت الإعدادية في الحقيقة, لقد كنت في الصف السادس.
    Aslında o uçakta. Afrika'daki o felaketten sonra burada olmaya karşı çıkamadı. Harika. Open Subtitles في الحقيقة لم يتمالك نفسه عن عدم الحضور إلى هنا بعد كارثة إفريقيا
    Aslında, o burada değil. Ama yardımcı olmak isterim. Open Subtitles في الحقيقة , هي ليست هنا ولكن بم يمكنني مساعدتكِ ؟
    Aslında o kadar karışık değildir. Open Subtitles في الحقيقة هي ليست معقدة جدا أنا متأكد أنها نوع ما من
    Yani, bazen uçuk görünen şeyler Aslında o kadar basit ki. Open Subtitles اقصد احيانا الامور التي تبدو رائعة جداً في الحقيقة هي بسيطة جداً
    Hayır, Aslında o haklı, güvenlik açık. Open Subtitles كلا، في الواقع هو محق، إنه مؤمن هل أنت مسلح؟
    Aslında, o seni buldu. Open Subtitles في الواقع, هو من وجدك.
    Valla Aslında o ofisin bilgisayarı. Open Subtitles حسنا , في الحقيقة, إنه جهاز القسم
    Aslında o bir meksika çikolatasıdır. Open Subtitles في الواقع إنها الشوكلاته المكسيكيه
    Aslında o yüzden gelmedim. Open Subtitles في الواقع ذلك ليس سبب وجودي هنا
    Aslında o şimdilik kullandığım kısa bir isim. Open Subtitles في الواقع هذا هو العنوان المبدئي للفيلم ليس إلا
    Aslında o benden ayrıldı. Ama... Open Subtitles {\pos(192,220)} حسنا، في الواقع هي التي إنفصلت عني
    Aslında o kadar eminim ki seninle bir anlaşma yapacağız. Open Subtitles أتعرف, أنه في الحقيقة, أنني واثقة من ذلك جداً, لدرجة أني سأعقد معك إتفاقاً
    Aslında o kadar güzel ve huzurluydun ki, kendimi suçlu hissetmeye başladım. Open Subtitles في الحقيقة لقد بدوتِ جميلة و مسالمة جداً و بدأت في الحقيقة أشعر بالذنب
    biz Aslında o seviyeye daha ulaşmadık. Open Subtitles نحن في الحقيقة لم نصل الى هذا المستوى بعد
    Tabii ki, Aslında o gerçek saç ve kauçukla kaplı, kalp yerine elektronik bir devre taşıyan bir robot. Open Subtitles بالتأكيد، هل هو في الحقيقة رجل آلي مغلّف مع شعر بشري حقيقي واللوحات الإلكترونية حيث ينبغي ان يكون قلبه؟
    Aslında o bir polis. Open Subtitles انصتي يا تاي إنها في الحقيقة شرطية
    Aslında o gayri meşru değil. Annesiyle evliydik. Open Subtitles فى الحقيقة إنها ليست طفلة غير شرعية أمها و أنا قد تزوجنا زواجا شرعياً
    Aslında o kadar hızlı yükseliyor ki sürekli 24 saat boyunca, kesintisiz sarsıntılar yaşıyoruz. Open Subtitles في الواقع أنها ترتفع بسرعة كبيرة أكثر مما أختبرنا دائما على مدار الساعة هناك رجفة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus