Tabii ki, sadece kalp atışını duyman güvende olduğun anlamına gelmez. | Open Subtitles | بالطبع، فقط لأنكم سمعتم دقات القلب لا يعني أنكم في آمان. |
Gözleri tıpkı benim ve eşimin bebeğimizin kalp atışını duyduğumuzda olduğu gibi ışıkla parladı. | TED | فلمعت عيناها بنفس الطريفة التي لمعت بها عيني وعيني زوجتي حين سمعنا دقات قلب طفلنا. |
Son tetkikte, bebeğin kalp atışını göremedim. | Open Subtitles | أثناء الفحوصات لم أستطع تحديد نبضات القلب |
Madem burada gevezelik ediyoruz, belki kalp atışını benim için yükseltebilirsin. | Open Subtitles | بم أننا تحدثنا أيمكنك رفع معدل ضربات القلب من أجلي, مارأيك؟ |
Amanda'nın kalp atışını kapımın dışında olduğunu bilecek kadar iyi tanıyordum. | Open Subtitles | والآن أعرف نبض أماندا بشكل كافي لمعرفة أنها تقف خلف بابِ |
Herkes kendi kalp atışını hissedebilse de her bir kalp gümbürtüsünün neyi başardığı her zaman net değildi. | TED | على الرغم من كون الجميع يشعرون بنبضات قلوبهم، إلا أنه لم يكن من الواضح دومًا ما الذي تقوم به كل نبضة. |
Birkaç özel şeyler var, bunlar kalbinin atışını hızlandırır. | Open Subtitles | بعض الأشياء القليلة المميزة تجعل قلبك ينبض بسرعة |
Eğer kalp atışını göremezsen, endişelenme. Daha çok erken. | Open Subtitles | إن لم تري دقات قلب لا تقلقي، إن الوقت مبكر فحسب |
Görünüşe göre üzülmüştü çünkü ben oğlunun kalp atışını ilk defa duyan biri gibi değil bir doktor gibi düşünüyordum. | Open Subtitles | ترى، إتضح أنها كانت مستاءة لأني كنت أفكر كطبيب وليس كرجل يسمع دقات قلب طفله |
Açığa çıkan adrenalinin sebep olduğu yanma kalp atışını hızlandırıyor. | Open Subtitles | يرتفع معدل الأدرينالين و تتسارع دقات القلب |
Uzuvları çalışmadığı sürece... kalp atışını arttırmanın anlamı yok. | Open Subtitles | لا مجال في رفع معدّل نبضات قلبها إن لم تكن أعضاؤها تعمل بوظائفها |
İnanılmaz olmalı, ilk defa kalp atışını görmüş olmalısın değil mi ? | Open Subtitles | أنه فقط مذهل عندما تسمعين نبضات قلبه للمرة الأولى, أليس كذلك؟ أستمتعي بي قهوتك , سـاشــا. |
Evet. Gerçekten inanılmaz, 6 haftalık olana kadar kalp atışını göremezsin. | Open Subtitles | ياللعجب المذهل أنكِ لاتستطيعين سماع نبضات القلب حتى الأسبوع السادس. |
Maratona hazırlanıyordu. Ve kalp atışını hızlandıran tek şey koşmak değildi. | Open Subtitles | كانت تتدرب للماراثون و لم يكن الجري وحده من يزيد ضربات قلبها |
Kalp atışını, nefes alıp vermeyi ve vücut sıcaklığını kontrol eder. | Open Subtitles | يتحكم بمعدل ضربات القلب التنفس، درجة الحرارة |
Kesinlikle. yılanın kalp atışını saptamak için bu cihazı ayarladım. | Open Subtitles | بالضبط، وعدّلت هذا الجهاز لكشف نبض أفعى من هذا الحجم |
Kalp atışını, kan dolaşımını ve tüm öteki fiziksel süreçleri yavaşlatacak. | Open Subtitles | هذا سوف يبطىء نبض قلبه، و الدوره الدمويه و بالتالى جميع عملياته الحيويه |
Kontrol soruları geldiğinde acı kalp atışını hızlandırıyor. | Open Subtitles | حسنًا، الجهاز يتحكم بنبضات القلب عند الإجابه على الأسئلة |
Tempo ayarlayıcı kalp atışını sağlayacak ama kalıcı bir çözüm bulmamız gerek. | Open Subtitles | حسناً التسارع سيبقي القلب ينبض لكن علينا أخذ خطوةً دائمة أكثر |
"Bebeğimizin kalp atışını tam bir duygusallıkla hissedemeyecek olsam da..." | Open Subtitles | "قد لا أكون قادراً أبداً على الشعور بنبض قلب طفلنا عاطفيّاً" |
Kalp atışını dakikada 1'e indiriyor. | Open Subtitles | يخفض النبض إلى دقة واحدة في الدقيقة |
Sonuçta yazı tura atışını yapacak. | Open Subtitles | مع ذلك، هو سيُؤدّي رمية العملة المعدنيةَ هو يَجِبُ أَنْ يَكُونَ هناك |
- atışını bekliyoruz. | Open Subtitles | انتظري لحظتكِ، انتظري الرمية التي ستردينها |
Hadi, ya atışını yap, ya da oyundan çekil, Erica. | Open Subtitles | -هيا, إنها ضربتك أو سنصادر الحفرة إريكا |
atışını gördüm, dostum. İlerletmişsin. Dalga geçmiyorum. | Open Subtitles | أعني ، لقد رأيت رميتك يا رجل ، لقد تحسّنت حقاً |
Ben olmadan Jack kalp atışını, kan basıncını ve hatta nefesini ayarlayamaz." | Open Subtitles | أنا شريان جاك بدوني لن ينضبط نبضه ولا تنفسه |
En iyi atışını yap. | Open Subtitles | قم بأفضل ضربة لديك. |