Atımın yanına gideceğim ve buraya bir daha gelmeyecek şekilde uzaklaşacağım. | Open Subtitles | سأمشي الى هناك واركب حصاني واذهب وكأني لم اكن هنا ابدا. |
Bir şampiyonun yüreğine sahipmişsiniz. Atımın da öyle olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | سمعت بأن لديك قلب بطل وأعلم بأن حصاني هو كذلك |
Atımın dinlenmesi gerek, popom da beni öldürüyor. | Open Subtitles | اتمنى ان نكون قريبين من كاليه حصاني يمكنه استخدام البقية ومؤخرتي تقتلني |
Beni kötü şeylerin beklediğini çalınan Atımın yerine bir safkan alamadığımda anlamalıydım. | Open Subtitles | كان لابد ان اعرف انه هناك سوء حظ فى الافق عندما سرق حصانى وكان لابد ان استبدله بشئ اقل اصالة |
Ve benekli Atımın detaylı eşkalini eklemeyi de unutmayın. O hayvanı geri istiyorum! | Open Subtitles | وإحرص بأن تضع وصفاً كاملاً لحصاني الـ"بينتو" أريد إستعادة ذلك الحصان |
Hiç susmayacak sandım. Onu Atımın arkasına koy. | Open Subtitles | حسبتها لن تُطبق فاها أبدًا، ضعها على فرسي. |
Atımın nalı düştü. Bir nalbant bulana kadar 5 mil topalladık. | Open Subtitles | حصاني فقد حدوة,عرجنا 5أميال قبل أن نجد حداداً |
Ama Atımın sırtındaydım, ya hazırlıksız ateş etmeyi ya da atımdan inmeyi seçecektim. | Open Subtitles | ولكن كنت فوق حصاني وكان أمامي إما الاطلاق بشكل ارتجالي، أو النزول من فوق حصاني لأطلق من وضع ثابت. |
Sonra dedi ki Atımın etini sindirebilirsem her şeyle yüzleşebilirmişim ve hiçbir şeye yenilmezmişim. | Open Subtitles | ثمقاللي .. أن طالما معدتي هضمت حصاني فبوسعي مواجهة أي شيء. وما من شيءٍ بوسعه هزيمتي. |
Eviniz için diyorum. Anlıyorum. Beyaz Atımın üstünde insanları, berbat evlerinden kurtarmaya geliyorum. | Open Subtitles | من أجلِ منزلِكِ , أنا أفهم أنا راكب في حصاني الأبيض لأُنقِذ أولائِك الناس من جحيمهم. |
Oradan ayrılırken, tam atıma binecekken Atımın, toprakta birşey tekmelediğini gördüm. | Open Subtitles | عندما كنت مسافراً و ممتطياً حصاني لاحظت أن الحصان كان يركل شيئاً في التراب |
Babam Atımın kellesini kasabanın ortasına kazığa çakmış. | Open Subtitles | إلّا أن أبانا ترك رأس حصاني على درّاجة بميدان البلدة. |
Bir kurt tarafından ısırıldığı için Atımın kontrolünü kaybettim ve daha sonra da düştüm. | Open Subtitles | لقد فقدت السيطرة على حصاني. تعرض للعض من قبل الذئب. ثم |
Yürüyüşe çıkmıştım Atımın nalı çıktı. | Open Subtitles | لقد كنتُ فقط خارجًا للركوب فقام حصاني بإلقاء الحذاء. |
Benim zavallı yaşlı Atımın epeyce mola vermesi gerekiyordu. | Open Subtitles | حصاني العجوز الطيّب بحاجة لاستراحات كثيرة |
Atımın durduğu pınara vardığımda bana yetişmişlerdi. | Open Subtitles | و عندما ذهبت لأحضار حصاني ... ... أمسكوا بي. |
Atımın takıldığı basamak. Mezarın bir parçası. | Open Subtitles | تعثر حصاني بهذا الدرج إنه جزء من قبر |
Atımın nalı düştü. Onu nalbanda götür. | Open Subtitles | لقد رمى حصاني الحذاء خذه إلى الحداد |
Atımın bile orduyu senden daha iyi yöneteceğine inanıyorum. | Open Subtitles | ماذا تريد أن تقول يا دون رافائيل؟ أقول يا كابتن إنى أعتقد أن حصانى يمكنه أن يُدير هذا الجيش أفضل منك |
Atımın bile orduyu senden daha iyi yöneteceğine inanıyorum. | Open Subtitles | ماذا تريد أن تقول يا دون رافائيل؟ أقول يا كابتن إنى أعتقد أن حصانى يمكنه أن يُدير هذا الجيش أفضل منك |
Ve benekli Atımın detaylı eşkalini eklemeyi de unutmayın. O hayvanı geri istiyorum! | Open Subtitles | وإحرص بأن تضع وصفاً كاملاً لحصاني الـ"بينتو" أريد إستعادة ذلك الحصان |
Nalı düştüğünde Atımın üstündeydim ve yere düştüm! | Open Subtitles | لقد كنت علي فرسي عندما حدث هذا, فسقطّ من عليه! |
Neden Atımın bacaklarını açmıyorum, silahlarla kaplı değilim? | Open Subtitles | ولماذا أنا لست على جوادي النبيل ومرتدي الدروع؟ |