Gözleri kapanana dek ateşin yanında yatan bir köpek miyim ben? | Open Subtitles | هل أنا كلب قديم لوضعه قرب النار حتى تغلق عيوني؟ |
Seninle ateşin yanında uzanarak bir gün geçirmek güzel olurdu. | Open Subtitles | اليوم المثالي سيكون أنا وأنت مستلقيان قرب النار. |
- Burada, ateşin yanında kalalım bence. | Open Subtitles | فهو يتغير بسرعة كبيرة علينا البقاء هنا قليلاً بجوار النار |
ateşin yanında durup ısınmak için oraya gitsene. | Open Subtitles | لمَ لا تذهبين وتقفين بجوار النار لتدفئي؟ |
Hadi buraya,sıcağa gelin, ateşin yanında kuruyun. | Open Subtitles | إذن تعالي هنا في الدفىء وجففي ثيابك عند النار. |
Sonra ateşin yanında oturup, ısınıyorlar. | Open Subtitles | ثم يجلسون بقرب النار ويتدفأون. |
Buraya gel de ateşin yanında otur kadın. | Open Subtitles | تعالي إلى هنا واجلسي بجانب النار يا امرأة |
Ben ateşin yanında kalacağım. | Open Subtitles | سأبقى هنا إلى جوار النرا |
Onu içeri al da ateşin yanında biraz ısınsın. Evet. | Open Subtitles | دعه يتدفأ بجوار النيران |
Kim bilir neden, ...seni, evde ateşin yanında değil, ...dışarıda, gölde, | Open Subtitles | من يعرف لماذا ولكنني لم أتخيلكِ داخل المنزل قرب النار بطريقة أو بأخرى ولكن في الخارج قرب البحيرة |
Gelip ateşin yanında ısının. | Open Subtitles | تفضلوا بتدفئة أنفسكم قرب النار. |
- Çantamı ateşin yanında unuttum. | Open Subtitles | تركتُ حقيبتي قرب النار |
- Gel ateşin yanında şarkı söyleyelim. - Olmaz Ralf. | Open Subtitles | لنذهب و نغني قرب النار (لا يا (رالف |
ateşin yanında oturmuş, sinirotu ve kırmızı palmiye yağlı güveç yapıyor, kız kardeşin N'Yanda | Open Subtitles | انها تنتظر بجوار النار لتعد لك يخنة الموز و زيت النخيل الأحمر مع أختك (نياندا) |
Halifaxlı bir adamın yeni bir halı aldığını sonra ateşin yanında halının üstünde uyuyakaldığını kalktığında ise halının üstünde küçük insanların koşturduğunu görmüş. | Open Subtitles | أخبرتني أن رجُل من "هالفاكس" أحضر سجاد... ونامَ بجوار النار... وعندما أستيقظ وجد جيش .من رجال صغار عليها |
ateşin yanında. | Open Subtitles | بجوار النار |
Diğerleri kaçarken onlar sönmek üzere olan ateşin yanında sessizce oturdular ve sükûnet içinde donarak öldüler. | Open Subtitles | الآخرون هربوا جلسوا هادئين عند النار وتجمدوا بهدوء |
ateşin yanında oturmuş şarkı söylüyor. | Open Subtitles | - جالس عند النار و يغني في الغالب ثمل |
Sonra ateşin yanında oturup, ısınıyorlar. | Open Subtitles | ثم يجلسون بقرب النار ويتدفأون. |
- ateşin yanında oturacağız bütün çocuklarımız etrafımızda olacak ve güvende olduğundan emin olacağım. | Open Subtitles | -سنجلس بقرب النار مع جميع أطفالنا حولنا وسأتأكد من أنك بأمان |
ateşin yanında oturup keyif yapacaz | Open Subtitles | و سنجلس بجانب النار و نسترخي على الشاطىء |
ateşin yanında oturmuş, güzel bir İskoç viskisi içiyorduk. | Open Subtitles | جالسين بجانب النار نشرب الويسكي الاسكتلندي الجيد |
Ben ateşin yanında kalacağım. | Open Subtitles | سأبقى هنا إلى جوار النرا |
Onu içeri al da ateşin yanında biraz ısınsın. Evet. | Open Subtitles | دعه يتدفأ بجوار النيران |