| Futbol yıldızımız , dün geceki aşk macerasından sonra maktulü havuza atmış. | Open Subtitles | نجم كرة قدمنا رمى الضحية في البركة تمامًا بجانب عرين حبهم البارحة. |
| 10 yaşındayken çocuk mahkemesinde: Öğretmene taş atmış. | Open Subtitles | وهو في العاشرة، كان في دار للأحداث حيث رمى معلماً بحجر. |
| Çünkü insanlar biri koku bombası atmış gibi çıkışa koşuyor. | Open Subtitles | الناس يعدون إلى باب الخروج كما لو أن شخصاً ما ألقى قنبلة كريهة الرائحة. |
| Söyelenene göre, kendisine ibne diyen birini 30 katlı bir binadan atmış. | Open Subtitles | لقد ألقى بشخص من أعلى بناية من 30 طابق لوصفه بالحثالة. |
| O yemekler paraşütle geldi yani onları bir uçak atmış. | Open Subtitles | نقالة الطعام هذه كان عليها مظلة مما يعني أن طائرة ألقت بها هنا |
| Sadece şu müziği hallet ve böylece golü atmış olacağız. | Open Subtitles | فقط تخلص من تلك الموسيقى و أعقتد سنكون بذلك أكملنا العمل |
| Tamamıyla. Tren son hızda giderken, koruma onu trenden aşağı atmış. | Open Subtitles | تماماً، فلقد رماه الحارس من القطار وهو يسير مسرعاً |
| Ona gönderdiğin herşeyi atmış... çiçekler, çiçekler, 6,000 dolarlık Celestron teleskobu... onu göndermemeliydin, çünkü o benimdi. | Open Subtitles | كلا باربرة ما زالَتْ لاتريد رُؤيتك لقد رمت كل شيئ أرسلته لها |
| Yere düşenin kalkmak için atmış saniyesi olacak. | Open Subtitles | أي مقاتل سيخطو بعد العلامة سوف يكون جاهز للقتال اذا سقط أحدهما فلدية ستون ثانية للنهوض |
| Ve cama dokunduğu an... kendini aşağı atmış. | Open Subtitles | .و بمجّردملامستهللإطارالزجاجي. رمى نفسهُ من خلالها. |
| Öldürüleceğini bildiğinden atmış kendini imparatorun ayaklarının dibine başlamış aman dilemeye. | Open Subtitles | وأتوا به الى الامبراطور,ثم رمى نفسه يطلب الرحمه على الارض كان يعلم أنه سيموت |
| - Abonesiyim. Kötü adam. Rakiplerini ringden atmış ve bir kaç yaşlı insanı ezmiş. | Open Subtitles | رجل شرير ، رمى أحد خصومه خارج الحلبة وضرب بعض المسؤولين المدنيين |
| Neden içeri gelmeme izin vermiyorsunuz? Bende bir göz atmış olurum onlara. | Open Subtitles | لماذا لا تدخلنى للداخل كى ألقى نظرة عليهم ؟ |
| Biri ona yer açmak için bir aylık kremalı mısırı atmış. | Open Subtitles | حسنا، أحدهم ألقى بمخزون الشهر من الذرة الدهنية لكي يفسح المجال له. |
| Bakın, birisi koca kanepeyi atmış, hem de gayet iyi durumda. | Open Subtitles | وانظروا إلى تلك الأريكة أحدهم ألقى بـ أريكة مازالت نظيفة |
| Ne olduğundan emin değilim ama kendini atmış gibi görünüyor, evet. | Open Subtitles | لا اعلم مالذي حدث ولكن يبدو أنها ألقت بنفسها |
| Uçağın geri döndüğünü fark edince ürküp silahı atmış olabilir. | Open Subtitles | تعرف , لقد اكتشف بشأن عودة الطائرة أدراجها فشعر بالخوف و تخلص من المسدس |
| Lopez vurulduğunda elinde silah yokmuş. Yere atmış. | Open Subtitles | لوبيز لم يكن معه مسدس حينما لقي حتفه، لقد رماه |
| Nişanlısının giysilerini ikinci kat camından atmış. Bunu yapmalarından nefret ediyorum. | Open Subtitles | رمت ثياب خطيبها من الطابق الثاني، أكره عندما يحصل هذا. |
| -İyi bir sürücü müsün? -Elbette. atmış dolar. | Open Subtitles | انت سائق جيد بالطبع ستون دولاراً |
| Bu cesedin bu makinenin içine girmesinin tek yolu birinin onu çamaşırlığa atmış olmasıdır. | Open Subtitles | حسناً، الطريقة الوحيدة لوصول الجثة هنا هي لو رماها أحدهم في منحدر الغسيل |
| Abim senin mallarını odamda bulmuş ve tuvalete atmış. | Open Subtitles | أخى عثر على الممنوعات فى غرفتى ورماها فى الحمام |
| Biri fırlatıp atmış olmalı! Yıllıklar çöpe atılmamalı. | Open Subtitles | ربما شخص ما رفض التوقيع فقام برمي الكتاب |
| Çöp sepetine atmış. Bunu yaptığına inanamıyorum... | Open Subtitles | ـ لقد ألقاها في سلة المهملات ـ لا يمكنني تصديق ذلك |
| Onu takip edip, kaçmaya çalıştığında onu trende sıkıştırmış ve pencereden atmış olabilir. | Open Subtitles | تبعه عندما حاول الهروب ثانية حاصره على القطار وألقى به من النافذة دون أن يخبر الأثنين الآخرين |
| Sorun yaratan hayvanı atmış, onun için kalmasına izin verin. | Open Subtitles | و قد تخلصت من الكلب سبب المشكلة لذا اسمح لها بالبقاء مستحيل |
| Hayır önce kollarını koparmış, her yerine yemek bulaştırmış sonra çöpe atmış. | Open Subtitles | لا ، أولاً .. نزعت يدها و ملئتها بالصلصه الحاره و بعدها ، رمتها في النفايه |
| Ateşlemeye atmış saniye. | Open Subtitles | ستّون ثانية خلال المدى |