Tüm bu ekstra ısı enerjisi, atmosferi ve tüm dünya sistemlerini ısıtıyor. | TED | وكل هذه الطاقة الحرارية الزائدة تُسخن الغلاف الجوي ونظام كوكب الأرض بأسره. |
Yine de gezegenin atmosferi temizlemesi sadece bir milyon küsur yıl alır. | Open Subtitles | لكن رغم ذلك ستستغرق الأرض مليون عاماً فقط تقريباً ليتعافى الغلاف الجوي. |
Evet Dünyamızın atmosferi hacimsel olarak yüzde 20 oksijene sahip. | TED | حسنا، كما تعلمون، على أرضنا يوجد الأكسجين في الغلاف الجوي بنسبة 20 في المئة من الحجم |
Eğer onları ısıtırsak direkt atmosfere doğru süblimleşecek ve Dünya’da olduğu gibi atmosferi kalınlaştıracak. | TED | ولو قمنا بتسخينه، سيتصاعد مباشرة إلى الجو ويزيد سمك الجو بنفس الطريقة التي يقوم بها على الأرض. |
atmosferi nefes alınabilir yapma hakkında hâlâ karmaşık bir sorunumuz olacaktır ve açıkçası başarmamız bin yıl alacak. | TED | ولكننا ستبقى لدينا مشكلة معقدة بشأن جعل الجو صالحا للتنفس، وقد يأخذ هذا 1000 سنة لتحقيق ذلك. |
Gerçekten Ay üzerinde duran ve... atmosferi olmayan bir hapishaneden kaçmaya mı çalışcağız? | Open Subtitles | أحقًا سنحاول الهرب من السجن العصيّ على الهروب على قمر بلا غلاف جويّ؟ |
Bu cihazın atmosferi aşabileceğini sanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أن هذا الجهاز سيخترق الغلاف الجوى. |
Volkanlar önemli çünkü, volkanlar atmosferi ve okyanusları oluşturuyorlar. | TED | إن البراكين مهمةٌ .. لان البراكين هي التي تولد الأجواء .. وهي التي تصنع المحيطات |
Güneş sisteminden edindiğimiz derslerden anlıyoruz ki bir gezegenin atmosferi, onun iklimi ve olası yaşam sahipliği konusunda çok önemlidir. | TED | ومن هذه الدروس داخل نظامنا الشمسي تعلمنا أن الغلاف الجوي لأي كوكب يلعب دورًا هامًا في تكون المناخ والحياة على الكوكب. |
Ve yanan tüm bu petrol ve gazlar, tüm fosil yakıtları, atmosferi büyük ölçüde değiştiriyor. | TED | وكل تلك المواد النفطية والزيوت والوقود الاحفوري الذي يتم حرقه في كوكبنا قد غير الغلاف الجوي بصورة كبيرة |
Ve Dünya atmosferi dışındayken çok daha hızlı. | Open Subtitles | وخارج الغلاف الجوي للأرض ، بلطبع تكون أسرع. |
Bu mahalledeki atmosferi iyileştirmek için restoranda öğlen yemeği istiyorsan, hayır demem. | Open Subtitles | لو تريدين أن تتناولين الغداء في مطعم ما لتحسين الغلاف الجوي في هذا الحي لن أرفض هذا |
Bu mahalledeki atmosferi iyileştirmek için restoranda öğlen yemeği istiyorsan, hayır demem. | Open Subtitles | لو تريدين أن تتناولين الغداء في مطعم ما لتحسين الغلاف الجوي في هذا الحي لن أرفض هذا |
Bu hızla atmosferi sıyırıp geçeriz ve asla geri gelemeyiz. Sen neden bahsediyorsun ? | Open Subtitles | بهذا المعدل سنخرج من الغلاف الجوي و لن يمكننا العودة أبدا |
Eğer ateşlerlerse bütün atmosferi etkileyecek zincirleme reaksiyon başlatabilir. | Open Subtitles | إذاً سيضربون بعضاً من القرود إذا يمكن ان يبدا تفاعل متسلسل في الجو كاملاُ |
Korkarım ki, bir aciliyet atmosferi yaratmak için düzenli hatırlatmalarda bulunacağım. | Open Subtitles | سيكون هناك أخشى بعض التغيرات المنتظمة لخلق الجو العام للطواريء |
bu meseleleri gayrı resmi olarak uluslararası bir konferansın zorunluluğundan uzak bir evin dostane ve rahat atmosferi içinde tartışmak. | Open Subtitles | بعيداً عن جو المؤتمرات الدوليه لكن في الجو الهادئ و الحميمي للمنزل |
Gezegenin sıcaklığını on katına çıkarmak için atmosferi, kolonileştirmeye uygun hale getirmek için çiftlikler ve şehirler kurmak için ve binlerce koloniciyi destekleyebilecek devasa bir yapı inşa etmek için. | Open Subtitles | لرفعدرجةحرارةالكوكب10مرات. لتغيير الجو لتجعلة ملائم للمستعمرة. لبناء المزارع والمدن. |
Yeterli büyüklükte, atmosferi var ve Güneş'in yaşanılabilir bölgesinde. | TED | حجمُه مناسب، وله غلاف جوي، ويقع ضمن النطاق الصالح للحياة حول شمسنا. |
Gezegenin atmosferi çok fazla elektromanyetik gürültü yaratıyor. | Open Subtitles | إن الغلاف الجوى للكوكب يولّد تداخل كهرومغناطيسى قوى |
Son birkaç gündeki atmosferi düşününce ağırdan almamız fena fikir olmayabilir. | Open Subtitles | بعد أن تفكر في الأجواء في الأيام الماضية ربما لا بأس إن قبلنا بالفكرة تدريجياً |
Doğru atmosferi yakalayabilmek çok önemli. | Open Subtitles | فهي تلعب دوراً كبيراً في تهيئة جوّ اللعب |
Buradaki atmosferi hatırladığım kadarıyla yöneticilerden biri "çalışan etekler" diyordu. | Open Subtitles | أذكر عندما كان جو العمل هنا أقل تعاوناً أذكر استخدام المدير لعبارة "التنورة العاملة" |
atmosferi dünyadakinden 200 kez daha ince. | Open Subtitles | وغلاف المريخ الجوي أرق من غلافنا الجوي بـ 200 مرة. |
Dolayısıyla atmosferi milyonlarca belki de milyarlarca yıllık bir süreçte, güneş fırtınası ve gezegenin üzerinden geçen CME'lerin etkisiyle azar azar uzaya saçıldı. | Open Subtitles | لذا ، على مدار الوقت ربما ملايين أو مليارات السنين .. تعرَّض غلافه الجوي بالفضاء إلى عواصف الشمس العاتية |
Buradaki uydular doğal olarak Dünya atmosferi tarafından sarsılıyor, bu nedenle yörüngeleri bozuluyor ve genellikle birkaç yıl içinde yanıyorlar. | TED | وبالطبع فإن الأقمار هناك تصطدم بالغلاف الجوي للأرض، فيتغير بطبيعة الحال مدارها، لتحترق في نهاية المطاف على الأرجح خلال بضعة عقود. |
Ve bir saat düzeneği gibi her gittiğimizde aynı erkek grubu orada oluyordu, ya sevdikleri berberde bekliyorlar ya da sadece atmosferi soluyorlardı. | TED | وكما هي ساعة العمل، تكون هناك نفس مجموعة الرجال في كل مرة نذهب فيها، أكان الإنتظار لحلاقهم المفضل أو مجرد التمتع بالجو العام. |
Ama atmosferi o kadar kirlettiniz ki, | Open Subtitles | لكن بسبب تلوّث الغلاف الجوّي |