"attınız" - Traduction Turc en Arabe

    • رميت
        
    • ألقيت
        
    • عرّضتَ
        
    • عرضتم
        
    • رميتى
        
    • ألقيتم
        
    • ألقيتي
        
    • قمت برمي
        
    Altın sahteydi. Bu yüzden trenden bir ceset attınız ve polislere yalan söylediniz. Open Subtitles ألهذا السبب، رميت بجثة من القطار وكذبت على الشرطة، لتحتفظ بها؟
    Zehir katılmış alkol yüzünden öldü ve siz de onu sahile attınız. Open Subtitles توفي بسبب شرب الكحول المسموم، و رميت به في الشاطىء
    Adil olmak gerekirse, tüm o şeyleri ona siz attınız, tamam mı? Open Subtitles حسناً , لأكون مٌنصفاً لقد ألقيت كل تلك الأشياء عليه, إتفقنا ؟
    O yüzden mi onları hapse attınız? Open Subtitles دون أن تسمح لهم بقبلة الوداع ؟ من أجل هذا ألقيت بثلاثة فتية في السجن يوم راحتهم ؟
    Bir çanta için bu kadar kişinin hayatını tehlikeye attınız. Open Subtitles عرّضتَ للخطر حياةَ العديد من الناسِ من اجل حقيبة صَغيرة.
    Daha da kötüsü, karım ve kızımın hayatını tehlikeye attınız. Open Subtitles و أسوأ من هذا عرضتم حياة زوجتي و إبنتي للخطر
    Söyler misiniz, Okyanusun Kalbini niye Titanic'ten aşağı attınız? Open Subtitles لماذا رميتى جوهره القلب فى المحيط من على سطح السفينه تايتانيك
    Yeni doğmuş bir bebeği bu nehre attınız demek ki. Open Subtitles ألقيتم طفلا حديث الولادة بهذا النهر، ولذلك سيفي هذا بالغرض
    İşte bu yüzden bizi kuyuya attınız. Open Subtitles لهذا ألقيتي بنا في الحفرة؟
    Bu taşarlı siz mi attınız? Open Subtitles هل قمت برمي تلك الحجارة ؟ نعم , ماذا تريدين ؟
    Çok önemli bir kanıtı çöpe mi attınız? Open Subtitles رميت دليلا مهماً؟
    Çok önemli bir kanıtı çöpe mi attınız? Open Subtitles رميت دليلا مهماً؟
    - Sokağa mı attınız? Open Subtitles رميت الهامسـتر في الشـارع
    Bu kıyafetleri dolabın içine öylece attınız çünkü Bay Tindle'in onlara bir daha ihtiyacı olmayacağını biliyordunuz. Open Subtitles ... ألقيت تلك الملابس على أرضية الخزانة "لأنك كنت تعلم أن السيد "تيندل ! لن يستخدمهم ثانية ...
    Şişeleri nehre ne zaman attınız? Open Subtitles - كم الساعة عندما ألقيت الزجاجات ؟
    Bir çanta için bu kadar kişinin hayatını tehlikeye attınız. Open Subtitles عرّضتَ للخطر حياةَ العديد من الناسِ من اجل حقيبة صَغيرة.
    İnanılmaz! Bir gün için atıştırmadan gidemiyorsunuz diye hayatlarımızı tehlikeye mi attınız? Open Subtitles هل عرضتم حياتنا للخطر لكي تتمتعوا وجبة واحدة؟
    Söyler misiniz, Okyanusun Kalbini niye Titanic'ten aşağı attınız? Open Subtitles لماذا رميتى جوهره القلب فى المحيط من على سطح السفينه تايتانيك
    Sabıkama şöyle bir göz attınız, ve Nathan'da daha ne cevherler varmış diye düşünüp buraya geldiniz? Open Subtitles ماذا ؟ هل ألقيتم نظرة على ملفي ؟ وأردتم الضغط على " نايثن " ؟
    İşte bu yüzden bizi kuyuya attınız. Open Subtitles لهذا ألقيتي بنا في الحفرة؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus