"ayakkabını" - Traduction Turc en Arabe

• حذائك
• حذاءك
• حذائكِ
• أحذيتَكَ
• حذائَكَ
• فردة حذاء

Çeyrek milyon dolar? Bir de ayakkabını kendin almanı bekliyorlar.
ربع مليون دولار أنا لا أتوقع منك أن تشترى حذائك

Neyse ki o sırada o polis geçti yoksa ayakkabını bağlamak için aletini kaldırman gerekirdi.
من حسن حظّك أن ذلك الشرطي قد مرّ عندما فعلها وإلا كنت لتستمني وأنت تربط حذائك

Hepsinin zekasını toplayıp yüzle çarpsan bile, ancak ayakkabını bağlayacak kadar zekaya sahip olursun, onda da üstünü başını salya sümük etmezlerse.
إذا أخذت معدل ذكائهم مجتمعون وضربته في 100 قد يكون لديك ما يكفي، من الذكاء لربط حذائك اذا لم يسل لعابك عليك أولاً

Anahtarlar için geldiğinde ona ayakkabını veririm.
عندما يأتي ليبحث عن مفاتيحه سأعطيه حذاءك

Yakında kendi ayakkabını nasıl bağlayacağını yalnız başına kalınca nasıl normal bir giysiyi nasıl içinde uzay yürüyüşü yapabileceğin kıyafete dönüştüreceğini bilemeyeceksin.
قريباً، لن تعرفين كيف تربطين رباط حذائكِ ناهيك عن كيفية تحويل بدلة إطلاق إلي شيء ما يمكنكِ التجول في الفضاء داخلها

ayakkabını çıkar. Açıklayacak vakit yok. Hemen ayakkabını çıkar.
أخلع حذائك ليس لدى وقت للتفسير أخلعه الأن

Nehrime düştüğünü hatırlıyorum ve küçük pembe ayakkabını da.
اذكر انك سقطتي في النهر واذكر حذائك الوردي الصغير

Selam Cherish. ayakkabını bale sınıfında unutmuşsun.
انتي تشريش.لقد تركتي حذائك في صف الباليه

Zekiysen ayakkabını giyer, gerisini düşünmezsin.
إن كنتي ذكية فستكتفين بارتداء حذائك فحسب

Sen kitaplarını taşıyor olacaksın ve ayakkabını bağlarından birisi çözülmüş olacak.
وتحملين كتبك ، بينما أحد أربطة حذائك سيفك

Keşke bu şeyleri bilmemek için para verebilsem. Birbirimizine yalan söylemeyi kesmeniz lazım ve ayakkabını bul.
هيا، كفى كذباً عليّ باشري بالبحث عن حذائك

ayakkabını çıkarıp bize sol ayağını gösterir misin?
هل تمانعين بنزع حذائك وترينا قدمكِ الأيسر؟

ayakkabını bağlamak için eğildiğinde cüzdanın sanki kıçından fırlamaya çalışıyor gibi görünmüyordu bu sefer.
عندما إنحيت لتربط حذائك محفظتك لم يكن وكأنها تحاول أن تقفز من مؤخرتك

Daha geçen gün ayakkabını bağlarken kaslarını koparacaktın.
أنـتَ سحبتَ ربطة حذائك بشكل مبالغ اليـوم السـابق

Hayır, tek isteğim sizin mutluluğunuz. -Baba Khalid, izin ver ayakkabını parlatayım.
لا يا قلبي , اريدكما أن تكونا سعيدين فقط بابا خالد , دعني المع حذائك

ayakkabını bacağına yapıştırdığına inanmıyorum.
لا أصدق أنك لففت الشريط اللاصق لتجمعي حذائك مع قدمك

Yani, seni tahrik etmek, ayakkabını mahvetmek... çok yanlış yanlış yanlış yanlıştı.
كما تعلمي، واستفزازك وافساد حذائك كان هذا خطأ فادحا

ayakkabını bu kadar kokutacak ne var ayağında?
مالذي يحدث مع قدميك لتكون رائحة حذاءك هكذا ؟

Um,sen ayakkabını ödünç verdiğini öylüyorsun, ayağımdaki şiş senin bombeleri bozabilir.
لقد قلت أنه لايمكنني إستعارة حذاءك لأن إبهام قدمي قد يخرب حبل الاصابع

- ayakkabını kaybettin demek, tatlım. - Evet, öyle oldu.
حسنًا ، لقد فقدتِ حذائكِ يا عزيزتي - أجل ، لقد فقدتُه -

Hiç ayakkabını bağlarken bağların uçlarının ıslak olduğunu gördün mü?
تَذْهبُ إلى أبداً إربطْ أحذيتَكَ وأنت تُلاحظُ النهايةَ أربطتِكَ هَلْ رطب؟

- ayakkabını ver.
- أعطيني حذائَكَ.

Bug oğlum, eğer bir ayakkabını bağlayabiliyorsan, diğerini de bağlarsın.
بما أنك إستعطت ربط خيط فردة حذاء فاربط الأخرى