"ayaklarım" - Traduction Turc en Arabe

• قدمي
• قدماي
• أقدامي
• قدماى
• قدمى
• أقدام
• قدميّ
• اقدامي
• وقدمي
• بقدمي
• أعتمد
• وقدماي
• ساقاي
• قدمايّ
• قدمىّ

Sert espressodan mıydı, yoksa sert tartışmadan mı bilmiyorum ama, ama her ne sebeptense, Ayaklarım bile o gece uyumadı.
ولم اعلم إن كانت الإسبريسو القوية ام الكلمات القوية ولكن على اي حال, حتى قدمي لم تستطع النوم بتلك الليلة

Ayaklarım her zaman soğuktur 80 yaşındaki bir ihtiyarın ayaklarına sahibim.
قدمي دائماً تكون باردة أنا أملك قدميّ رجل بعمر 80 سنة

Zemin lapa gibi ve kaygan. Ayaklarım bir tuhaf oldu.
الأرض لزجة جدا و تزحلق أشعر بشيء جيد في قدماي

Ayaklarım şişince ayakkabılarını verdiğin için sağ ol. Borcum olsun.
شكراً لإعارتي حذائِك من أجل أقدامي المتورمة أدين لك بواحدةٍ

- Tamam, aslında Ayaklarım acımaya başladı sanırım benimkileri de çıkaracağım.
تعلمين قدمي تؤلمني لذالك اعتقد اني سوف انزلها في اي وقت

Aktörlükten, dansçılığa yaptığım bu geçişte Ayaklarım, yüzümün yerini alacak.
لأنني سأنتقل من ممثل الى راقص, قدمي هيا وجهي الجديد.

Bu komik değil. Ah, bu, Ayaklarım için çok zor.
هذا ليس مضحكاً هذا قاسي جداً على قدمي يا رفاق

Fakat ben çok küçüksem, Ayaklarım ve yer arasındaki kuvvet hareketimi kütlemden daha çok etkileyecektir ki zıplar harekete neden olan budur.
لكن إذا كنت صغيرة الحجم، القوى ما بين قدمي والأرض ستأثر بحركتي أكثر بكثير من كتلتي. وهو ما يسبب حركة الوثب.

Kaldırımda Ayaklarım üşüyor.
إذا انتظرت على الرصيف طويلا فسوف تبرد قدمي

Direkt masaj yapmamı isteseydin bari? Oturdum çünkü, Ayaklarım ağrıdı.
جلست لأن قدماي تؤلمانني من السير ،معكِ لساعة داخل المنزل

Annemin işi bittiğinde beni buz gibi ve mayhoş bir limonatayla ödüllendirdi ve sonra Ayaklarım serinlesin diye ayakkabılarımı nane dallarıyla astarladı.
عندما انتهى عملها، كافئتني بعصير بارد من الليمون الحلو ثم وضعت في حذائي بعض أوراق النعناع لترتاح قدماي.

Ayaklarım çıban ve yara dolu.
قدماي قد امتلئتا بالدمامل و القرح الجلدية

Los Angeles'tan geldiğimden beri Ayaklarım yere değmedi.
لم تلمس قدماي الرصيف منذ أن وصلت إلى لوس أنجلوس

Onu takip etmemi söyledi ama Ayaklarım yeterince hızlı değildi.
واخبرتني ان اتبعها ولكن أقدامي لم تكن سريعه بما يكفي

Yolun dışına yuvarlandım, Ayaklarım dolandı ve yaklaşmakta olan mücadeleye hazırlanıyordum.
و أبتعدت جانبا و كانت أقدامي ترجف أستعد للقتال الذي سيحصل

Yolumu hangi gücün çizdiğini bilmiyorum... fakat Ayaklarım, izlemem gereken bir yola değdi.
لا أعرف أى قوه ستشكل طريقى لكن قدماى قد تم وضعهما فى طريق يجب علىَ أن أمضى فيه

Ayaklarım daha küçüktü, ama her çocukla bir numara büyüdü.
كانت قدمى صغيرة ولكنى كنت ارتدى مقاس اكبر من كل طفل

Tek yaptığı çekici Ayaklarım olduğunu fark etmesiydi.
أعني، كل ما فعلته هو إشعار أن لدي أقدام جذابة.

Ayaklarım yere zor basıyor. ayrıca bankodan sizi zor görüyorum.
سيدتي، اقدامي تمس الارض بالقوه بالكاد استطيع إستعراض العدّاد

Ayaklarım su içindeyken elektriğe tutulmayı tercih ederim.
أُفضل الكرسي الكهربائي على ذلك وقدمي في كوب من الماء

Annemin aldığı ayakkabılar içerisinde Ayaklarım ileri geri sallandı, şu soru yankılandı: Kalıyor muyuz, yoksa kaçmak daha mı güvenli?
شعرت بقدمي تهتزان جيئةً وذهابًأ على الكعب الذي اشترته أمي، وقد توسلت سائلة: هل سنبقى أم من الأأمن أن نسافر؟

Sadece Ayaklarım üzerinde durabilene kadar, birkaç geceliğine kalacak bir yere ihtiyacım var.
إنني فقط بحاجة لمأوى لأيام قليلة حتى أعتمد على نفسي

Çünkü 23 senedir buradayım ve Ayaklarım ağrıyor.
لأنني أعمل هنا منذ 23 سنة وقدماي تؤلمانني ، هذا هو السبب

Sonunda, Ayaklarım uyuştu. Whoa! Şu çocuğu görüyor musunuz?
أخيراً، ساقاي مخدرتين هل ترون هذا الفتى؟

Baloya vardığımızda, Ayaklarım öyle su toplamıştı ki, tüm yaptığımız sadece masada oturmaktı.
لذا، عند لحظة وصوليّ إلى هُناك، كانت قدمايّ مملوءه بالقرح و التي أرغمتنيّ على جلوس طوال الحفلة.

Ayaklarım, Ayaklarım süpürge sapına bağlı.
وقدمىّ, قدمىّ مربوطتان إلى مِقبَض المكنسة.