| Bunun beş sallama ayarı var. Bu da 16 şarklı çalıyor. | Open Subtitles | حسنا، هذه تأتي مع 5 إعدادات وهذه تعزف 16 أغنية مختلفة |
| Baksanıza, kristal için özel ayarı var, yani kristal aldığımız zaman yıkayabiliriz. | Open Subtitles | أنظروا، لديه إعدادات خاصة للكريستال، لذا عندما يكون عندا صحون كريستال، يمكننا غسلها. |
| Her profesyonel tamamen eşsiz gerginlik ayarı kullanır. | Open Subtitles | كلّ محترف يستعمل إعدادات قوّة شّد فريدة تمامًا. |
| Böyle yağarsa, otomatik ayarı kapatman gerekebilir. | Open Subtitles | إنها ما زالت تمطر أغلقي الإعداد التلقائي |
| Hangi periyodik program kanserle savaşmak için en uygunsa, devrenin ince ayarı ona göre ilaçları taşımak için yapılabilir. | TED | يمكن ضبط هذه الدائرة العلاجية لتقديم الدواء بجسب الجدول الدوري الأفضل لمكافحة السرطان. |
| Bakalım İngilizce ayarı var mı? | Open Subtitles | سأحاول إعادة زر الضبط إلى اللغة الإنجليزية. |
| Dostum, bu şeyin kendi patates pişirme ayarı var. | Open Subtitles | يارجُل، هذا الشيء يحتوي على إعدادات خاصة بشوي البطاطس |
| 159 trilyon olası Enigma ayarı vardı. | Open Subtitles | هناك 159 مليون مليون مليون إحتمال "في إعدادات "إنيجما |
| - Çekilin. - Renk ayarı hep yüksek oluyor. | Open Subtitles | -ضبط إعدادات المصنع دائماً مرتفعة جداً ! |
| - Acil durum ayarı yok bunun. | Open Subtitles | -لا توجد إعدادات حمراء |
| Ses ayarı ayarlandı. | Open Subtitles | إعدادات الصوت. |
| Sadece taşı değil, ayarı da öyle. | Open Subtitles | ليس فقط الماسة، بل الإعداد |
| Normal ayarı bu değil mi? | Open Subtitles | أليس هذا الإعداد العادي ؟ |
| Termostat ayarı konusunda anlaşmıştım ve değiştirmeye çalışmamalıydım. | Open Subtitles | وافقتُ على ضبط منظم الحرارة و لَم يجدر بي التلاعب به |
| Motor ayarı yaptırdığını söylemiştin. | Open Subtitles | - قُلتَ بأنّك كُنْتَ تُصبحُ a ضبط. - يَحتاجُ واحد، يَأتمنُني. |
| Geçen günkü sıcaklık ayarı yüzünden mi? | Open Subtitles | هل هذا بسبب ضبط درجة الحرارة في اليوم السابق... ؟ |