"aynı gün içinde" - Traduction Turc en Arabe

• فى نفس اليوم
• في نفس اليوم

Aynı gün içinde bir pitbula ve işeyen bir kadına baktık.
رأيتُ ثوراً وامرأة بلهاء مبتسمة فى نفس اليوم

Aynı gün içinde hem hayatını kurtarıp hem de canını okumak hoşuma gitmez.
اكره أن أنقذ حياتك واركلك فى نفس اليوم

Sonra bir gün, Aynı gün içinde John Doerr, Bill Berkman ve Al Gore beni aradı ve hepsi David Agus'un telefonuna cevap vermemi söyledi.
و في يوم ما, وصلني اتصال من جون دوير, بيل بركمان و أل قور في نفس اليوم يقولون رد على اتصال ديفيد أوقس.

İlk defa yürümeye o başlamıştı sonrabendeaynısınıyaptım, üstelik Aynı gün içinde.
كانت الاولى في المشي على الرغم من انني مشيت في نفس اليوم

Aynı gün içinde Eureka'ya uzay çöplerinden iki kez düşmesinin ihtimali nedir?
ما هي احتمالات أن تقوم قطعتين من قمامة الفضاء بضرب يوريكا في نفس اليوم ؟

Aynı gün içinde Hixton'ın hem arabasının alınması hem de öldürülmesi tesadüf olamaz.
حسناً، لا يمكن أن تكون مصادفة أنّ في نفس اليوم الذي تؤخذ فيه سيارته، يتعرّض للقتل

Aynı gün içinde hem bir yavruya hem de bir itfaiyeciye sahip olamazsın.
كنت لا تحصل على جرو و رجل اطفاء في نفس اليوم.

Aynı gün içinde beni evden atıp, yerime başkasını mı buldun?
انتِ تطردينِ خرجاَ وتبديليني في نفس اليوم

Aynı gün içinde eve taşınan başka biri var.
وهنالك شخص أخر أنتقل إلى نفس المنزل في نفس اليوم