Bu tuhaf küçük kutu sihirli aynayı kontrol ediyor galiba. | Open Subtitles | يبدو أن هذا الصندوق الصغير الغريب يتحكم بهذه المرآة السحرية |
Kitaplığın üzerinde TV vardı aynayı çevirmek kolaydı böylece görüntüyü televizyondan aynaya yansıttım. | Open Subtitles | كان مجرد صورة في المرآة لذلك انعكاس التلفاز ظهر وكانت المرآة صغيرة للغايه |
Birisi tüm kusurlarınızı kapatan sizi olduğunuzdan çok daha güzel ve çok daha önemli gösteren bir aynayı gözlerinizn önüne koyarsa o aynayı kırın. | TED | وإذا وضع شخص ما مرآة أمامكم تغطي جميع عيوبكم وتجعلكم ترون أنفسكم أكثر جمالاً وأهمية مما أنتم عليه حقًا، فعليكم فقط كسر هذه المرآة. |
Yeni aynayı koydum. | Open Subtitles | مولي : انظر الى تلك المرآه الجديده التي احضرتها |
Son aynayı da kurup büyük odanın köşesindeki bir açıklıktan dışarı çıkıyorsun. | TED | تركب المرآة الأخيرة، وتتسلل من خلال فتحة في زاوية الغرفة الكبيرة. |
Söylediklerimi dinledikten sonra aynayı iterek alıcıyı gizleyeceksiniz. | Open Subtitles | بعد أن سمعتوا ما أقول، ادفعوا المرآة إلى كونسول المستقبل ثانية |
Gömleğimden içeri bakmak için aynayı çeviriyordu. | Open Subtitles | لقد مال المرآة لذا كان بإمكانه أن ينظر أسفل قميصي |
Eğer yapmak zorunda olsaydım sana bir kurşun sıkardım ama şu an için aynayı yukarı kaldıracağım. | Open Subtitles | مستعد أن تصيبنى رصاصة للدفاع عنك ولكن الآن يجب أن ترى شكلك فى المرآة |
Kardeşlerinle uzun zaman aynı aynayı paylaşmışa benziyorsun. | Open Subtitles | شخص ما عليه مشاركة المرآة مع بعض الأشقاء |
Kız aynayı kırdığından dolayı başının derde girmesini istemediğinden hepsini uyduruyor. | Open Subtitles | لأنها لا تود أن تصاب بالنحس لكسرها المرآة |
Düşünüyorum da, o aynayı kırmak yeterli olmayabilir. | Open Subtitles | أتعلم، كنت أفكر ربما لا يكفي تحطيم المرآة فقط |
Affedersiniz aynayı kullanmak için bekleyen başka hanımlar var. | Open Subtitles | أنا متأسفة هناك سيّدات أخريات ينتظرن ليستعملن المرآة |
Pekala,Kanlı Mary'nin geçiş için aynayı kullandığını varsayalım. | Open Subtitles | حسناً فلنقل بأن ماري الدموية تستخدم المرآة كبوابة |
EMT dışarıyı görebilmem için aynayı ayarlamaya çalıştı. | Open Subtitles | كانت لدى المسعفة تلك المرآة حاولت أن تميلها حتى أستطيع الرؤية خارجاً |
Ama aynayı sevdim. Uygun yerleştirilmiş, değil mi? | Open Subtitles | لكنني أحب المرآة بالرغم من ذلك إنها موضوعة بموقع ملائم، أليس كذلك |
Flütüm, hemen, yoksa aynayı kırarım, sonra da o asla dışarı çıkamaz, asla. | Open Subtitles | نايي , الآن , و إلا سأكسر المرآة و بعد ذلك لن تعود أبداً , أبداً |
Herhalde keskin bir şey ararken aynayı kırdı. | Open Subtitles | هو على الأرجح كسر المرآة إلى قطع لذا هو اقتنى شيئاً لقطع نفسه به |
aynayı ve tabii ki bu sayede de taşı ele geçirdi. | Open Subtitles | لقد أخذت المرآه الناقلة وبالطبع، الخاتم. |
Rocco, öbür tarafta otur. aynayı kapıyorsun. | Open Subtitles | روكو اجلس فى الجانب الاخر أنت تحجب الرؤية فى المرايا |
Kazara aynayı kırarak onun dışarı çıkmasına neden oldum. | Open Subtitles | سمحتُ لها بالخروج حينما كَسرتُ المِرآه |
Sihirli aynayı bulup ay taşının geri gelmesini dilemek için iki günüm var. | Open Subtitles | يجب علي أن أجد المرءاة السحرية و أتمنى منها أن يعود الحجر القمري لا، لا أحتاج أي مساعدة منك |
Sizi bulmak için aynayı denedim. Üzgünüm. | Open Subtitles | حاولت استخدام المرااة لايجادك انا اسف. |