Bu ayrıca, bir enstrümanın kalabalıkta ortaya çıkma yeteneğini de etkiler çünkü kulaklarımız bazı frekanslara diğerlerinden daha güçlü uyum sağlar. | TED | كما أنه يؤثر على قدرة أداة لتبرز في حشد من الآلات، لأن آذاننا مضبوطة بشكل أكبر لالتقاط بعض الترددات دون غيرها. |
Ayrıca, bir şeyin yaşanma vakti gelmişse, zorlamanın bir manası yoktur. | Open Subtitles | كما أنه عندما يحين موعد شيء يجب أن تدعه يحدث ببساطة |
Ayrıca bir düzine adamımız vardı. Çoğu eski üçkağıtçılardı ve buradaki tüm numaraları bilirlerdi. | Open Subtitles | بالإضافة لذلك لدينا عدد من الرجال,كانوا مقامرين غشاشين سابقاً,و يعرفون كل الحيل في الكازينو |
Ayrıca bir tuzak olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | بالإضافة لذلك, لستُ واثقاً من كونه كميناً |
Ayrıca bir mahalle sakininin son zamanlardaki inşaatla ilgili şikayette bulunduğunu öğrendim. İzin almadan bir tür bodrum yaptıklarını söylemiş. | Open Subtitles | وجدت أيضًا جار عمل بلاغ بشأن بناء حديث يقول أنهم كانوا يبنون أساسه بدون تصريح |
Ayrıca bir oynatıcım da yok. - Kötü. | Open Subtitles | ليس لدي مسجّل حتى هذا سيء- |
Ayrıca bir hademeden çaldığı şeylerle bomba yaptığı için de hücreye atılmış. | Open Subtitles | كما أنه زُجَّ بالحبس الفرديّ لتفخيخ قنبلة من أغراضٍ سرقها من البواب. |
Ayrıca bir hademeden çaldığı şeylerle bomba yaptığı için de hücreye atılmış. | Open Subtitles | كما أنه زُجَّ بالحبس الفرديّ لتفخيخ قنبلة من أغراضٍ سرقها من البواب. |
Ayrıca bir tane öyle gömleği var ve artık onu bile giymiyor. | Open Subtitles | كما أنه كان القميص الوحيد ولم يعد يرتديه بعد الآن |
Ayrıca bir süre psikolojik vesayet altında da kalmış. Kendi yaptığı şeyleri fazla kullanmış olsa gerek. | Open Subtitles | كما أنه قضى بعض الوقت في مصحة نفسية يبدو أنه أفرط بتناول عقاره الخاص |
Ayrıca bir yazı, Batı Pasifik Adaları'nda kuyu kazmaya yardım ederek geçirmiş. | Open Subtitles | "كما أنه قضى .. صيفاً في "ماكرونيزيا يساهم في حفر الآبار |
Ayrıca bir aşk mektubu buldum. | Open Subtitles | وجدت أيضًا رسالة غرامية كتبها لها |
Ayrıca bir oynatıcım da yok. - Kötü. | Open Subtitles | ليس لدي مسجّل حتى هذا سيء- |