Bu ayrılığın beni yıkmadığını bilesin. | Open Subtitles | , و أريدك أن تعلم أنه أن هذا الإنفصال لا يؤثر بي أبدا |
Bu uzatmalı ayrılığın çok ağır olduğunu inkar etmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أنكر أن هذا الإنفصال الطويل كان صعباً جداً. |
Evet, Tom ve Lynette ayrılığın kurallarını öğreniyordu. | Open Subtitles | نعم توم ولينيت كانا يتعلمان قواعد الإنفصال |
Son aylarda karımla aramda artan tansiyondan ötürü ayrılığın ikimiz için de en iyisi olacağına karşılıklı karar verdik. | Open Subtitles | في ظل التوترات التي لدينا نشأت بين زوجتي ونفسي. لدينا قرار متفق وهو الانفصال من الأفضل لكل واحد منا. |
ayrılığın acısını en iyi çalışmak dindirir. | Open Subtitles | لا شيء يشفي من انفصال مؤلم، إلا القيام بعمل أصيل. |
ayrılığın, aşkınızı sonsuza dek korumanın bir yolu olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأن الفراق ...لربما يكون الطريق لكي تبقي حبُكَ إلى الأبد |
Bu ayrılığın gidişatını hiç beğenmiyorum... | Open Subtitles | لا تعجبنى الطريقة التى ننفصل بها |
Bilmeni isterim ki bu ayrılığın bir bekleme dönemi olmadığını anlıyorum. | Open Subtitles | أريد أن تعلمي أنني أفهم أن الإنفصال ليس فترة إنتظار |
Bilmeni isterim ki bu ayrılığın bir bekleme dönemi olmadığını anlıyorum. | Open Subtitles | أريد أن تعلمي أنني أفهم أن الإنفصال ليس فترة إنتظار |
Hem bu ayrılığın benimle bir ilgisi de yok. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنّه ليس لي أيّة علاقة بهذا الإنفصال. |
Yüksek lisans yaparken stresli durumlarda ayrılığın etkileri hakkında bir çalışma okumuştum. | Open Subtitles | في أيام المدرسة قرأت حالة دراسية تفحص عصبية الإنفصال والأوضاع الشديدة |
25 yıl önce Northcilff'ler çocuklar üzerinde ayrılığın etkileri konulu çığır açıcı bir araştırma yaptılar. | Open Subtitles | قبل 25 عاماً العائلة قاموا بنقلة في الأبحاث عصبية الإنفصال لدى الأطفال |
Hala içimden bir ses bu ayrılığın gerçek olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | أنّ الإنفصال لم يكن فعليّاً, أتعلمين؟ |
Üzgünüm, sanırım bu ayrılığın acısını hala yaşıyorum. | Open Subtitles | اسف, انا في مرحلة المراره من الإنفصال |
Bu yüzden ayrılığın ne demek olduğunu iyi bilirim. | Open Subtitles | لهذا السبب أعرفُ ماذا يعني الإنفصال |
İlişkinin belirsizliğinin yanında, ayrılığın belirsizlik süresini de uzatan birtakım yöntemlerdir. | TED | إنها مجموعة من التكتيكات التي تُطيل أمد الشك بإقامة علاقة ولكن أيضاً الحيرة في الانفصال. |
Beraber gidecektiniz fakat ayrılığın ardından, karınız kendininki nakde çevirdi. | Open Subtitles | كنتما ستذهبان معاً... لكن بعد الانفصال... ، استعادت نقود الرحلة. |
ayrılığın ilacı, yeni birisini bulmaktır. | Open Subtitles | حسناً، علاج الانفصال هو الدخول في علاقة أخرى |
Bu da ayrılığın kaçınılmaz olduğunu gözler önüne seriyor. | Open Subtitles | طريقة التفكير هذه تؤدي إلى انفصال متنبئ به |
Karmakarışık bir ayrılığın kanıtlarını örtmeyi çocuklarının kaçırdığı şeyi telafi etmeyi ve tadı paylaşılamayan sevgilerini sevdikleriyle paylaşmayı bilirler. | Open Subtitles | انهم يعرفون كيف يخفون ...... الدليل على انفصال فوضوى |
ayrılığın tatlı keder olduğunu söylerler fakat bir kez olsun öyle olmasa iyi olmaz mıydı? | Open Subtitles | "قالوا أن الفراق حزن جميل" "ولكن ألن يكون من الأجمل لو لم يحدث؟" |
Bu ayrılığın gidişatını hiç beğenmiyorum... | Open Subtitles | لا تعجبنى الطريقة التى ننفصل بها |
Sahalara tekrar atılmak için ayrılığın üzerinden ne kadar geçmeli? | Open Subtitles | من المفترض أن تنتظري بعد الأنفصال حتى تواعدي مجدداً ؟ |