Cumhuriyetin başkanını rehin alarak bütün Ayrılıkçı mahkumların bırakılmasını talep edeceğiz. | Open Subtitles | مع قائد الجمهورية فى حوزتنا سوف نطالب بان نحرر سجناء الانفصاليين |
Gilau'da bir grup Ayrılıkçı sana yardım edecek. | Open Subtitles | هناك مجموعة من الانفصاليين, فى جيولا لمساعدتك0 |
Klan, Ayrılıkçı ittifakından ayrılırsa, bu savaş kısa sürede sona erer. | Open Subtitles | لو انهم تركوا اتحاد الانفصاليين سنكون قطعنا شوطا طويلا لانهاء هذه الحرب |
Ama saldırı silahlarıyla donanmış bir Ayrılıkçı tarafından eğitilmiş. | Open Subtitles | لكنه تربى على يد انفصالي و مسلح بالأسلحة الثقيلة |
6 yıl önce, ülkesinin Ayrılıkçı hareketine katılmış. | Open Subtitles | انضم لحركة انفصالية منذ 6 سنوات |
Ayrılıkçı gemiler Senatör Bail Organa ve onun yardım çabasını engellemek için kaynak zengini Christophsis gezegenini abluka altına almakta. | Open Subtitles | سفن الانفصاليين تصد مصادر الكوكب الغني كرستوفسيس تعيق السيناتور بايل اورجانا وجهوده للنجدة |
Fakat bu tesisler Ayrılıkçı saldırıları için kolay hedef halindeler. | Open Subtitles | لكن هذه المنشأت فريسة سهلة لهجوم الانفصاليين |
Savaşın en şiddetli ve uzun çarpışmalarından birinde Ayrılıkçı güçler Malastare gezegenini ele geçirmek üzereler. | Open Subtitles | فى واحدة من المعارك الاكثر عنفا بالحرب قوات الانفصاليين متواجدة فى افق الكوكب ميلستار |
Abluka gemilerimiz, Ayrılıkçı hatlarını geçebilir ve yardım malzemelerini bırakabilir. | Open Subtitles | قواتنا المحاصرة يجب ان تكون قادرة على اختراق صفوف الانفصاليين وانزال |
Ayrılıkçı bir sisteme gitmek için bundan yararlanıp, bir nakliye gemisine binebiliriz. | Open Subtitles | اين يمكننا ان نرسل سفينة بضائع الى نظام الانفصاليين |
Güç jeneratöründe gerçekleşen patlamanın bir Ayrılıkçı saldırısı olduğu doğrulanmıştır. | Open Subtitles | تفجير مولدات الطاقة اكد اننا نهاجم من الانفصاليين |
Fakat Ayrılıkçı Kongre bir barış yasa tasarısı yayınlanmıştı. | Open Subtitles | لكن مجلس شيوخ الانفصاليين هو الذي اصدر فاتورة السلام |
Abluka gemilerimiz, Ayrılıkçı hatlarını geçebilir ve yardım malzemelerini bırakabilir. | Open Subtitles | قواتنا المحاصرة يجب ان تكون قادرة على اختراق صفوف الانفصاليين وانزال |
Nexus Rotası diye adlandırılan gizli Hiperuzay yolları hakkında taşıdığı önemli bilgileri isteyen Ayrılıkçı güçler onu sağ olarak ele geçirdiler. | Open Subtitles | للبحث عن معلومة هامة كان يبحث عن ممرات سرية تسمي طريق نيكزس قوات الانفصاليين اخذته حيا |
Şu an ise, Jedi'lar, Ayrılıkçı uzayının merkezine girerek, Üstat Piell'i, Kale adıyla bilinen ölümcül hapishaneden kurtarmak için gizli bir göreve hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | الان الجاداي يستعدوا لمهمة تسلل فى قلب فضاء الانفصاليين لينقذوا السيد بيل من السجن المميت المعروف ب القلعة |
Ancak, bir Ayrılıkçı sabotajcı Cumhuriyet Kruvazörlerimizden birine saldırı düzenledi. | Open Subtitles | ومع ذلك , مخرب انفصالي هاجم واحدة من سفن الجمهورية الحربية |
Rusya'daki pek çok terörist bombalaması olayından sorumlu, Ayrılıkçı bir akım olan Şafak Tugayı'nın bir üyesi. | Open Subtitles | (إنه عضو في جماعة (دون بريجاد حركة انفصالية يقع عليها اللوم (لعدة تفجيرات في (روسيا |
Ayrılıkçı arkadaşlarınız mı var senatör? | Open Subtitles | لديك اصدقاء انفصاليين, ايها السيناتور؟ |
Fakat, eğer masumsa neden ünlü Ayrılıkçı terörist Asajj Ventress ile birlikte görüldü? | Open Subtitles | ومع ذلك , اذا كانت بريئه , اذا لماذا ترى ان هناك مؤامرة مع الارهابية الانفصالية المعروفة اساج فينترس؟ |
Evet Üstad, yakınlardaki bir Ayrılıkçı takviye filosu ile mücadele ediyor. | Open Subtitles | نعم ايها المعلم, انها مشغولة بالتعامل مع امددات اسطول الانفصاليون المجاور لها |
Ayrılıkçı bir grup bu. | Open Subtitles | إنها جماعة منشقة |
Ayrılıkçı orduya yardım edip sonra da ölümünü tezgahladın. | Open Subtitles | لقد ساعدتِ جيش الإنفصاليين ، بعدها زيفتِ موتك |
Anlaşılan Cumhuriyetçi ya da Ayrılıkçı olsa da çocuk heryerde çocuktur. | Open Subtitles | حسنا , يبدو ان الاولاد متشابهون مهما كانوا من الجمهورية او من الانفصالين انتظر |
Ayrıca adamlarımdan biri böyle Ayrılıkçı bir hareket yapmış olsa haberim olurdu. | Open Subtitles | ولو شطح أحد رجالي بهذا الشكل، لعلمتُ. |