Ne yaşarsak yaşayalım, bir saniye bile asla ayrılmadık. | Open Subtitles | ومهما كان الوقت لم نفترق أبداً ، حتى ولو للحظة واحدة. |
Daha önce hiç ayrılmadık | Open Subtitles | لم نفترق أبداً. |
Ben Arthur'la görüşmeye başladığımdan beri sen ve ben ayrılmadık. | Open Subtitles | أنا وأنتِ لم نفترق منذ بدء علاقتي بـ(آرثر) |
Aslında resmen hiç ayrılmadık. Bu bizim çözmemiz gereken kısım ama.. | Open Subtitles | لم ننفصل بشكل رسمي قط، إننا في الجزء الذي يجب فيه تحديد معرفة ذلك |
Biz hiç ayrılmadık baba ve lütfen ona domuz deme. | Open Subtitles | أبي, نحن لم ننفصل و أرجوك لا تسميها بالخنزيرة |
Hafta sonu hiç ayrılmadık. | Open Subtitles | نحن كُنّا متلازمون كامل عطلة نهاية الإسبوعِ. |
O konudan hiç ayrılmadık ki. Sen Ölüm Yıldızı için çalışıyorsun. | Open Subtitles | اوه نحن لم نغادر هناك ابدا انت تعمل لنجمة الموت |
1 0 ölüm... ve daha limandan ayrılmadık bile. | Open Subtitles | عشرة ماتوا ... و لم نغادر الرّصيف بعد |
Sonra üç ay boyunca birbirimizin yanından ayrılmadık. | Open Subtitles | و هذا ماكان للثلاث أشهر القادمة لم نترك بعضينا |
O günden sonra Eddie, Choco ve ben hiç ayrılmadık. | Open Subtitles | منذ ذاك اليوم لم نفترق أنا و (إد) و (تشوكو) أبداً |
Dost olarak ayrılmadık Dean. | Open Subtitles | .نحن لم نفترق كأصدقاء، يا دين |
Hayatımız boyunca hiç ayrılmadık biz. | Open Subtitles | إنّنا لم نفترق طيلة حياتينا. |
O zaman, ayrılmalıydık. - Neden ayrılmadık o halde? | Open Subtitles | -كان ينبغى أن نفترق حينها |
Asla ayrılmadık! | Open Subtitles | ولم نفترق بعدها! |
iyi ayrılmadık. | Open Subtitles | لم نفترق جيدا |
Uzun zamandır problemlerimiz vardı, senin yüzünden ayrılmadık. | Open Subtitles | لقد كانت لدينا مشاكل منذ وقت طويل نحن لم ننفصل بسببك |
Hayır, Josh ile ayrılmadık yani diğer insanları görebilirdim. | Open Subtitles | لا ، انا وجوش لم ننفصل كي استطيع رؤية الرجال الأخرين ؟ |
Öyleydi. Ama resmen ayrılmadık. | Open Subtitles | كان رجلي، رغم أننا لم ننفصل بشكل رسمي |
Büyüyene kadar hiç ayrılmadık. | Open Subtitles | كَبْر، نحن كُنّا متلازمون. |
Neden Speedy ile beraber ayrılmadık? | Open Subtitles | لماذا نحن لم نغادر مع سبيدي ؟ |
10 ölü ve daha rıhtımdan ayrılmadık bile. | Open Subtitles | عشرة ماتوا ... و لم نغادر الرّصيف بعد |
Ve aslında neredeyse akşam üstüne kadar odadan ayrılmadık. | Open Subtitles | وفي الحقيقة نحن لم نترك الغرفة الى حوالي وقت الظّهر |